KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, bakan yardımcıları, bağımsız kurul ve yüksek yargı organlarının değerli temsilcileri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, bu yeni dönemde bütçeniz hayırlı olsun.

Sayın Bakanım, konuşmama nasıl başlayacağımı doğrusu tam bilemiyordum, sizin konuşmanız bana ilham verdi. Adalet idealinden bahsettiniz "Hukukun esas itibarıyla özü de budur." dediniz ve ondan sonra da benim alanımla ilgili... Burada çok değerli konuşmacılar olacak, milletvekillerimiz, adaletle ilgili değerli hocalarımız ve yargıdan gelen çok değerli milletvekillerimiz var, onlar muhakkak ki adaletle ilgili, yargıyla ilgili, hukukla ilgili güzel görüşler dercedeceklerdir, açıklayacaklardır ama ben işin bir de ağırlıklı olarak mali boyutunun üzerinde durmak istiyorum. Şöyle bir şey diyorsunuz: "Adalet sisteminin tesisi, demokrasi standartlarının daha ileri seviyelere taşınmasının gerekli olduğu kadar, ekonomik kalkınmanın da öncelikli şartlarındandır." Bu çok önemli, benim için de önemli, ekonomik kalkınmanın şartlarındandır.

Biliyorsunuz, bu dönemde bir ekonomik krizimiz var, bir krize girmiş vaziyetteyiz, sıkıntılarımız çok. Yapısal reformlardan bahsediyoruz. Bu dönem belki de cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik kriziyle karşı karşıyayız, çıkış için yapılması gerekenler aşağı yukarı belli ama yapısal reformlar şart. Yapısal reformlar nedir? Bir dizi vergiden, sosyal güvenlikten, kayıt dışılıktan tutun da bir yığın kurumla ilgili düzenleme yapılması gerekiyor ama en başta yapılması gereken hukuk alanındaki, adalet alanındaki düzenlemeler. Yapısal reformların esasını demokrasi ve adalet alanındaki yapısal reformlar oluşturuyor, en önemlisi bu. Güven vermek şart Sayın Bakanım. Onun için sizin alanınız aynı zamanda hani hukuk, adalet, bu kavramlar açısından, adalet idealinin gerçekleşmesi açısından "Hukukun esas itibarıyla özü budur." dediğiniz alanın dışında, ekonomi için de çok gerekli.

2015, 2016 ve 2017'de 13.500 dolar milyoneri 1 milyon dolar ve üzerindeki parasını yurt dışına götürmüş, 1 milyon dolar ve üzerindeki. Yani, 1 milyon doların üzerinde demek belki 10 milyon, 100 milyon, 1 milyar dolar da götürülmüş demektir, çok büyük bir paradan bahsediyoruz. Sebep, güven duyulmaması; sebep, adalet ve demokrasi ilkelerimize güven duyulmaması. Bunun 2018'de ne kadar olduğunu bilmiyoruz ama büyük rakamlardan bahsediyoruz, ülke için, Türkiye için büyük bir sıkıntıdan bahsediyoruz. Güven duyulmaması, insanların bu ülkede yatırım yapmaması, yurt dışına yatırım yapması, çalışmak için gençlerin -ki 300 bine yakın olduğu tahmin ediliyor- yurt dışına gitmesi, bütün bunlar bizdeki bu sistemin, güven duyulmamasının maalesef kötü örnekleri. Bu alanda onun için sizin üzerinize çok önemli bir görev düşüyor.

