| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketinin 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 28 .11.2018 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de Kalkınma Bankasının değerli yöneticilerine hoş geldiniz diyorum, başarılar diliyorum.
Benim de üzerinde durmak istediğim, özellikle KOBİ'lere sağlanan krediler. Yani, Kalkınma Bankasının bir alt ya da üst limiti mi var kredi kullandırırken? Bir sınırlama var mı, istediği miktarda projeleriyle size bir talepte bulunabiliyor mu? Ben iş dünyasından geliyorum, bu tür kredilerin kullanımında çok ciddi bürokratik işlemler olduğu, özellikle teminatlar ihdas edilirken bunları özellikle küçük işletmelerin karşılayamadığı, dolayısıyla tabana böyle çok da yayılan krediler olmadığı yönünde arkadaşların talebi geliyor.
Bir diğer husus da, siz daha çok dış kaynaklı krediler kullanarak piyasayı finanse ediyorsunuz. Bu dış kaynaklı krediler konusunda da -mesela İslam Kalkınma Bankası olsun, Avrupa Yatırım Bankası olsun- bu tür kullanılan kredilerle ilgili de esnafımızın çok ciddi bir bilgisi yok. Bilgisi olmadığı için de hangi şartlarda nasıl kullanacağı konusunda bir fikri de yok. Bu konuyla ilgili bir biriminiz var mı, bu konuyla ilgili bir çalışmanız var mı?
Bir diğer husus, biraz önce görselde de gördüğümüz bu otelle ilgili yani daha önce bunun satışı istenemez miydi? Biliyorsunuz, iflas masasına gelmeden önce bankanın 1'inci derece ipoteği varsa, işler de kötüye gidiyorsa -belli- başlangıçta satışını isteyip, 1'inci dereceden de ipoteğe sahip olduğuna göre her hâlükârda bu oteli almaktan zaten başkaca bir çaresi yok, bunu daha erken davranıp ekonomiye kazandırması mümkün mü?
Yine, bizim Plan ve Bütçedeki arkadaşlarımız belirtti, Türkiye Kalkınma Bankası bünyesinde bir fon kurulacağına dair bir iktidar partisinin bir teklifi var. Onunla ilgili arkadaşlarımız Durmuş Yılmaz Bey ve İsmail Tatlıoğlu'nun muhalefet şerhleri var. Bildiğiniz gibi, Durmuş Yılmaz Bey uzun yıllar Merkez Bankasının da Başkanlığını yapmıştır. Ben o metni size okumak istiyorum, siz o gerekçelere katılıyor musunuz? Diyor ki metinde: "Bu teklifin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası açılır açılmaz sunulmuş olması teklifin gerçek amacının söz konusu bankanın yeniden yapılandırılmasından ziyade, döviz girişlerinin azalması nedeniyle ülkemizin bugünlerde yaşamakta olduğu mali krizin etkilerini sorunun kaynağına inmeden azaltmaya çalışmak olduğu anlaşılmaktadır. Zira, teklifin 5'inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereği kurulması öngörülen Türkiye Kalkınma Fonu, teklifin 6'ncı maddesinde yer alan hükümlere göre ülkemizde kurulu benzer amaçlı fonların tabi olduğu Sermaye Piyasası Kanunu'na ve bu kanuna dayanılarak çıkarılmış alt düzenlemelere tabi olmaması ve ayrıca gelir ve kurumlar vergisi başta olmak üzere, birçok vergi, harç, ücret ve masraftan muaf tutulması bu fonun cazibesinin Türk sermaye piyasasındaki rekabeti bozma pahasına yüksek tutularak yabancı sermayeyi ülkemize çekmek için atılmış bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizde yaşanmakta olan ekonomik kriz nedeniyle Türk varlıklarının fiyatlarında önemli düşüşler gerçekleşen bu dönemde aceleyle Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilmeye çalışılan bu kanun teklifi, Türk varlıklarının yabancı yatırımcılara gerçek değerlerinin altında ve hızlı bir şekilde satılarak ülkemizin döviz sıkıntısının giderilmeye çalışıldığı izlenimi yaratması dolayısıyla şüphe uyandırmaktadır. Ayrıca, fona tanınan ayrıcalık ve muafiyetlerin Türk sermaye piyasaları üzerinde muhtemel bozucu etkilerinin hiç dikkate alınmamış olması ve bundan da önemlisi bu konuda Rekabet Kurumunun görüşünün alınmamış olması kanun teklifinin gerçek amacıyla ilgili şüpheyi güçlendirmektedir.
