İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim.

Ben bir de şeyi soracaktım, bu 2000 yılından itibaren vergiyle ilgili kaçıncı erteleme ve af?

BAŞKAN - 5'inci.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - 5 ama mesela son yapılanın 3 kere ilave ertelemesi oldu, bu 3'üncüsü, uzatmaları var, dolayısıyla bu 10'u geçiyor yani. Buradan şuraya gelmek istiyorum, teknik bir eleştiri yapmak istiyorum yani siyasi bir eleştiriden ziyade: Demek ki Türkiye'deki ekonomik yapı ve vergi sistemi arasında bir uyumsuzluk var. Şimdi, şu rakamlar bize şu soruyu sordurmuyor mu? Ödemiyor mu, ödeyemiyor mu? Biz hâlâ ödeyemeyenin üzerine gidiyoruz. Bakın, bu son vergi affının -yani bu 24 Haziran için çıkarılan vergi affı diyelim buna- 3'üncü uzatması oluyor bu aşağı yukarı. Yani son bir yılda 3'üncü defa bu konuda bir düzenleme yapıyoruz işin doğrusu

Şimdi, dolayısıyla burada bizim çok ciddi bir gelir reformuna ihtiyacımız var, toplumu anlayan bir gelir reformuna ihtiyacımız var ve ödememe ile ödeyememeyi bu nedenle ayıracak bir durum etrafında çalışmamız lazım.

İkincisi, şöyle bir şey de getirmek lazım: Bütün bunlara rağmen, mesela, üç yıl tam olarak mükellefiyetlerini yerine getirenlere dördüncü yıl bir ödül verin, ciddi bir ödül verin. Bir de bununla artık yüzleşelim yani ekonomik yapımızda -bu vergi sistemi- vergi mükellefiyetlerinin yerine getirilememesi konusunda bunları depoya ata ata çok biriktiriyoruz, gidemiyoruz. Bakın, SGK'de yaklaşık -şimdi tam hatırlamayabilirim- 14 milyar liralık alacağın yüzde 1'i tahsil edilebilmiş. Özellikle bunların önemli bir kısmı... Sayıştayla ilgili raporda var, kamuya ait alacaklarınızın. Yoksa başka alacağınız onun çok üzerinde.

Burada bu -askerlik gibi- sık sık yapılan palyatif çözümlerden ziyade artık, bakın, seçim de oldu, 31 Mart da geçecek yani vergi idaremizin, gelir idaremizin, Maliyemizin derli toplu bir düzenlemeyle toplumun karşısına çıkmasının gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar sunuyorum.