KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Bu gece Mevlit Kandili. Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV)'in kainatı şereflendirişinin yıl dönümü vesilesiyle aziz milletimizin ve İslam âleminin Mevlit Kandili mübarek olsun. Cenab-ı Allah Türk milletini korusun, Türkiye'yi gözetsin, Türk ve İslam dünyasının diriliş ve yükselişini nasip ve müyesser etsin.

Dün vefat eden Edirne Milletvekilimiz Erdin Bircan'a Allah'tan rahmet diliyorum; ailesine, sevenlerine ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı diliyorum.

Sayın Bakanım, sayın bakan yardımcılarım; öncelikle, yeni görevleriniz hayırlı olsun. İlk bütçenizin Bakanlığınız, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Sayıştay raporlarında birçok bulgu var. Milliyetçi Hareket Partisi olarak kesin hesapların ve Sayıştay raporlarının birçok ülkede olduğu gibi ayrı bir komisyon kurularak orada görüşülmesi gerektiği görüşümüzü bugün de yineliyorum.

Sayın Bakanım, turizm sektöründe 2016 yılında yaşanan olumsuz gelişmelerden sonra 2017 yılında bir toparlanma sağlanmış ve 2018 yılında da rekora doğru gidilmektedir.

2017

yılında, turist sayısı önceki yıla göre yüzde 23,1 artarak 38,6 milyona, turizm geliri de yüzde 19 artarak 26,3 milyar dolara ulaşmıştır. Turist girişleri açısından ülkemiz uluslararası turizm pazarından yüzde 2,8; Avrupa turizm pazarından yüzde 5,6 pay almıştır. Turizm gelirlerinde ise bu pay sırasıyla yüzde 1,7 ve yüzde 4,3 olarak gerçekleşmiştir.

2018

yılının dokuz aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre turist sayısı yüzde 18,5 artarak 36 milyona, turizm geliri de yüzde 14 artarak 23 milyar dolara ulaşmıştır.

Turizm gelirlerimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2003 yılında yüzde 4,4 iken bu oran sonraki yıllarda düşmüş olup 2017 yılı itibarıyla yüzde 3,1 düzeyindedir. Turizm sektöründeki rekabet avantajımız daha çok düşük fiyata dayalı olarak sürdürülmektedir. 2003 yılında 850 dolar, 2014 yılında 828 dolar olan ziyaretçi başına harcama her geçen yıl azalarak geçen yıl 681 dolara, bu yıl da 638 dolara kadar gerilemiştir. Bu durum, sektörün sürdürülebilirliğini ve hizmet kalitesini etkilemektedir. Sektörün sağlıklı gelişimi ve toplam turizm gelirinin artması için fiyatların yükselmesini sağlayıcı tedbirler alınmalı, ayrıca yüksek harcama gücüne sahip hedef turist kitlesine ulaşmak üzere daha fazla gelir getiren turizm çeşitleri geliştirilmelidir.

Sektörde hizmet kalitesinin artırılması için iş gücü piyasası ile turizm eğitim sistemi arasındaki bağ güçlendirilmelidir.

Sayın Bakanım, sunumunuzda ifade ettiniz, bu turizm meslek liselerinin kolej statüsünde geliştirilmesiyle ilgili. Bu konuyu destekliyoruz. Sektörün ihtiyacı dikkate alınarak yeni bir eğitim modeli bizim de Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu baktığımız bir çalışma.

Sektörde, yerel turistik değerleri göz önüne alan ve farklı turizm türlerini entegre eden, turistlerin ihtiyaçlarını ve taleplerini gözeten yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle, varış noktası yönetimine geçilmesi çalışmalarına ağırlık verilmeli, varış noktası temelinde projelendirme çalışmaları yapılmalı, ilerleyen süreçte de varış noktası bazında teşvik ve tanıtım uygulamasına geçilmelidir.

Turizm aktivitelerinin yoğunlaştığı kıyı alanları, insan kaynaklı kullanımlar ve küresel iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle baskı altındadır. Bu alanlara yönelik planlama, yapılaşma ve denetim süreçlerinde farklı kurumların yetkileri söz konusu olup yeni bir bütünleşik kıyı alanları yönetim modeli oluşturulmalıdır.

Turizm sektöründeki başıboşluğu gidermek ve yapısal sorunları çözmek için, başta Turizm Teşvik Kanunu, İş Kanunu, Kıyı Kanunu olmak üzere, sektörle ilgili diğer kanunlardaki değişiklikleri de kapsayan bir turizm çerçeve kanunu ivedilikle çıkartılmalıdır.

Geleneksel pazarların yanı sıra yeni pazarlara açılmayı ve yeni bir Türkiye imajı oluşturmayı amaçlayan özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği ve eş güdümü öngören uzun vadeli bir turizm politikası uygulanmalıdır.

