| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2018 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bir üç ön sorun var Sayın Bakan. Birinci sorun, Bakanlığınızın adı ve amacıyla bu kadar lüks kâğıt pek uyuşmuyor, keşke biraz daha mütevazı bir kâğıt kullanılsaydı diğerlerine de öncü olmak bakımından.
İkinci sorun ise Anayasa madde 127. Malum, Mahallî idareler size bağlandı ama Anayasa 127 aynı duruyor. Buradaki çelişki şu: Yerel yönetimler Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanarak güçlendirilirken bir tür çifte vesayet olmuş oluyor yerel yönetimler üzerinde. Bu durumda ya Anayasa'nın değişmesi gerekir ya da yerel yönetimlerin İçişleri Bakanlığına yönlendirilmesi gerekir.
Üçüncü sorun ise -sabahleyin sormaya çalıştım- CBK 1, madde 31, Yerel Yönetim Politikaları Kurulu. Şimdi, bu kurul tabii bana göre Bakanlığın üstünde. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemi demiyorum ben çünkü Anayasa'da karşılığı yok ama bu bile yani burada onun temsil edilmiyor olması bile başlı başına Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemine adını verdiğiniz düzenlemenin sürdürülebilirliği konusunda ciddi kuşkular yaratıyor.
Benim konuşmamda esasen vurgulamak istediğim husus, dikkatlerinize sunmak istediğim husus zatıalinizin şahsında ve bu bütçeyi hazırlayan değerli heyetinizin huzurunda İstanbul Üsküdar Validebağ Korusu için öngörülen millet bahçesi projesi. Hem bu ne kadar gerçeklik taşımaktadır hem de bu nedir, bu konuda birkaç hususu, gözlemimi belki sizinle paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi, Validebağ Korusu bir bahçe değildir, birinci derece doğal sit alanıdır ve bu alan 1999 yılından bu yana birinci derece sit alanı olduğu gibi, ayrıca tarihsel olarak Adile Sultan Kasrı ile Abdülaziz Av Köşkü ve Güvercinlik gibi binalar tarihî eser kapsamında yer almaktadır. Validebağ'da ayrıca doğal bir ekosistem mevcuttur. Yarısı göçmen olan 120'nin üzerinde kuş, 30 civarında kelebek türü koruda yaşamaktadır. Sincaplar, kaplumbağalar, yılanlar, kurbağalar, kirpiler ve sayısız böcek burada yaşamakta; 4 binin üzerinde ağaç ve çok sayıda ağaççık ve çalı vardır. Yapılacak herhangi bir inşaat çalışması buranın ekosistemini bozabilir ve bu aynı zamanda, Anadolu Yakası'nda, belki de İstanbul'da biricik bir alandır canlıların yaşadığı doğal sit alanı olması bakımından ve Karacaahmet Mezarlığı'nın hemen bitişiğinde bulunmaktadır.
Şimdi, burada öngörülen millet bahçesi projesinde -proje aşamasında- içerik olarak bu korunun ışıklandırılması, futbol sahası kenarına amfitiyatro yapılması, fitness alanlarının geniş bir ölçekte öngörülmesi, gözlem kulesi yapılması, bisiklet parkuru yapılması, yolların rehabilite edilmesi, çok yönlü çocuk oyun alanlarının düzenlenmesi, otopark zeminlerinin yenilenmesi, cam çim taşı yapılması ve bunların çevresindeki zemin kaplamalarının değiştirilmesi sonucu burası tamamen başkalaşacaktır ve koru birinci derece doğal sit alanı olarak artık sürdürülebilir olmaktan çıkacaktır. Teknik olarak bir örnek vermek gerekirse: Proje verilerine göre, 33.566 metrekarelik bir alanda 14.505 metrekarelik kısım doğal granit taşı zemin, 9.475 metrekarelik travers, 5.550 metrekarelik kısım granit bordür, 16.595 metrekarelik bölüm kiremit irmiği zemin döşemesi, 2.466 metrekarelik bölümün ise çim taşı yapılması öngörülmüştür. Bunlar dikkate alındığı zaman, Validebağ Korusu'nun bugünkü doğal yapısı artık bir süre sonra düzeltilmeye çalışılsa da telafisi mümkün olmayan bir eşiğe ulaşacaktır.
Şimdi, bu durum karşısında Anayasa'mıza baktığımız zaman: Malumunuz olduğu üzere Anayasa'mızın özellikle çevreye ilişkin maddesi önlemek, korumak ve geliştirmek devletin görev ve yükümlülüğü, buna aykırı; 63'üncü maddesi, kültürel, doğal ve tarihsel miras hakkı ve yükümlülüğü maddesi -devlet açısından- buna aykırı, 168 ve 169, özellikle 169 ormanların korunmasına ama esasen burada doğal sit alanı olması itibarıyla ekosistem bozulacağından, doğal denge bozulacağından Anayasa'nın 13'üncü maddesine de hakkın özüne dokunma yasağı ilkesine de aykırılık oluşturacaktır.
Sayın Bakan, ben tabii ki Anayasa'nın diğer maddelerini sayabilirim ama burada Anayasa'nın maddelerini saymaktan çok belki şu söylenebilir: Aslında Validebağ Korusu'nun olduğu gibi muhafaza edilmesi için Anayasa'mızda fazlasıyla hükümler mevcuttur ama tabii bu, aynı zamanda öngörü sorunudur, bir proje sorunudur. Bu açıdan Anayasa yerine belki bir anayasal yurtseverlik kavramını kullanmam daha isabetli olur. Ben sizi dikkatle dinledim, sunuşunuzdan da kitapçıktan da notlar aldım ve esasen Anayasa'mızla bağdaşmaz olduğu gibi bu proje, sizin bize sunduğunuz bütçe öngörüsü çerçevesi açısından da sayfa 12, sayfa 15, sayfa 21, 22, 23, 24, 34 ve 37'de yer alan hususlarla ilişkilidir ve bunlarla da bağdaşmazlık oluşturmaktadır. Bu bakımdan, tabii ki hepimiz için burada ortak olan husus gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzdur çünkü herhangi bir proje geri alınabilir, bir bina yıkılabilir fakat doğal dokuda meydana gelecek zararı önlemek mümkün değildir. Bu, gerçekten politika üstü ve politika dışı bir durumdur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitti mi Sayın Kaboğlu?
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür edeceğim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, arzu ederseniz, bu konuda bir bilgi notu iletirim. Ben anayasa hukukçusuyum ama karşılaştırmalı anayasa hukukunda çevre hakkı konulu uluslararası alanda yabancı üniversitelerde çok ders verdim ve eğer arzu ederseniz bir hafta sonu birlikte Validebağ Korusu'nu ziyaret edelim. Hukuktan çok, bu maddelerden çok vicdanımıza ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuza hitap etmektedir. Bilgi notunu dikkate alacağınıza inanıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Bitti değil mi?
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet.