| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 03 .02.2015 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, bunu ben fıkralarla anlattım aslında, ben Gürcü kimliğimle anlattım.
FUAT KARAKUŞ (Kilis) - 2 kere dinledik.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - 2 kere dinlediniz, onun için bir daha asla arkadaşlarımı sıkmak istemem.
Ama bir dönemi kapsayan, bir dönemdekilere hak tanıyan ama daha önce mağdur olan... Bir şekliyle konuştuğumuz konu şu değil: Bu konuda espri bile yapmak doğru değil yani bazı konular var, her türlü espriyi yapabiliriz ama bu konu çok ciddi bir konu. Ya, insanlar ölmüş arkadaşlar, ölmüş; madende ölmüş, Kahramanmaraş'ta yerin altında insanlar var, onların aileleri var, diğer taraftan, Zonguldak'ta... Yani bu böyle, Sayın Bakanın söylediği gibi, mevcut, şu andaki Bakanımızın değil, eski Bakanın söylediği gibi, "Güzel öldüler."le olmaz bu iş, "Üzerine de bir bardak su içildi." de denilemez. Dolayısıyla, bizim on yıl önceye dönük olan kısmımız teknik nedenlerledir. Keşke hepsini kapsasa çünkü yaşamdan ayrılanlara Türkiye Cumhuriyeti devleti en azından ailelerine, çocuklarına bir nebze olsun katkı yapabilse. Hep maliyet hesaplanır, bu işin maliyeti olmaz. Başka maliyetleri konuşabiliriz ama burada bu kadar da abartılı bir sayının olmadığını biliyorum. Yani böyle, konuştuğumuz konunun bugün Sayın Bakan "Hesabını çıkart, çıkarttınız mı?" dese ve çıkarttığında da "Hayır." demeyeceğine yürekten inanıyorum, öyle büyük bir rakam yok ortada. Ama bir tarafta mağdur edilenler var, bunu alt komisyonda uzun uzun analiz ettik, "Yapmayın, etmeyin." dedik, burada genel görüşme yapıldığında benzeri şeyler söyledik, "Ya, kıymayın bu çocuklara." diye bir şey var ya, kıymayın bu insanlara ya. Yapıldı haksızlık, bunlar Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi, Plan ve Bütçe Komisyonunda ağlayarak dertlerini anlattılar ve "Bu süreçle ilgili biz bunun tamamına bir formül buluruz." dedik Plan ve Bütçe Komisyonunda, şimdi burada konuşuyoruz bunu. Böyle bir umut da verdik, o zaman bunları konuşurken bu umutları verebilseydik.
Dolayısıyla, biz şunu önermek isteriz: Bu konuda bizim bu önerimizin oylanmasını öneriyoruz.