EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Yani bu madde hakikaten, hani bir laf vardır ya, zurnanın zırt dediği yer galiba bu madde. Yani bu madde esas itibarıyla bizim şu anda "Cumhurbaşkanlığı sistemi" denilen sistemin de en zayıf yanlarından birini gösteriyor. Şimdi belediyeler söz konusu. Belediyelere yardım, yatırımlarına yardım etmek üzere bir madde bu. Fakat bu maddeyi yürürlüğe sokacak kişi Cumhurbaşkanı ama Cumhurbaşkanı aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı. Şimdi, düşünün, benim partimin bir belediyesini düşünün veya Cumhuriyet Halk Partisinin bir belediyesini düşünün. Bir yatırım ihtiyacı oldu, bunu karşılamak üzere başvurduğunda Cumhurbaşkanının tarafsız davranacağını varsayıyoruz ama Cumhurbaşkanı tarafsız değil zaten. Bunu hepimiz biliyoruz. Yani hakikaten bu maddeyi görünce ben de Sayın Emecan gibi çok şaşırdım. Yani böyle bir maddeyi nasıl buraya getirdiniz, onu da anlamış değilim ama bu madde çok açık bir şekilde mevcut Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen sistemin esasında ne kadar tutarsız bir sistem olduğunu da gösteren bence önemli bir örnek madde gibi gözüküyor.

Yani arkadaşlar, bunu bence geri çekin. Yani böyle bir madde olmaz, olmaması lazım. Yani Cumhurbaşkanı tarafsız olsa idi, gerçekten bütün toplumun Cumhurbaşkanı olmayı seçebilseydi, bunu becerebilseydi, o zaman dediğinizi anlardım, kabul ederdim ama maalesef öyle değil, bunu açıkça görmek lazım. Cumhurbaşkanı toplumu kutuplaştırarak buraya geldi.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bunu siz mi belirliyorsunuz?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ben belirlemiyorum. Açın bakın, yani bilimsel çalışmalar var. On altı yıldır Türkiye'de kutuplaşmanın nereden nereye geldiğini görürsünüz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Böyle bir şey yok.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Var, ben size göstereyim, vereyim çalışmaları. Üstelik de...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Gösterilecek bir şey mi yani? Bunu nasıl göstereceksiniz?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Evet, söyleyeyim size. Yani bilimsel verilerle açıkça yapılan, bu konuyu araştırmak üzere yapılan araştırmalarda açıkça ortaya konan şey şudur ki evet bütün dünyada da böyle bir mesele vardır ama bizde özellikle on altı yıldır ve büyük ölçüde Cumhurbaşkanının başkanlığında gelişen bir biçimde Türkiye kutuplaşmıştır. Türkiye bugün birbirini dinlemeyen insanlardan oluşuyor arkadaşlar. Bakın, biz bile birbirimizi dinliyoruz. Hani dinliyoruz da ama duymuyoruz gibi yani. Dolayısıyla da ben genellikle bu Mecliste yaptığım konuşmalarda altını çizmeye çalıştığım gibi böyle bölünmüş bir toplum olarak Cumhurbaşkanının taraf tutar hâlde olmuş olması bu sistemin zaten zafiyetidir ve sizler gördüğüm kadarıyla her şeyi merkezîleştirerek, her şeyi devletleştirerek esasında çok kırılgan bir sistem yapmaya yöneliyorsunuz. Yani daha önceki konuşmamda söylediğim gibi, bizim görevimiz uyarı. Biz sizi uyarıyoruz: Bu maddeyi çekin lütfen. Yani bu madde ileride gerçekten ciddi sıkıntılar yaratacak bir maddedir. Şimdiden bunu düşünelim, tartışalım ama yani bu maddenin gerçekten doğru bir madde olmadığı kanaatindeyim.

Teşekkür ederim.