| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1369) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .12.2018 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Şu ana kadar konuyla ilgili epeyce aydınlandım yani Sayın Öztürk'e de teşekkür ediyorum açıkçası bu konuda, yani önemli bir konu. Biz iyiye "iyi" deriz her zaman için ama bir eksik ya da soru işareti varsa onu da tabii sormak zorundayız.
Benim merak ettiğim şey, şimdi, tabii, 25 milyon TL'lik bir gelirden vazgeçiliyor burada. Biz bu vazgeçilen gelirin her zaman için üreticiden yana olmasını tercih ederiz yani üreticinin desteklenmesini. Burada da böyle bir şüphe oluştuğunu görüyorum ben. Açıkçası bende de aynı şüphe oluştu. Sayın Başkan biraz önce üretici elindeki senet sayısının çok daha fazla olduğunu söyledi, böyle bir istatistiğimiz var mı, yani istatistiki açıdan depoculuk, evet, iyi bir uygulama. O zaman böyle bir istatistik varsa üretici elindeki senet oranı, ikinci, üçüncü ele geçmiş senet oranı ne kadardır, bize bunun bilgisini bir verirseniz aydınlanırız. Ben de bir fındık üreticisiyim, Sayın Öztürk çok iyi biliyor ve çevremde çok var, memleketimde fındık üreticisi. Biliyorum ki tarım üreticisi zorda, zor durumda, borç batağında. Şimdi, borç batağında olan bir tarım üreticisinin ürününü depoya teslim edip orada beklettiğini düşünemezsiniz çünkü bir sürü borcu vardır. İşte, bahçenin altını temizletir, gübre koydurur, paradır; bahçesini toplatır -yine kendi ürünüm üzerinden örnek veriyorum- bu da paradır; ürününü satar, fiyatlar yerlerde, zararda. Ne yapacak? Anında ürünü bir yere verip, teslim edip o günkü en düşük fiyatta o ürünü paraya çevirmek isteyecek, bunu yapıyor.
Şimdi, böyleyken üretici elindeki senet sayısının fazla olması bana çok gerçekçi gelmiyor açıkçası. O yüzden de bu depoculuğun gerçekten üretici lehine de uygulanabilmesi için yeni başka düzenlemeler yapılması gerekiyor.
Şimdi, biraz önce, Sayın Altunyaldız, "2 milyon 300 bin tondan -tondu değil mi bu, ben kaçırmadıysam- 12 milyon tona çıkması düşünülüyor." dediniz, yani "Bekleniyor." dediniz. Burada şimdi, şöyle bir araştırma yaptım, tam sayıyı siz verirseniz çok sevinirim, 150'ye yakın lisanslı depo başvurusu var anladığım kadarıyla Türkiye'de. En son ulaştığım rakam benim 142. Yani bunun yaklaşık üçte 1'i anladığım kadarıyla lisanslandırılmış.
Şimdi, bu depo başvurularının lisanslandırılmasında ne gibi sıkıntılar var, ürün gelmediği için mi insanlar lisanslanmasında zorlanıyor? Depolara ürün aksın diye mi bu uygulama getirildi, teşvik, vergi uygulaması getirildi? Yani desteklesin, lisanslı depo sayısı artsın diye mi, birbirini desteklesin diye mi? Buraya bir açıklık getirilmesini ben rica ediyorum açıkçası. Çünkü lisanslı depo sayısının yeterli oranda artmadığı görünüyor.
Teşekkür ediyorum, tekrar söz hakkım saklı kalmak kaydıyla.