Yurt dışında Türkiye aleyhine yapılan lobi faaliyetlerine karşı tanıtımın artırılması, bu tanıtımın sadece turizm kaynaklı değil, siyasi ve sosyal alanlar itibarıyla da yapılması gerekmektedir.

Değişen tüketici tercihleri dikkate alınarak bugüne kadar yeterince değerlendirilmemiş bölgelerde alternatif turizm ürünleri geliştirilmeli, ülkemizin zengin turizm potansiyelinin dört mevsim kullanılması sağlanmalıdır. Alternatif turizm ürünlerini geliştirecek yatırımcılara dönük teşvikler ve destekler artırılmalıdır.

Ülkemizin doğal, tarihî, kültürel ve diğer zenginlikleri, çevreye duyarlı, tarihe saygılı, özgünlüğünü muhafaza eden ve sürdürülebilirliğini sağlayacak bir anlayışla, yüksek katma değer yaratacak şekilde değerlendirilmeli, ülkemizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik olan tarihî ve kültürel varlıkların tanıtımına ağırlık verilip kültür turizminin gelişmesi sağlanmalıdır.

Sayın Bakanım, Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu kültür alanında kamu ve özel sektör arasında iş birliği adına önemli bir açılım sağlamış olmakla birlikte, bu alanda sponsorluk uygulaması henüz istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kültürel faaliyetlerin ülkenin bütününe yaygınlaştırılması amacıyla belediyelerin mahalli nitelikteki kültürel faaliyetleri artırılmalıdır. Kültür alanında kamu ve özel sektör iş birliği geliştirilmeli, devletin kültür ve sanat alanındaki destekleyici rolü artırılmalıdır.

Politika yapıcılara analiz imkânı verecek verileri temin etmek amacıyla kültür alanına ilişkin toplanan istatistiklerin yöntem ve kapsam itibarıyla gözden geçirilerek gerekli güncellemeler yapılmalı, kamu ve akademi iş birliğiyle yürütülen Kültür İstatistiklerini Geliştirme Projesi hızla tamamlanmalıdır.

Kültürel altyapı güçlendirilmeli, kültürel etkinlikler yaygınlaştırılmalı, diğer ülkeler ve özellikle Türk cumhuriyetleri, soydaş ve akraba topluluklarla kültürel ilişkilerimiz geliştirilmeli, yurt içi ve yurt dışında bulunan kültür varlıklarımızın envanteri çıkarılmalı ve restorasyonu yapılmalıdır. Bu konuda TİKA'nın Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün çok önemli, çok güzel çalışmaları var. Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekliyoruz. Yine, Yunus Emre Enstitümüzün Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının kültür envanteri çalışmaları, kültür merkezleri çalışmaları, Türkçe öğretimi, öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar desteklediğimiz çalışmalardır. Kurumlarımızı zatıaliniz nezdinde tebrik ediyorum.

Türk ilim, kültür ve düşünce tarihinin bütün zenginliğiyle ortaya çıkarılması amacıyla araştırmalar etkin biçimde devam ettirilmelidir. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla millî kültür endüstrisi oluşturulmalı, millî kültür değerlerimizin yıpratılması sonucunu doğuran, kültürel değerler kargaşasına sebebiyet veren, kültür hayatımızla ilgili temel millî mutabakatları bozan kayıtsızlık örneği uygulamalar önlenmelidir. Farklı kültürler karşısında özellikle yeni nesillerin kültür şokuna uğramasına ve kimlik bunalımına düşmesine mani olacak kaliteli ve ihtiyaca cevap veren eserler ortaya konmasına yönelik millî kültür değerlerinin millete tanıtılması ve benimsetilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.

Türk kültürünün çevre kültürler için cazibe merkezi hâline gelmesi sağlanmalıdır. Çocukların kişiliklerinin oluşumu ve kültürel değerlerin özümsenmesi açısından millî çizgi film endüstrisi geliştirilmeli, üretilecek filmlerin dış satımı yoluyla kültürümüzün tanıtılması sağlanmalıdır. Çocukların bilgisayar oyunları vasıtasıyla yabancı kültürlerin etkisinde kalmasının önlenmesi için millî bilgisayar oyunları yazılım endüstrisi teşvik edilmelidir.

Millî kimliğimizin vazgeçilmez bir öğesi olarak gördüğümüz Türkçenin doğru ve güzel kullanımı esas olmalıdır. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek himayesinde bir kampanyayla "Dilimiz Kimliğimizdir" alt başlığıyla Türk Dili Yılı ilan edilmiş ve bu kapsamda bazı etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumumuzu da bu etkinlikler dolayısıyla tebrik ediyorum.

