| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b)Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e) Vakıflar Genel Müdürlüğü f) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h) Atatürk Araştırma Merkezi ı) Atatürk Kültür Merkezi i) Türk Dil Kurumu j) Türk Tarih Kurumu k) Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .11.2018 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının değerli mensupları; ben de öncelikle mübarek Mevlit Kandili'mizi kutluyorum.
Vefat eden Edirne Milletvekili Erdin Bircan'a Allah'tan rahmet diliyorum; Cumhuriyet Halk Partisine ve ailesine başsağlığı diliyorum.
Sayın Bakan, önce, bütçenin rakamsal verileriyle ilgili bazı sorularım olacak. 2018 bütçesinden 2019 bütçesine geçerken yüzde 40'lık bir artış müşahede ediyoruz; bu, enflasyon oranının hayli üstünde bir artış. Bunun izahını rica edeceğiz sizden. 2018, 4 milyara yakın, 2019 -biraz önce de söylendiği gibi- 5 milyar 670 milyon; biz yüzde 40 görüyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Azaldı, azaldı.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Neyse, tespit ettiğimiz başka bir durum da, izaha muhtaç başka bir durum da 2019'dan 2020'ye geçilirken yüzde 8'lik bir azalma gözlemliyoruz; yüzde 8, 2019'dan 2020'ye geçilirken. Enflasyon oranının da burada, 2018 ile 2019 arasında hayli yükseleceği tahmin ediliyor esasen, burada bir düşüş söz konusu. Keza, 2020 ile 2021 arasında da sadece yüzde 3'lük bir artış söz konusu. Bu konuda izahat rica edeceğiz çünkü biz tabiatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bütçe açısından tahkim edilmesini istiyoruz, görüşümüz o istikamette.
Bir de Sayın Bakan, 2023'e göre bazı belirlemelerde bulundunuz, "Türkiye'de birçok şey çözüldü." yani bu 2023'le ilgili tahminler de çok gerçekçi değil. Ne olur bunlar referans verilmesin diyoruz artık yani 2023'e göre. Önümüzdeki yılı görmekte zorlanıyoruz; on yıl önce, yedi yıl önce yapılmış tahminleri bugün burada telaffuz etmek çok gerçekçi gözükmüyor.
Bir de tabii, biz "turizm"i ve "kültür"ü çok önemli alanlar olarak telakki ediyoruz. Keşke "turizm" ve "kültür" birbirinden ayrılsaydı diyoruz ama maalesef, tam tersi oldu; Kültür ve Turizm Bakanlığı birçok yük aldı. Şimdi, bu meyanda bir TİKA olayı var. Tabii, TİKA'nın yaptıklarını biz olumsuz olarak karşılamıyoruz -Sayıştay tespitlerine girmeyeceğim- ama daha etkin, daha planlı ve rasyonel, bilhassa daha şeffaf olmasını bekliyoruz. Öte yandan, bir ülkenin bir tek dış politikası olur ve o dış politikayla ilgili hassasiyet kataloğu yeknesak olmalıdır. TİKA'nın, TİKA çalışanlarının bu hususlara özel bir özen atfetmesini bekliyoruz.
Keza, Yunus Emre Enstitüleri... Sayın Bakan, Yunus Emre Enstitüleri bulundukları ülke veya şehre göre düzenlemelerine intibak ettirmelidirler yani İtalya'da bir Yunus Emre Enstitüsünün işleyişi ile Ramallah'taki aynı olamaz, Moskova'daki ile Ramallah'taki aynı olamaz. Bunu, ülkeleri, bulunulan kenti göz önünde bulundurarak düzenlemenin gerekli olduğunu düşünüyoruz.
Tabii, turizm sektörü çok önemli. Diğer arkadaşlarım da bu konu üzerinde hassasiyetle durdular. Aynı zamanda çok hassas bir sektör, rüzgârlara çok açık ve hemen esneyen bir sektör. Dış politikanın bu sektör üzerinde çok kuvvetli tesirleri var; Rusya'dan söz edildi, elbette öyle oldu. Bir de Hollanda örneği var. Hollanda herhâlde, dünyada kendi nüfusuna göre yurt dışına ve bilhassa Türkiye'ye en fazla turist gönderen ülkelerden biri. Lüzumsuz heybetli bir hiddet uğruna Hollanda'dan gelen turist sayısında da çok önemli bir düşüş kaydedildi.
