| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1369) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .12.2018 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, bu 7143, biraz önce söylendiği gibi, üçüncü veya dördüncü defadır geliyor, bu kaçıncı af oldu, artık sayamıyoruz. Ben bunun taraftarıyım, ben de destekliyorum çünkü ekonomimiz çok bozulmuş vaziyette, bu bunu gösteriyor. Ekonomi yönetimimiz yok, koordine edilmiyor. Bu ekonomiyle ilgili kriz tartışmalarını yapıyoruz ya, yapmaya gerek yok, burada görüyoruz ne olduğunu. İşte, 5 milyon kişi başvuruyor, 2,5 milyon kişi ihlal ediyor, artık bu vaziyette, bunun altından kalkamayız, bu tarım kredi kooperatifleri borçlarıyla ilgili olarak da öyle.
Geçen hafta ben Polatlı'ya gittim. 800 milyon lira tarım hasılatı var Polatlı'nın, Ankara'nın ilçesidir. Yıllık 800 milyon tarım hasılatı, Ziraat Odası Başkanının verdiği bilgi. "Köylünün borcu da 800 milyon lira." dedi. Hasılat da 800 milyon, borç da 800 milyon, bu kadar yani durum bu.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - En azından hasılat borcu karşılayabiliyor.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, başa baş, bıraksın gitsinler. Yani altından kalkılabilecek durumda değiller, borçlarını da ödeyebilecek durumda değiller artık. Yani bunun sizle bizle ilgisi yok. Sorumluluk sizde ama artık bunlardan kurtulmak için bir şeylerin yapılması lazım. Bu da altından kalkılabilecek gibi değil. Hocamın söylediği gibi, bu sistemle bunun altından kalkılmaz. Ne kadar adam ödeyecek bunu? Canını alacak değiliz, ödeyecek durumu yok. Öyle bir noktaya geldi ki artık, hani diyoruz ya "Maastrich Kriterlerine uygun kamu borçlanması." Uygun da milletin borçlanması uygun değil. Hane halkının durumu çok kötü, işletmelerimizin durumu çok kötü, görmemiz uyanmamız lazım, buna göre bazı tedbirler oluşturmamız lazım.
Maliye artık vergi alamıyor, bu vaziyetteyiz yani içtiğimiz sudan, şundan bundan aldığımız vergiler dışında, kurumlar vergisi ve beyana dayanan gelir vergisi alamıyoruz artık, altından kalkılmıyor, bu hâle geldik, gittikçe de kötüye doğru gidiyor.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Türkiye'de millî gelirin, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 25'i, dörtte 1'i vergi. Millet vergi veriyor ama dolaylı veriyor tabii. Gelir vergisi, kurumlar vergisi olarak alamıyoruz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani asgari ücretlinin, sizin kazancınızın, bizim gibi çalışan insanların kazancının üzerinden bir vergi alınıyor, o vergi alınmış kazanç üzerinden ayrıca her satın aldığımız, her harcamamızla beraber bir daha vergi ödüyoruz. Çok zengin de aynı vergiyi ödüyor, çok fakir de aynı vergiyi ödüyor. Bu vergi değil yani bu vergileme değildir.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bunlar doğru tartışılıyor da bu, yılların birikimi.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "On altı yılın birikimi." de diyebiliriz, "Daha da geçmişten gelebiliyor." deriz. "On altı yıldan beri de çözülmedi." deriz ama böyle bir rahatsızlık var, bunu kabul etmek ve buna göre çözüm bulmak zorundayız.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu konuda defalarca da beraber konuştuk. Gelir vergisi Kanunu'nda çalışma yaptık ama maalesef...
BAŞKAN - Sayın Öztürk, size de söz vereyim bitirsin Sayın Kuşoğlu da.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya haklı olarak Sayın Öztürk de rahatsız oldu, olmamak mümkün değil, ben de rahatsız oldum hakikaten.
BAŞKAN - Saat 15.30 oldu, ben de onun rahatsızlığındayım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama bunları yapıyoruz. Sayın Başkan, bak, bu saatlere kadar oturuyoruz, günlerdir bu işlerle uğraşıyoruz, doğru dürüst... Yapısal reform diyoruz, en baştan da söylendi zaten, söyledim ben de. Yapısal reformları oturup burada tartışmamız lazım, vergi reformunu tartışmıyoruz, sosyal güvenliği tartışmıyoruz, hukuk reformunu tartışmıyoruz, kayıt dışılığı tartışmıyoruz, işte eçiş bücüş işlerle uğraşıyoruz, ondan sonra da bir bilinmeze doğru, meçhule doğru gidiyoruz; bunu görmemiz lazım.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.