AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Peki. O zaman Sayın Bakan da beni daha kuvvetle muhtemel şekilde dinler diye düşünüyorum.

Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; hoş geldiniz.

Ben bugün konuşmamda sizlere maalesef çevreye büyük tahribat verecek bir konudan bahsetmek durumundayım. Seçim bölgem olan Bartın, Amasra'da bulunan bir termik santral meselesiyle karşı karşıyayız 2005 yılından beri. Ve siz de yeni bir Bakansınız, ben de yeni bir Milletvekiliyim, o yüzden bu konuya duyarlı davranacağınızı, daha önceki bakanlıklarda bu konuyla ilgili olan yaklaşımların karşısında olacağınızı umut ediyorum.

Şimdi, biraz size durumdan bahsedeyim ne oluyor ve ne oldu bizim bu Amasra'mızda diye. 2005 yılında Amasra'da taş kömürü sahalarını işletmek üzere ismi lazım olmayan bir şirket bu kömür sahalarını kiralıyor Sayın Bakan, ancak biz görüyoruz ki aslında bu şirketin amacı, söz konusu kömür sahalarını kiralayıp kömür çıkarmak değilmiş. Çünkü 2005 yılından 2018 yılına geldiğimizde bir bakıyoruz ki elimizde 1 kilogram bile kömür çıkartılmamış ve daha sonraki ismi lazım olmayan söz konusu şirketin açıklamalarından da anladığımız kadarıyla buraya bir termik santral yapılmak üzere kendilerinin isteği olduğunu görüyoruz. Tüm bunlara karşı yapılan çevresel etki değerlendirme toplantıları için halkın katılım toplantılarının yapılamadığını görüyoruz. Halkın ciddi bir şekilde yoğun tepkisinin olduğunu ve haklı biçimde bu tepkisini yerine getirdiğini görüyoruz. Tüm bunlara karşı 43 bin kişinin bu konuya bireysel itirazının olduğunu ve aynı şekilde tam 2.019 adet davacıyla bu konu hakkında bir iptal davası açıldığını görüyoruz.

"Tüm bunları niye anlatıyorsunuz Sayın Vekilim?" derseniz eğer bana aslında bu çevresel etki değerlendirme sürecinde sizin Bakanlığınızın hukuksuz yürüttüğü süreçten bahsetmek istiyorum biraz size. İlk önce bakıyoruz, bu söz konusu şirketin ÇED başvuru dosyaları Bakanlığınız tarafından 2009, 2010 ve 2013 senelerinde 1/100.000'lik çevre düzenleme planına aykırılık gerekçesiyle tam 3 kez reddediliyor. Daha sonra, geliyoruz, 2015 yılında birden 3 kez reddedilen bu başvuru dosyası Bakanlık tarafından termik santral için daha sonra "ÇED gerekli değildir." kararı veriliyor. Peki, sonra ne oluyor Sayın Bakan? 2016'da yine Bakanlığınız tarafından bir termik santral için bu kez ÇED olumlu kararı veriliyor ve 2009'daki ilk ret kararından önce "ÇED gerekli değildir." kararının ardından 2016'daki "ÇED olumlu." kararına uzanan bir süreçle karşı karşıya kalıyoruz.

Ben şimdi size sormak istiyorum: Çevreye vereceği zararlar aşikâr olan bu termik santral projesi hakkında neden ve hangi kriterlere istinaden bu kadar zıt kararların çıktığını sormak istiyorum size.

Sayın Bakan, bir diğer yandan, termik santralin vatandaşlarımızın yaşantılarına ve çevreye karşı tahrip edici etkilerini hepimiz biliyoruz ve bunu aslında saymakla bitiremeyiz ama birkaç tane de örneği vurgulamak istiyorum Sayın Bakan.

Siz onlara bakıyorsunuz, ben de bu arada size Amasra'yı göstereyim, nereye termik santral kurmak istediğinizi. Burası, onu da göstereyim bir yandan size, en sonunda gösterecektim.

Termik santralin işletilebilmesi için Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve değerli milletvekilleri; tam 100 bin kişiye ücretsiz içme suyu sağlayan Bartın'ımızın özel bir kavşak suyu var ve termik santrali yapmak isteyen şirket bunu kullanmak istiyor. Siz buna karşı olumlu karar veriyorsunuz. Bu bir.

İkincisi: Bu termik santrali yapmak isteyen şirketin yapacağı filtreleme sisteminin ne kadar başarılı olacağı tam olarak anlatılmamış. Bundan da şu sonuca varıyoruz: Yere çökecek zehirli gazlar var bu termik santral sebebiyle ve bu çok ciddi bir ölümcül tehlike yaratıyor Sayın Bakan. Buradan, bir başka deyişle ben şunu anlıyorum: İnsan yaşamı kısa vadeli ticari çıkarlara ve kâr hesaplarına feda edilmektedir, ben buradan bunu anlıyorum Sayın Bakan ve birçok orman alanının, tam 380 hektarlık orman alanının tahrip edileceğini sizlere söylüyorum. Bakın, bu bahsettiğim Amasra, Amasra var ya, sizin 2023 Türkiye turizm stratejinizde ekoturizmin geliştirileceği bölgedir. Bu bir. İkincisi: Şu anda mevcut durumda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bankoğlu, teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, söz isteminde bulunup salonumuzda bulunan Komisyon üyesi olmayan bütün milletvekillerimizin tamamının söz talepleri karşılanmıştır. Söz talebinde bulunup da Komisyonda bulunmayan milletvekillerimizin bundan sonra gelseler de söz talepleri karşılanmayacaktır, bilginize.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Başkan, sizi, Sayın Bakanı, bütün bürokratları Amasra'ya davet ediyorum. Hepinizi Amasra'ya davet ediyorum.