Şûralardan söz edildi daha önce, ben de değineceğim. Bugüne kadar, son dönemde üç önemli şûra düzenlendi; o şûralarda önemli öneriler vardı, henüz tutturulmayan çok ciddi hedefler konuldu ancak bu önerilerin, bu tekliflerin, bu projelerin bugüne kadar hiçbiri uygulamaya geçmedi. Umarız sizinle birlikte, bu yeni dönemde bunlar uygulamaya geçer.
"Kültür" ve "turizm"in birbirini tamamlaması tabii çok önemli bir hedef, bu sentez çok önemli, bu terkip çok önemli, kültürün cazibesini yükseltmek ancak bunda da bugüne kadar başarılı olamadı Türkiye. Siz ayrıntılı olarak değindiniz sunuşunuzda -teşekkürler- bunu mutlaka gerçekleştirmemiz icap ediyor. Sözünü ettiğiniz ve turizm politikamızın esas hedeflerinden biri olması gereken "elit turizmi" diye açıklanması icap eden yaklaşıma başka türlü yönelmemiz mümkün değil. Evet, yabancı turistlerin ören yerlerini ziyaret oranı, müzeleri ziyaret oranı hakikaten bir facia. Tabii, bu elit turizmiyle Türkiye'de demokrasinin, insan haklarının, temel özgürlüklerin durumu arasında da çok net bir korelasyon olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Birtakım yanlış hamlelerin turizm sektörümüz üzerinde yarattığı kaybı göz önünde bulundurduğumuzda da belki Turizm Bakanını da Millî Güvenlik Kuruluna asil üye olarak dâhil etmek icap ediyor. Bu, hakikaten çok önemli, benim çok sık müşahede ettiğim bir durum maalesef.
Sayın Bakan, konuşmanızda Devlet Tiyatrolarında millî eserlerin öne çıkarılmasıyla bağlantılı olarak yüzde 70'e yüzde 30 oranından bahsettiniz. Prensip olarak biz tabiatıyla buna taraftarız ancak tiyatronun, aynı zamanda, yabancı eserleri başarılı şekilde sahneye koyma performansı da çok önemli bir başarı ölçütüdür. Yani Shakespeare'in -en çok tanınan o olduğu için söylüyorum- bir eserini iyi bir şekilde sahneye koyan bir yapı aynı şekilde başarılı olabilir, temayüz eder. Bunu göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son cümlenizi alayım lütfen.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, on dakika geçti mi?
BAŞKAN - On dakika verdim, evet, bitti.
Buyurun.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Maalesef, daha konuşulacak çok şey var ama.
Öte yandan, bu yüzde 30, yüzde 70'lik sınırlamanın böyle bir baskı aracı hâline gelmemesi, bunun, devletin ideolojik aygıtı olma özelliğini baskıcı bir şekilde dejenere ettirmemesi gerekir.
Sayın Başkan, izninizle, bir son husus: Sayın Bakan, belki benim açımdan bir semptom olduğu için, kötü bir semptom olduğu için bunu burada dile getiriyorum. Herhangi bir niteleme yapmayacağım, tanımlama yapmayacağım. Yardımcınız Sayın Nadir Alpaslan'dan randevu talep ettim -bunların rakamlarını, tarihlerini verebilirim- 15 defa aradık Sayın Alpaslan'ı; muradım da sadece seçim bölgemdeki bir ören yerinin, UNESCO Geçici Listesi'ne dâhil edilen bir ören yerinin durumunu görüşmekti. 8 Ekimden beri randevu talep ediyoruz, henüz randevu alamadım. Herhâlde, bu konuda, muhalefet milletvekillerinin kabul edilmemesi hususunda bir talimatınız olmadı Bakan Yardımcısına? Takdiri size bırakıyorum.
Teşekkür ederim.