SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli üyeler; evet, yorucu bir çalışma günü oluyor açıkçası sabahtan itibaren. Ama önemli bir Bakanlık Sayın Bakan. Gerçekten burada işte bazı tabirler oldu, "Aynaya bakmak gerek." gibi. Bunlara gerek yok, biz bu şehirlerde yaşıyoruz ve gerçekten temel ortak sorunlarımız var.

Bugün Plan ve Bütçe Komisyonunun gerçekten tutanaklarına da baktığımız zaman; işte rant, talan, beton, çevre katliamları, bütün bunlar üzerineydi ve bunlarla ilgili gerçekten yaşadığımız şehirlerin, yaşam alanlarımızın nasıl ranta heba edildiğini -nasıl yaşanılamaz- ve nasıl hepimiz için, çocuklar için, gelecek nesiller için önemli yaşam alanlarının nasıl heba edildiğini hepimiz yaşıyoruz ve buna tanıklık ediyoruz.

Ben de bir İstanbul Milletvekili olarak... Bugün de ağırlıklı olarak bölge vekillerimiz buradaydı, Komisyon üyemiz var bölgemizden. Gerçekten bütün bu sorunlar açıklığıyla konuşuldu, tartışıldı. Nasıl ekolojik yıkımların... İstanbul bu yıkımların ana merkezi hâline geldi, kentsel rant ve talan projelerinin bir odağı oldu açıkçası. Çevreciler tarafından ''katil projeler..." Gerçekten en aşırı bir terimle nitelendirilen bu projelerin kıskacında yaşam alanlarımız, şehirler, nefes alacağımız alanlar -özellikle bugün çok üzerine vurgu yapıldı- su kaynakları, havzalar, bunlar yok ediliyor. Kuzey Ormanları... Gerçekten yapılan bütün büyük projelerle, bütün orman ve yeşillik alanları, tarım alanları özellikle, tahrip edilmesiyle imara açıldı ve hepimiz için, bütün canlılar için gerçekten tehlikeli boyutlara ulaştı. Bir yandan, işte, sanki, gerçekten hepimiz şaşkınlıkla izliyoruz; tekerleğin icadı gibi, suyu bulmuş gibi sanki söylemler varken ama bir taraftan da bütün bu projelerle çok önemli su kaynaklarının nasıl heba edildiğine de tanıklık ediyoruz. Su ihtiyacının yüzde 20'sinden fazlasının rant projelerine heba edildiğine dair çok önemli veriler var, raporlar var.

Baktığımız zaman, temel geçim kaynağı olan... Gerçekten, ben de Bahçeşehir Gölet Projesi gündeme geldi, o bölgede oturuyorum. Gözlerimizin önünde tarım ve mera alanları imara açıldı ve yüksek yüksek oralara binalar yapıldı. Ve oradaki vatandaşlar doğal olarak orayı terk etmek zorunda kaldı ve binalarla, yapılarla karşı karşıya kaldık.

Hava kirliliği gerçekten çok önemli, çok dikkat edilmesi gereken bir konu. Bugün uluslararası... İşte Avrupa Birliği alanında çalışıyorum ben, oradaki raporlarda bugün bahsedildi, ilerleme raporlarına giden ciddi tespitler var, bunları mutlaka gündeminize almanız gerekiyor, siz bu dönem yeni bir Bakansınız. Atık suların neredeyse tamamının arıtıldığı söyleniyor, bu gerçek dışı bir şey, böyle bir durum yok, sadece ön arıtmaya tabi tutuluyor. Marmara Denizi'ne verilen bu atık sular Marmara Denizi üzerindeki bütün bu baskıyı inanılmaz derecede artırıyor ve deniz ekosistemini tamamen tahrip ettiğini görüyoruz.

Sanayi kaynaklı bir toprak kirliliğine maruz kalıyoruz, İstanbul dâhil birçok bölgede. Çoğu tarım arazisi; kara yolları, apartmanlar, havaalanları, alışveriş merkezleri, sanayi alanları, tesisler... Yani sadece son beş yılda bunu gözlemlediğiniz zaman, o alanların nasıl bir anda yok olup sanki, ne derler, bilim kurgu filmi gibi oralara yapıların yükseldiğini görüyoruz. Ve bunlar gerçekten dikkate alınması gereken...Kanal İstanbul Projesi yine bugün çok gündemdeydi, çok tekrara düşmek istemiyorum. Bu, tamamen gerçekten o projenin çevresindeki bütün alanları tahrip ediyor, edecek. Bu çok önemli, çok dikkat edilmesi ve gerçekten tekrar bir değerlendirmeye almanız gerekiyor.

Yine, benim bölgemde bu projenin yapıldığı alanda Küçükçekmece lagün havzasının ekolojik yapısı, biyoçeşitliği, yaşam belleği, tamamen bunlar tahrip olacak. Bunları, sizin gerçekten -Terkos, Sazlıdere bu alanların tahrip olacağı- mutlaka gündeminize almanız gerektiğini biz hatırlatıyoruz. Hava kirliliği, çevre kirliliği, küresel ısınma konusuna değinilmedi bugün; bunlara mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor.

Son olarak gölet projesiyle ilgili birkaç şey söyleyeceğim: Gerçekten baktığımız zaman Cumhurbaşkanı millet bahçeleri yapacağını müjdeliyor ama bir taraftan bakıyoruz, bugün de gündemde olan göletlerin, bahçelerin, yaşam alanlarının ranta açıldığına, yeşil alanlarımızın betonlaştığına şahit oluyoruz. Bu gerçekçi bir şey olmuyor. İşte siz de o plansız ranta dayalı yapılaşmalardan sonra çıkıp dediniz ki: "4-5 katı aşmayacak." Yani neden yaptık o zaman bunları? Bunları yapan da sizin iktidarınız yani Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle tamamen yeni bir iktidar gelmedi, zaten mevcut iktidarın, fiilî yönetimin devamı oldu. Burada gerçekten bu gölet projesine özellikle hassasiyet göstermenizi istiyorum. Boğazköy bölgesi var orada.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ettim Sayın Özdemir.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Gerçekten çok güzel bir yeşil alanı var ve burayı özellikle dikkate değer buluyorum.

Teşekkür ederim.