Görsel, işitsel, dramatik, pratik ve tüm sanat dallarının geliştirilmesi, faaliyet alanlarının daha da yaygınlaştırılması temin edilmeli, bu amaçla sanat ve sanatçılar daha fazla desteklenmelidir.

Geleneksel Türk sanatları ve folkloru korunmalı, geliştirilmeli ve tanıtılmalıdır. Ata yadigârı eserlerin bakımı, tamir ve muhafazası...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika lütfen Sayın Kalaycı.

Buyurun, toparlayın lütfen.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Türk mimarisinin, musikisinin, tiyatrosunun, edebiyatının, mutfağının korunması ve geliştirilmesi bir devlet politikası hâline getirilmelidir.

Sayın Bakanım, Türklüğü dar bir yaklaşım olarak görmenin ancak bölücü ve ayrımcı bir anlayış olduğu görüşündeyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda "millet" kavramı birleştirici ve bütünleştirici bir işlev görmüştür. Etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir. Türkiye Cumhuriyeti devletini Türk milletinin birlikte yaşama ülküsü ve aynı kaderi paylaşma iradesi kurmuştur. Türkiye'nin millî kimliği ve bütünlüğü dil, soy ve din unsurlarının da üstünde tarihî bir gerçektir. Devletimizin beşeri zenginliği ve dayanağı olan tek millet olgusu bu kaynaşmanın sonucunda vücut bulmuştur. Kültürlerin üst kimlikte buluşması bizim için asıl ve esastır. Türklük de Türk milletinin üst kimliğidir. Bu konuda 2009 yılında Anayasa Komisyonunda Fener Rum Patriğimiz Bartolomeus'un bir ifadesi var, bunu Komisyonda okumak istiyorum, diyor ki: "Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes din, mezhep, etnik köken gözetilmeksizin Türk'tür. Türklük bütün Türk vatandaşlarının beraberce varlığının ve dayanışmasının ifadesidir."

Sayın Bakanım, son olarak kendi bölgemle ilgili birkaç hususu dile getireceğim: Ülkemizin en önemli inanç destinasyonlarından birisi hâline gelen Konya her yıl önemli miktarda yerli ve yabancı turisti konuk etmektedir. Ülkemizde en fazla ziyaret edilen müze Hazreti Mevlâna Müzesidir.

Konya'da sadece kent merkezi tarihî ve kültürel eserleriyle açık hava müzesi görünümündedir. Mevlâna Müzesi, İnce Minare, Karatay Medresesi, Selçuklu Köşkü, Kilistra, Ak Manastır, Sille, Aya Elena Kilisesi, Çatalhöyük Neolitik Kenti, Eşrefoğlu Camisi, Kubadabad Sarayı, Eflatun Pınarı, Fasıllar Anıtı, İvriz Kaya Anıtı, Isaura, şelalelerimiz, mağaralarımız, Meke Gölü'müz kültür ve turizm varlıklarımızdır.

Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kayıtlı 17 yerinden biri Çumra ilçemizdeki Çatalhöyük Neolitik Kentidir. Türkiye'nin Dünya Geçici Miras Listesi'nde kayıtlı Konya Selçuklu Başkenti, Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Eflatun Pınarı, Hitit Kaya Anıtı, Anadolu Selçuklu Medreseleri, İvriz Kültürel Peyzajı bulunmakta, Tuz Gölü Özel Doğa Koruma Alanı da doğal miras olarak yer almaktadır.

Anadolu'nun ortasında deniz seviyesinden 1.120 metre yükseklikte yer alan Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın "Cennet ya burası ya da buranın altında." dediği, zengin flora, fauna varlıklarına ve ilgi çekici rekreasyon alanlarına sahip olması nedeniyle 1993 yılında millî park ilan edilen Beyşehir Gölü ve çevresi, turizme kazandırılmayı beklemektedir.

Ülkemizde 20 ilde toplam 28 kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi bulunmaktadır. Maalesef bunları arasında Konya'mız yoktur.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Selçuklu'nun başkenti olan Konya, sahip olduğu doğal, tarihî ve kültürel değerlere rağmen turizm sektöründe ekonomik anlamda kendisine düşen payı alamamakta ve mevcut potansiyeline rağmen bir cazibe merkezine dönüşememektedir.

Bu sorunun çözümü için turizm altyapısının geliştirilmesi ve gelen turistin Konya'da konaklamasının yollarının bulunması gerekmektedir. Bunun için Konya'nın öncelikle kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi olarak kabul edilmesi, böylelikle turizm yatırımlarında daha fazla teşvik alabilmesi sağlanmalıdır.

Ben Tekrar Bakanlığımız bütçelerinin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Saygılar sunuyorum.