KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Genel Müdürüm, kurumun değerli yöneticileri; çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Tabii, biz temel gıda maddemiz olan eti nasıl tükettiğimizi, nasıl ürettiğimizi konuşuyoruz. Ne yazıktır ki ülkemizde son on yıldır eti dışarıdan ithal eden, üretmeyen, üretmedikçe daha çok tüketen bir ülke hâline geldik, onu da bilmiyoruz tabii. Ben ekonomik koşulların daha kötü olduğu bir dönem içerisinde etin daha az tüketildiği kanısı içerisindeyim çünkü insanların gidip de et alma durumunun, o kadar büyük oranda ekonomik güçlerinin olmadığını, daha az tüketildiğini, aile gelirlerinin yüksek olmadığını biliyoruz ama ne yazıktır ki, tabii, nüfusun artması, etin bir şekilde de temel gıda maddesi olması, yemeklerimizde devamlı kullanılması açısından, bir şekilde sos olarak kullanılması çok gerekli olduğundan -tat alma açısından- bu önemli.

Şimdi, biz on yıldır et ithalatı yapıyoruz. Et ithalatını her yıl... Ben belli ölçüde rakamları biliyorum ama net rakamları bilemediğimden sizden 2018 yılında ne kadar et ithal ettik, bunun hayvan sayısı açısından, et tonu açısından bir sayısal durumunu istiyorum. Bir de bu ithal etmiş olduğumuz hayvanlara ve lop ete ne kadar miktar döviz ödedik, bunu da öğrenmek istiyorum.

Değerli Genel Müdürüm, tabii, siz bu işin başındasınız. Türkiye'de et üretimine küçükbaş hayvandan büyükbaş hayvana, diğer tarafta beyaz et, tavuk üretimine büyük destek verilmesi kanısı içerisindeyiz. Ülkemizin tabii büyük ette de tavuk üretiminde de ihracatçı olduğu bir gerçek ama kırk günlük etin insan sağlığı açısından ne kadar faydalı olduğu da tartışılır durumda. Şimdi, siz bu kadar büyük miktarlarda et ve hayvan ithalatı yapacağınıza ülkemizdeki hayvancılığın ve et üretiminin yükselmesi için ithal ettiğimiz miktar kadar zaten üreticiye destek vermiş olsanız zaten olayı temelinde çözmüş olacağız. Bunu düşünüyor musunuz? Hâlâ ithal et getirerek süt üreticiliğinden ve besi üreticiliğinden kendi yaşam ve geçimini sağlayan insanlarımızın... Hangi ayda etin fiyatının ne kadar olacağı belli olmayan bir ülke planlaması içerisinde yaşıyoruz. Geçen yıl kilogram bazında etin 25-26 lira olduğu dönemde ahırına hayvan koyan insanlarımız, besicilerimiz bunu en azından kendi öngörüleriyle 34-35 TL'lere satabileceğini düşünerek hayvanlarını içeri aldılar çünkü yem fiyatlarının, girdi fiyatlarının yüksek olması, bir de bakım ücretlerini de kendilerinin bir şekilde karşılamalarıyla beraber böyle bir kâr edeceklerini düşünüyordu. Vatandaşımız bir şekilde kendi öngörüleriyle kendi hayvanlarını alıyorlar, besliyorlar, ilacından, aşısından, yeminden, bakımından bir sürü giderler gösteriliyor ve sonuçta hayvanın kesim zamanı geliyor, dışarıdan bir bakıyorsunuz... Biz anlamıyoruz kimlerle nasıl sözleşme yapıyorsunuz. Az önce Değerli Vekilim Sertel Bey anlattı, dedi ki: "Ya, bir gün içinde nasıl et sözleşmesi yapılır, nasıl ihale yapılır?" Bu, dünyanın hiçbir yerinde olmamış bir şey. Demek ki bu adrese dayalı... Zaten ihaleyi yapmışsınız. Ben ihale sözleşmesini bir günde hazırlayamam, evraklarımı tamamlayamam. Demek ki her şeyi hazırlamışsınız, hazırladığınız şekilde de adrese teslim ihale yapıyorsunuz. Bu, Türk milletinin gözünün önünde oluyor, gerçekleşiyor. Acaba bundan hiç mi vicdanlarınız sızlamıyor, nasıl oluyor bu iş arkadaş? Bir de tutuyorsunuz, diyorsunuz ki "Biz efendim bunu şeffaf yapıyoruz." Bu şeffaf falan değil. Burada, gerçekleriyle beraber, tam anlamıyla adrese dayalı, halkın gelirlerini, hatta ve hatta en temel gıdası olan, halkın beklentisi olan ette birilerine peşkeş çekmenin peşindesiniz. Diğer tarafta, bunu yaparken besiciyi de bir şekilde üzüyorsunuz, besiciyi de zor durumda bırakıyorsunuz, geçen yıllarda böyle oldu.

Bundan sonraki yıllarda, özellikle 2019 yılında et ve süt üretimindeki üretici halkımızın büyük oranda desteklenmesi, ithalata ne kadar döviz aktaracaksak o dövizin tamamen üretime destek vererek aktarılması ve ülkemizin millî üretimiyle millî gelirimizin kendi tüketimimize sunulmasını arz ediyorum. Bunu da yapacağınıza inanmak istiyorum. Böyle olursa ülkemiz kazanacak, biz kazanacağız, Türk milleti kazanacak. Yani, ekonomimiz bir şekilde dışarı ithal için döviz ödememiş durumda olacak.

Bu vesilelerle ben 2019'daki çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Ülkemizin ekonomisinin en büyük gelir kaynaklarından olan et üretimini, süt üretimini desteklemenizi veya bu katkıların daha yüksek oranlarda olmasını diliyorum. Sayın Sertel yine söyledi, dedi ki: "Ette yeterli oranda bir katkı sunulmuş." Hayır, yeterli değildir, yeterli olsa zaten ithal etmeyiz, üretimimiz yükselir. Yani, yükselmediğine göre, yeterli hâle gelemediğimize göre... Bizim köylümüz, bizim çiftçimiz, bizim çalışanlarımız çok büyük özveriyle çalışan insanlar yani kendi gelirini, kendi kazancını sağlayabilmek için kendi kendilerini istihdam ediyorlar 3-5 hayvanla, 15-20 hayvanla. Yani, bir tarafta istihdamın yükselmesi açısından, diğer tarafta da et üretiminin bir şekilde ihtiyacı karşılar hâle gelmesi açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.