İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Efendim, ben biraz gerekçe üzerinde ama usulü geçemiyoruz herhâlde. Bu nedenle, biraz bağlantılı kısa bir konuşma yapmak istiyorum.

Esasen gerekçeye baktığımızda 14 madde var. Bu maddeleri sıraladım ben yani yukarıdan aşağıya sayıyorum: Türk Hava Kurumuyla alakalı biri. Diğeri, tarım ürünleriyle alakalı, lojistik depo. Üçüncüsü, bu sefer, yurt içinde yabancı parayla satılan malların kur farkıyla alakalı. Dördüncüye geliyoruz, bu sefer, inşaatlarda KDV iadesinin 2019'da da sürdürülmesi. Beşinciye geliyoruz, dehşet bir şey çıkıyor burada, finansal istikrar ve kalkınma komitesi kurulması gibi tek başına büyük bir iş. Altı, kira sertifikası konusuna geliyoruz. Yedi, Türk reasürans anonim şirketi kurulması gibi yine devasa yani hakikaten Komisyonu ve Meclisi meşgul etmesi gereken bir konu. Sekiz, bu sefer, kira bedellerinin TÜFE'yle olması. Tabii ki Sayın Kalaycı da söyledi, neden TÜFE? Yani TÜİK'e "Bu sefer TÜFE düşsün, bir dahakine ÜFE düşsün." mü diyeceğiz? Ayrı bir konu. Dokuz, DASK. On, konut hesabı uygulamasının hazineye bırakılması bu sefer konu. On bir, Varlık Fonu'na geçiyoruz, banka ve sigorta muamelesi vergilerinin istisna edilmesi. On ikide hayvancılığa geliyoruz, desteklenmesi, sütten para alınmaması. On üç, işsizlik ödeneğinden yararlanılmasına geliyoruz. On dört, yaşlılık maaşı.

Sayın Ziya Altunyaldız, sizi tebrik ederim.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Teşekkür ederim.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Yani bu kadar konu arasında bir kanun yapmak ve bu kadar kanunu uyumlu bir şekilde çıkarmak... Gerçekten tebrik ederim yani bu anlamda, bu kadar...

İkinci bir husus şu: Saygıdeğer milletvekilleri, bakın, şurada biraz baktım Sayın Ziya Altunyaldız yerine Bülent Kuşoğlu oturabilir mi acaba? Eğer oturamazsa, bunu tahayyül edemiyorsak parti devletinden söz ederiz, bakın, parti devletinden söz etmek zorunda kalırız. Bunu yanlış buluyorum demiyorum. Bu sistemi bir yere oturtmazsak bumerang gibi gelir gelir, bize vurur. Biz hepimiz adına bunu söylüyoruz yani hepimiz adına konuşuyoruz.

Bir başka konu: Bakın, şu an bütçeyi konuşuyoruz değil mi Sayın Ziya Altunyaldız? Peki, buradaki birçok madde bütçe tekliflerini değiştirmiyor mu? Gelir ve gider dengemiz var değil mi? Gelir bütçemiz var, harcama bütçemiz var. 2019'daki kamu hesaplarını etkileyen değişiklikler var. Bu, dolayısıyla şu an burada görüşülmüş ve Genel Kurulda görüşülecek bütçeyi etkilemeyecek mi? Tabii etkileyecek. Peki, o zaman, bu geçmez o geçerse; o geçmez bu geçerse... Bakın, şimdi, bir denge bile yok. Yani bir yola çıkıyoruz, inanın artık el yordamıyla gidiyoruz. Bakın, samimi söylüyorum, bunlar ihtiyaç değildir demiyorum ama bir sistemimiz yok; değiştirdik, lütfen, acilen, uygun bir sistem kurmak lazım.

Yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı, ne olursa olsun, Türkiye'de aylık asgari ücretin altında bir şey olmamalı. Yani asgari ücret zaten yani ölmeyecek kadar para veriyoruz, ülkenin gerçekleri bu ama bunun altında kimseye bir para vermeyelim, bir realite.