Bu tabii sadece sizinle ilgili değil, bizim adalet sistemimiz mevzuatla ilgili çok önemli sorunlar barındırmıyor, asıl sorun uygulamayla ilgili. Bu da sadece sizin Bakanlığınız alanına girmiyor, bu herkesin görevi, herkesin bu alanda daha duyarlı olması lazım. Hükûmet diyeceğim ama Kabineden başlayarak bu alanda uygulamaların çok daha hassasiyetle yürütülmesi gerekiyor. Mesela Ankara Anlaşması kapsamında -ben biliyorum- yatırım yapmak üzere İngiltere'ye gidebiliyorsunuz, yurt dışına gidebiliyorsunuz, yatırım sözü veriyorsunuz, dolayısıyla, orada yaşayabiliyorsunuz. Bu tür konuları da istismar ederek yurt dışına giden biraz önce söylediğim o dolar milyonerleri dışında o kadar çok insan var ki, artık Türkiye'ye maalesef genciyle yatırımcısıyla çok fazla eğilinmiyor, parayı da beyin göçünü de maalesef yurt dışına doğru yönlendirmiş durumdayız. Onun için üzerinize çok büyük bir görev düşüyor.

Ben -dediğim gibi- bu konunun inceliklerini meslektaşlarınıza bırakarak birkaç mali konuyla ilgili, Sayıştay raporlarıyla ilgili hususlara değinmek istiyorum. Bir de ondan önce şunu belirteyim, geçen yıl da değinmiştim: Bizim kişi başına adli yardım miktarı geçen yıl 1,3'tü, 1,28'e düşmüş 2016 için, şu anda 1'in altına düştüğünü zannediyorum, 1 euronun altına düşmüş vaziyette. Bu, Almanya gibi nüfus olarak bize benzeyen bir ülkede 8,23 avro, bizde 2016 için 1,28 -ki bu sene bu, 1 avronun altına düşmüş durumdadır- mesela Hollanda'da 27 avronun üzerinde bir rakam, İspanya'da 5,64 yani Avrupa ülkelerinin bu konuda çok gerisindeyiz.

Sayın Bakanım, Adalet Bakanlığı bütçe teklifi içerisinde şöyle bir ibare var: "Seçim İşleri Genel Müdürlüğü" var mı sizde?

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - YSK'nin şeyi olabilir, bünyesinde...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, şimdi, YSK ayrı, biraz önce söyledim. Şimdi, bu belki sizinle ilgili değil ama YSK da Danıştay gibi, Yargıtay gibi, Anayasa Mahkemesi gibi bağımsız bir yüksek mahkeme, Uyuşmazlık Mahkemesi aynı şekilde. Yani, bunların bütçelerinin sizin bütçe içerisinde yer almaması lazım. (1) sayılı cetvele alınması lazım, ayrıca bütçelendirilmesi lazım. Yani, hep söylüyoruz, üç seneden beri bunu söylüyoruz, hukuk usuldür, esastır yani bunu Maliye Bakanlığının yapması gerekir ama -perşembe günü Maliye bütçesinde tekrar bunu konuşacağız ama- hiçbir şekilde mevzuata, hukuka dikkat edilmiyor yani devletin artık kendi mevzuatına bile dikkat etmediği, hiçe saydığı anormal bir dönem yaşıyoruz. Devlet hukuka dikkat etmezse, kendi koyduğu mevzuatına dikkat etmezse vatandaştan ne bekleyebilir? Maalesef devlet mekanizması bu anlamda sınıfta kalmış vaziyette. Şimdi, burada da siz yazmışsınız "Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğü" diye, YSK bu tabii ki ama bunun tabii ki Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğü olmaması lazım, aslında bu skandal bir taraftan da .

2017 kesin hesabıyla ilgili olarak da bir iki konu var, arkadaşlarımız not alırlarsa, siz son bölümde cevap verebilirseniz memnun olurum.

Mesela, YSK için 2017'de 92 milyon 224 bin liralık bir bütçe tahsis edilmiş baştan; daha sonra bu, ilavelerle 93 milyon 249 bin liraya çıkarılmış. Bu tahsisler nasıl yapılıyor? Maliye Bakanlığından yedek ödenek alınıyor. Seçim giderleri için kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler babından 30 milyon 102 bin liralık bir ödenek tahsis edilmiş. Bunlarda sorun olması lazım yanı bunları Adalet Bakanlığının değil de Maliye Bakanlığının yapması lazım. Siz Bakanlık olarak o tarafa yazıyorsunuz. Yani kendi hukukumuzu, mevzuatımızı, maalesef, istismar etmiş oluyoruz bu şekilde.