Kanun teklifinde yeniden yapılandırılan bankanın, banka bünyesinde kurulması öngörülen fonun kaynağının nereden sağlanacağı belirtilmemiş olup teklifin 3'üncü maddesinde bankanın ihtiyaç duyduğu kaynağın hangi kurum ve kuruluş bütçesinden karşılanacağının Cumhurbaşkanınca belirlenmesi öngörülmektedir. Bu kadar büyük bir önem atfedilen bir bankanın ve sahip olduğu fonun kaynağının nasıl, nereden ve ne zaman temin edileceği hakkında hiç bilgi verilmemesi ve bu konuda Cumhurbaşkanının tek yetkili kılınması hem kanun teklifinin büyük bir eksikliği hem de fona sağlanacak finansal kaynağın menşeinin İşsizlik Fonu olabileceğine dair şüphelerimizin kaynağıdır."
Yine "Kanun teklifinin 6'ncı maddesinin (4)'üncü fıkrasında bankanın fonda sahip olduğu paylar nedeniyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuatta yer alan konsolide denetim ve konsolide finansal raporla ilgili hükümlere tabi olmaması öngörülmektedir. Böylesi bir muafiyet, kamu kaynaklarıyla finanse edilen bu bankanın kontrol ettiği fonun iş ve işlemleriyle ilgili şeffaflığı engelleyecektir. Ayrıca, aynı maddenin (5)'inci fıkrasında yer alan ve fon tarafından iştirak edilen şirketler ve fonların, sermayesinin yarıdan fazlası kamuya ait olan kurum, kuruluş ve ortaklıklara uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi olmamasına yönelik hüküm Anayasa'nın 165'inci maddesine aykırıdır. Kanun teklifinin 7'nci maddesinin (2)'inci fıkrasında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun kredi karşılıklarını düzenleyen 53'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının banka hakkında uygulanamaması öngörülmektedir. Bankacılıkta ihtiyatlılık ilkesinin bir gereği olan ve aynı zamanda ülkede finansal istikrarın korunması açısından önem arz eden bir husus olan kredi karşılığı ayırma zorunluluğunun bu banka özelinde kaldırılacak olması gerek Türk bankacılık sektörünün sağlamlığı gerekse sektörde rekabetin adilliği açısından sorun teşkil etmektedir."
Son olarak "Kanun teklifinde Türk sanayisinin teknolojik ve yapısal dönüşümüne nasıl katkı sağlayacağına dair yönlendirici hiçbir somut öneri ve uygulama planı bulunmamaktadır." diyor. Bu konuda...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Kanun görüşüldü, bitti. Şimdi burada kanun teklifi mi görüşeceğiz?
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Değerli Başkanım, müsaade ederseniz hangi konuda...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Bu başkasının, kendi görüşünü söyle.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani Kemal Bey, şunu söyleyeyim...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Okuyorsunuz birinden almış...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bundan sonra siz gönderin biz okuyalım isterseniz.
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Kanunlaştı.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Arkadaşlar, bakın, şu an...
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Genel Kurulda görüşüldü.
BAŞKAN - Sayın Çelik...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Kusura bakmayın yani benim bu konuyla ilgili, Kemal Bey, size soracak bir hâlim yok, ben ne istersem onu söylerim. Siz de buyurun konuşun, mikrofon önünüzde. Önünüze gelen bir şey yok. Siz de açın mikrofonu, kanunlaştığını söyleyin.
BAŞKAN - Sayın Yaşar, devam edin.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Şunu söylüyorum: Özellikle bu fonlar aynı zamanda Sayıştayın denetiminden de çıkarılıyor yani Cumhurbaşkanı şey yaptığı zaman Sayıştayın denetiminden de çıkıyor. Dolayısıyla bu fonlarda neyin nasıl olduğu konusunda bizim bir fikrimiz yok. Siz bu gerekçelere Kalkınma Bankası olarak katılıyor musunuz, onu sormak istiyorum.
Diğer bir mesele de, yine Sayıştay raporlarında 104.75.71 no.lu müşteri sizden bir kredi talebinde bulundu, krediyi aldıktan iki ay sonra da iflas erteleme istedi. Yani bu kadar kısa zaman dilimi içerisinde bir firmanın bu krediyi ödeme yeterliliğine sahip olup olmadığının anlaşılmamasını ben mümkün görmüyorum. Yani bir firmaya kredi tahsis ederken muhakkak bütün bankalarda olduğu gibi siz de belli bir çalışma yapıyorsunuz, bu çalışmaların sonucu da bu kredileri onaylıyorsunuz. Onaylanıp işlerlik kazandıktan iki ay sonra da bu firmanın iflas istemesi, iflas erteleme istemesi sizce işin doğal akışına aykırı değil mi?
Teşekkür ediyorum.
Kayıtlara geçmesi açısından, bundan sonra Kemal Bey yazılı bir şeyler gönderirse onları da buradan ifade ederiz. Bir problem yok. Soramadığınız sorular varsa onları da sorarız Kemal Bey.