Bir konunun da yine düzeltilmesini istiyorum. Bakın, yine, Sayın Emecan bahsetti ama "Cumhurbaşkanı yetkilidir." kavramı hukuken sıkıntılı. Bunu ben Fuat Oktay Bey'e de söyledim. Bakın, siz de hukukçusunuz aynı zamanda. Bu dili uygun kullanın. Şimdi bu Cumhurbaşkanlığı sistemi olmasaydı ne diyecektik? "Hükûmet yetkilidir." Öyle değil mi? Yine bu kastediliyor ama şimdi, hakikaten, samimi söylüyorum, giderek bu düzenlemelerde bu dili kullananlar yüzünden Sayın Erdoğan hak ettiğinden daha fazla da sopa yiyor. Bunu değiştirelim, burada kastedilen Sayın Erdoğan'ın kendisi değil. "Cumhurbaşkanı yetkilidir." Onun şahsına yetki değil, bunu hepimiz biliyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına da söyledim. "Cumhurbaşkanlığı yetkilidir." diyelim, bir şey diyelim, ya bu kadar basit bu. Yani bu kadar da mı bundan... Bunu kurtaralım buradan. Yani bir düzenlemeyi de böyle yapalım. Yani eleştirelim ama siz de eleştirinin önünü açıyorsunuz. Yani Sayın Erdoğan'ın yerinde ben olsam bunları yapanlara biraz kızarım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanlığı tefriki nasıl?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Şimdi, İbrahim Bey "Cumhurbaşkanı yetkilidir." deyince, okuyunca zannediyorsunuz ki Recep Tayyip Erdoğan yetkilidir. Bununla bu kastedilmiyor tabii ama biz bunun yolunu açıyoruz yani tabii olarak diyoruz ki: Cumhurbaşkanı, vay... Yani bunu açıyoruz ve bunu dile de getirdik. Burada bunu düzeltirsek Sayın Erdoğan da gereksiz yere ilaveten eleştirilmez veyahut da bunlara maruz kalmaz. Biz diyoruz ki o zaman mesela "Varlık Fonu'ndaki sermaye yetkisi Cumhurbaşkanındadır." Bunu sıradan okuduğunda Erdoğan 10 derse 10 olacak, 30 derse 30 olacak...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ama bunu teknik açıdan söylüyorum: Seçime Cumhurbaşkanlığı mı giriyor, Cumhurbaşkanı mı giriyor?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - İbrahim Bey, bak, anlamadığımız...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Oradaki ifade mecburen "Cumhurbaşkanı" olmak durumunda.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Yok, yok, yok, öyle değil -yine yanlış şeyi savunuyorsunuz diye düşünüyorum- şöyle: Yani buradaki yetki tabii ki o sisteme verilen bir yetki, zatın şahsına verilen bir yetki değil yani o makama verilen bir yetki yani burada o sisteme verilen, o Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine verilen bir yetki. Bu dilin değişmesi lazım. Dolayısıyla bunu Cumhurbaşkanı açısından söylüyorum ve de tabii, gereksiz argüman oluyor ve bunu yapanlar da haksız sayılmıyor, haksız da değil.

Tekrar şunu söylüyorum: Bu kanunla bütçe arasında bir irtibatlanma olmalı, olmalıydı. Yani o zaman, zaman açısından çok doğru bir yerde durmuyoruz diye düşünüyorum.

İçine gelince görüşeceğiz ama yine vergi muafiyetleri var. Şu an Türkiye'deki vergi ve SGK sistemi, normal meslekteki -burada meslekten arkadaşlar da var- on beş yirmi yıllık uzmanların içerisinden çıkamadığı bir sistem. Siz de biliyorsunuz ki bununla ilgili özel uzmanlıklar oluştu, özel yazılımlar oluştu ki sosyal güvenlik teşviklerinden firmalar ayrıca para alıyor. Bu kadar berbat, bu kadar dağınık bir sistem olur mu ya?

İlaveten, yine, burada bir şeyler getiriyoruz. Bunları bir derleyelim toplayalım, böyle götüremeyiz diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım.