SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de açıkçası imalat sanayisiyle ilgili kısım olduğu için söz almak istedim. Çünkü ben çalışmamda da üniversitede, imalat sanayisindeki sorun alanlarıyla ilgili bir çalışma yapmıştım ve gerçekten Türkiye'nin temel sorun alanlarından biri ve önemli, ayrıntılı değerlendirilmesi gereken bir sektör. Çünkü sektörün gayrisafi millî hasıla içindeki payı giderek zayıflıyor ve istihdam gücü de zayıflıyor. Buna da literatürde genelde "sanayisizleşme olgusu" diyorlar ve Türkiye böyle bir sürecin içinde ve bununla ilgili gerçekten geçici bir çözüm... Geçmiş teşvik yasalarının ne kadar sıkıntılı ve geçici çözümler getirdiği bugün bir daha ortaya çıktı. Hatırlıyorum, o kanun tartışılırken de aynı konuşmalar burada olmuştu ama maalesef gerekli teknik düzenleme tam kapsamlı şekilde yapılamadı. Ve inşaat harcamalarıyla ilgili, finansal yükü azaltıcı bir düzenleme yapılıyor, gerekçe sadece bunu söylüyor. Yani ayrıntılı bir gerekçe de yok burada. Nedir, ileriye dönük imalat sanayisini güçlendirici, istihdam kapasitesini, niteliğini artırıcı bir düzenleme de değil açıkçası, çok kısıtlı, sadece inşaat alanında bir düzenleme ki Sayın Başkan, geçen dönem bilim, sanayi, teknolojide gerçekten önemli, kapsamlar yapılmıştı. Belki ilgili komisyonda daha nitelikli... İmalat sanayisinde madem bir kanun düzenlenecek, bir zaman burada harcanıyor, imalat sanayisinin temel sorun alanları üzerinde daha kapsamlı, teşvik edici, gerçekten sorun alanlarının çözümünü düzenlemeye gidilebilirdi.

Yetki konusunda ise, açıkçası, Sayın Kalaycı'nın -çok dinlerim kendisini, geçen dönemden de çok tanıdığım, takip ettiğim biri- söylediklerini ilginç karşıladım. Hani bu devlet mekanizması başka bir mekanizma, gerçekten sürekliliği olan, kişiselleştirilmemesi gereken bir alan. Burada evet, kanunla belki verilir ama bir siyasi partiyle veya bir bakanlıkla karşılaştırılmaması gereken bir konu. Ben diğer kanunlara da baktım ayrıca, Cumhurbaşkanına bir atıf var ve Cumhurbaşkanına bir göndermeyle düzenleniyor, bir sonraki maddede de aynı şeyle karşılaşacağız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nereye atıf yapalım? Sizce nereye atıf yapılması lazım?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ya, burada gerçekten bağımsız denetim, kurumsal yapıları biz kurmalıyız. İşte geçmiş dönemde yapılan hatalar gibi, bir bakana devredilmesi gibi... Ben hatırlıyorum, burada çok tartışmalar oldu "Neden bunu bakan belirliyor?" gibi, hatırlıyorsanız. Burada da aslında bu geçmiş hataları yapmamak, madem yeni bir sistem diyoruz, işte yeni düzenleme, yeni, hızlı ama burada gerçekten o sektörü ilgilendiren ilgili bakanlık, Cumhurbaşkanlığı içindeki ilgili birim neresiyse orası oturup karar versin, bürokratlar ya da çalışma sistematiği çünkü yeni yeni kurumlar kuruluyor, biraz sonra da göreceğiz. Burada hangi sistematik içine giriyorsa o kurum versin. Cumhurbaşkanının belirlemesi demek, kişiselleştirmek bu süreci diye ben düşünüyorum açıkçası. Çünkü, bizim en temel sıkıntı alanımız bağımsız, hesap verebilir denetim kurumlarının olması lazım ve görüşe açık olması lazım.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kişilerden ayrı düşünmek lazım. Bugün Recep Tayyip Erdoğan var, yarın başkası.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İşte, sorun da bu zaten, neden bir kişi üzerinden gidiyor? Bence sorun tam da sizin söylediğiniz cevap oldu bence, sorun da bu oldu.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Daha önce verilmiş yetkiyi Cumhurbaşkanına...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ben şu anki Cumhurbaşkanının kişiliğinden bağımsız bir şey söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam da Cumhurbaşkanını niye bu kadar savunuyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yetkiyi kim kullansın? Kim kullansın yetkiyi?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, şöyle bir durum var: Ben zaten şu anki Cumhurbaşkanından bağımsız bir şey söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı makamından bahsediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben gerçekten merak ettiğim için soruyorum.

BAŞKAN - Sayın Aydemir...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Cumhurbaşkanına veriyoruz bu yetkiyi, yani bir kişiye teslim ediyoruz bunu. Bununla ilgili...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kime verelim?

BAŞKAN - Sayın Özdemir, teşekkür ediyorum.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Özür dilerim.