ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Teşekkür ederim.

Değerli hazırun, öncelikle, yeni Bakanımıza hayırlı olsun diyorum ama Bakanımıza ilk günden küsüyoruz. Sayın Bakanım, bütçe konuşmasını sunarken dediniz ki: "Bizim Şehir Projesi." Kütahya sizin şehir değil mi Bakanım?

Anadolu Beylerbeyi'nin başkenti Kütahya, tarihî evlerden dolayı metruk veya şu anda yıkılmaya yüz tutmuş, uyuşturucu müptelalarının falan barındığı bir yer hâline geldi. Yüzlerce konak var, hisarı var, tarihî dokusu had safhada. Daha önce sayın vekilim de bahsetmişti, bu evlerin restorasyonunda yıllardır sıkıntı var; şu anda bir kısmı yıkılmak üzere, bir kısmı yanıyor, sürekli problem hâlinde. Kütahya'yı da "Bizim Şehir" kapsamına almanızı talep ediyorum, diğer şehirler de dâhil.

Diğer yönden, Kütahya malumunuz olduğu üzere bir maden ve sanayi şehri. Bu şehir, civar iller arasında çevre kirliliğinin en fazla olduğu illerden. Kütahya'da Eti Bor İşletmelerine ait sülfürik asit tankları patladı birkaç ay önce, 7 bin ton sülfürik asit doğaya yayıldı. Burada 20 bin, 30 bin ton sülfürik asit bulunuyor ve sürekli olarak da, haftada on beşte 1 bu asit tankerleri, Domaniç-Tavşanlı-Emet-Hisarcık yolunda sürekli olarak kaza oluyor ve araziye yayılıyor. Bu ciddi çevre kirliliğine yol açmakta, tabiatı tahrip etmekte, tarım arazilerine zarar vermektedir. Aynı zamanda, sizin daha önce bahsettiğiniz, sunum konuşmasında bahsettiğiniz Frig Vadisi, Porsuk Barajı ve Havzası koruma planına rağmen, atık sular Porsuk Nehri'ne direkt olarak verildiği için, atık arıtma tesisleri doğru düzgün çalışmadığı için, ciddi düzeyde sanayi tesisleri olduğu için buradaki tüm balıklar ve kerevitler şu anda öldü. Bölge halkının yüzde 75'inin gelir kaynağı olan bu balıkçılık orada tamamen bitti. Aynı zamanda bu Porsuk Havzası, Eskişehir'in içme suyunun yüzde 35'ini falan temin ediyor. Bu Eskişehir için de tehlike olmaya başladı, artı, ağır metaller birikmeye başladı.

Bu baraj havzasında yasak olmasına rağmen, partili bazı şahısların özel izinle inşaat ve tesis yapmasına göz yumulmaktadır. Bu binaların yapımına engel olmanızı talep ediyoruz, kimsesizlerin kimi olacağınız için, adaletle hükmedeceğiniz için.

Osmanlı'nın beşiği olan Domaniç'te binlerce metreküp ağaç katliamı yapılıyor şu anda. Daha önce 50 bin metreküp civarında olan kesimler şu anda 100 bin metreküpe çıktı.

Bir de Kütahya'nın çok özel bir konusu var, o da şudur: Kentsel dönüşüm için rezerve olarak ilan edilen yerden dolayı 1.380 lira civarında metrekare birim fiyatıyla yapıldı, şu anda kimse alamıyor. Orada devletin 130 milyon TL civarında bir zararı var. O konuyu da dikkate almanızı talep ediyorum.

Dikey yapılanmanın karşısında olduğunu söylemişti Sayın Cumhurbaşkanımız. Kütahya'da 15 bin dönümlük bir arazi "manda çayırı" diye geçiyor. Kütahya'da manda birliği var Sayın Bakanım, manda birliğinin Türkiye'de tek olduğu yerdir. Ciddi düzeyde manda ve manda kaymağı üretiliyor. Orası şu anda imara açıldı, 20 kat ruhsat verildi, 20 kat ve satışa başlandı. Bu konuda duyarlı davranacağınızı tahmin ediyorum ve bekliyoruz.

Deprem riskli bölge... 13 mahallemiz şu anda deprem riski kapsamına alındı, 13 mahalle ve buranın tamamında şu anda imar yasak, tadilat yasak ve belediye şu anda tükendiği için buradaki 13 mahalle -zaten 14-15 mahalle var- şehrin yüzde 90'ı şu anda tamamıyla deprem riskli bölge ve kentsel dönüşüm alanı ilan edildi ama bir tek çivi çakılmadı. Bu insanlar şu anda mağdur durumda. Bu dediğim bölge en az 100 bin kişiye hitap ediyor ve orada daha önce rezerv alanı olarak yapılmış olan yerden dolayı Kütahya'nın yaklaşık 130 milyon TL zararı var. Bu çok ciddi bir zarardır. İki sene önce yapılan ihalelerde Türkiye'de 750 lira iken metrekare birim fiyatı, Kütahya'da 1.280 liraya bir inşaat şirketine devredildi. Çok ciddi bir şeydir, hiçbir eksiltme olmaksızın, hiçbir eksiltme; bakın, o çok önemli ve manda çayırı yok ediliyor.

Teşekkür ediyorum.