KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, değerli bürokrat arkadaşlarım; hepiniz hoş geldiniz.

Hepimiz biliyoruz ki aslında biz bu doğanın sahibi değil, bir parçayız, bu dünyada misafiriz. Hepimiz bu anlayışla aslında ortaklaşıyoruz ama özellikle AKP hükûmeti zamanında bu anlayışa hiç riayet edilmiyor ve ülkemiz dünyanın cenneti, en güzel ülkelerden birinde yaşıyoruz ama maalesef hak ettiğimiz gibi yönetilmediğimizi düşünüyoruz.

Şimdi, özellikle kentsel dönüşüm projelerinde konut hakkının ihlal edilmesi, yerinden ve uygun konutların verilmemesi, barınma hakkının gözetilmemesi ve daha çok kârın ve rantın gözetilmesi sebebiyle çok ciddi hak ihlallerine tanıklık yapıyoruz. Yine, dere yataklarına bu projelerin yapılması... Özellikle kendi bölgem olan Mamak'ta bir yılan hikâyesine dönen kentsel dönüşüm projesi var ki hâlâ sonuçlanmamış ve gerçekten sağlıklı ilerlemiyor. Bunların bir an önce, ivedilikle sonuçlanması ve mağdur edilen özellikle yoksul vatandaşlarımıza da hak ettiği değeri... İnsan hakkının bizzat kendisi olan aslında konut hakkının daha fazla ihlal edilmemesini temenni ediyoruz.

Şimdi, seçim öncesinde oy almak için çıkarıldığını düşündüğümüz bu imar barışı, imar affı çerçevesinde dahi sağlıklı bir uygulama yürütülmüyor. Zaten imar affı başlı başına bir çelişkiydi. Az önce vekilim de bahsetti, konteynerine devlet arazilerinin peşkeş çekilmesinden tutun birçok şeye kadar ama onun dışında dahi, yasal olarak vatandaşa hak ettiği ve belgesine, usulüne uygun aldığı yerine dahi belediyenin göz koyması söz konusu. Bu konuda Sayın Bakan Yardımcımız Varank'a ulaşmaya çalışmıştım, kendisi sanırım bir sel felaketi dolayısıyla Ordu ilimizdeydi, özel kalemine de ulaştırdım. Yani adamın yasal hakkı, belgesi verilmiş ama çok kıymetli bir yer, çok değerli bir yer, belediye ısrarla resmen gasbetti orayı. Ulaşmaya çalıştım, dönüş dahi olmadı belediyenizden. Yani bu konuda başlı başına bir çelişki var, kanunun kendisi başlı başına çelişki ama getirdiğiniz kanuna dahi uyulmaması söz konusu çünkü bölgenin ekonomik değerine göre, vatandaşın durumuna göre değişir uygulamalara maalesef biz rast geliyoruz bölgemizde, çok yoğun şikâyetler var. Bunu dahi doğru düzgün, usulüne uygun uygulamadığınızı düşünüyorum.

Yine, Ankara'da doğal alanlarımız her geçen gün maalesef ama maalesef yok oluyor ve her yer Ankara'da olduğu gibi Türkiye genelinde de beton yığını hâline dönüşmeye başladı. En son Atatürk Orman Çiftliği'ne yapılan katliamı aslında sadece bir doğa katliamı değil, Atatürk'ün mirasına yapılan bir saldırı olarak nitelendiriyoruz.

Yine, ilk toplu konut projesi olan ve kentin merkezinde yer alan, nefes aldığımız Saraçoğlu Mahallesi hususu var, çok yakinen biliyorsunuzdur. Mahalle katlediliyor, rant uğruna veriliyor orası. O değerin korunması lazımken -biliyoruz ki şehrin göbeğinde ve çok kıymetli bir yer- buraya zulmediliyor, derhâl bundan vazgeçilmesi gerek.

Başka bir husus daha, aslında Sivas Milletvekilimiz izah etti ama Divriği yüz günlük planda vardı. Su yatakları var Divriği'de, ancak orada bir altın arama girişimi başladı. Henüz bir kirletilme olmayacak ama orada altın çıkarsa Divriğililerin suyuna zehir katılacak, aslında çok önemli bir hata. Her geçen gün dünya susuzlaşırken altın uğruna -umarım çıkmaz, umarım çıkmaz- oradaki su yatağının kirletilmesi ve bozulması da çok ciddi sonuçlar doğuracak, vahim sonuçlar doğuracak.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum: Bu Sayıştay raporlarında da var, 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince büyükşehir belediyelerinden tahsil edilmesi gereken çevre katkı payı gelirlerinin eksik tahsil edilmesi hususunda... Bu belediyelerde bir ayrım söz konusu mudur? 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince büyükşehir belediyesinden tahsil edilmesi gereken çevre katkı payı geliri eksik olarak tahsil edilmiş, bu gelirlerin tahsilatına yönelik takip ve kontrol işlemleri Bakanlıkça tam ve zamanında yerine getirilmemiştir. Bu belediyeler ve bu toplanan tutar mesela ne kadardır? Hangi belediyelere ayrıcalık tanınmış? Hangi belediyelerin hemen borcunu öde diye boğazına çökülmüştür. Burada da hakkaniyetsiz ve ayrımcı davrandığınızı düşünüyorum.

Sabrınız için teşekkür ederim.