Bakanlığınızın Sayıştay raporu şartlı. 4 bulgu var, 1 tanesi denetim görüşünü etkileyen. Performans raporunuzda da 3 bulgu var. Ama Adli Tıp Kurumunun -yine biraz önce söylediğim gibi- ayrı bir bağımsız bütçesi olması lazım. Şimdi, Adli Tıp Kurumunun ayrı bir bütçesi yok kurum olarak burada. Ama Adli Tıp Kurumunun döner sermaye işletmesi olarak Sayıştay raporu düzenlenmiş döner sermaye işletmesine, kendisine bir rapor düzenlenememiş. Yani böyle çarpıklıklar ortaya çıkıyor. Girmiyorum döner sermaye işletmesinin raporuna ama bir garabet var.

Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun -yine şartlı görüş verilmiş- 6 bulgusu var. 2 tanesi önemli, dikkatinize onları sunayım, kayıtlara da geçsin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

İç kontrol sisteminin kurulmamış olması, iç denetim biriminin oluşturulmamış olması, bu ceza ve infaz kurumları için önemli hakikaten, bunun tamamlanması lazım. Yani bu birimin özellikle oluşturulması lazım.

Adalet Akademisinde de 1 bulgu var. Şartlı görüş verilmiş ama geçen yıllara göre daha iyi vaziyette.

Anayasa Mahkemesinde de şartlı görüş var. 2 bulgu var. Yargı organları içerisinde bu sene şartlı görüş alan tek kurum 2017 için. Daha dikkatli olunması lazım.

Danıştay raporunda şartlı görüş yok ama performans raporunda çok ilginç tespitler var Sayın Bakanım, sizinle paylaşmak istiyorum. Performans raporunda şöyle bir şey düzenlemiş Sayıştay: "Performans hedefleri ve göstergeler." Hedeflenen sayılar var, gerçekleşmeler var. Bunu dikkatinize sunuyorum, sonradan bakarsanız çok ilginç veriler var. Mesela, yargılama sürecini hızlandırmak amacıyla verilen eğitim sayısı, hedeflenen 6'ymış, gerçekleşen 3 olmuş. Eğitim alan personel oranı 36 hedeflenmiş, 16 olmuş. Yargı mensuplarının mesleki yetkinliklerini artırmaya yönelik olarak oluşturulan bazı hedefler söz konusu. Uluslararası sözleşmelere yapılan atıf sayısı 1.320 hedeflenmiş, 695 gerçekleşmiş. Oluşturulan bölümde yer alan Türkçeye çevrilmiş uluslararası sözleşme sayısı 4 hedeflenmiş, sıfır gerçekleşmiş. Danıştayın internet ve internet sayfasında oluşturulacak bölümde yer alan Türkçeye çevrilmiş uluslararası mahkemeler ve diğer ülke idari yargı mercilerince verilen karar sayısı 20 hedeflenmiş, 5 olmuş. AİHM kararlarına atıf yapılan karar sayısı 1.320 hedeflenmiş, 646 olmuş. Mesela, medya ve halkla ilişkileri etkin ve verimli bir şekilde yürütmek için Danıştay internet sayfasında kamuoyuna duyurulan güncel karar sayısı 4 bin hedeflenmiş, 2.384 olmuş. Hemen hemen hiçbir hedef tutturulamamış mesela Danıştay için. Diğer kurumların da performans raporlarında benzeri tespitler söz konusu. Genellikle bu performans raporları dikkate alınmıyor ama aslında önemli. Bunların da dikkate alınması lazım. Sizin dikkatinize sunmak istedim, kayıtlarda, zabıtlarda olsun istedim.

Sayın Bakanım, ekibinizle birlikte başarılar diliyorum. Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.