KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkanım, tabii, burada, Sayın Ahmet Tan Bey konuştu gitti. Teşekkür ediyorum. Şimdi baştan bir yanlış anlaşılma var. Şöyle yanlış anlaşılma var: Ben Zafer Havaalanı'nın yapılmasının yanlış, doğru olmadığını falan söylemedim yani yerinin de yanlış olduğunu söylemedi. Doğru bir yerdir, Anadolu'da yapılması gereken bir yerdir. Devlet amme hizmetleri de vermek zorundadır. Zarar etse de yapmak zorundadır.

Ama Ahmet Bey orayı yanlış anladı. Şöyle yanlış anladı: Çünkü orayı dinlememiş. Ben burada rakamları verirken 58 milyon olarak vermedim. 58 milyon avro olarak verdim rakamları. Yani rakamı bu yönde verdiğim için yanlış anlaşılma var. Yani 58 milyon avroluk bir yatırımın burada yüksek bir rakam olduğunu söylemek için yaptım bunu yoksa yatırımla ilgili eleştirel bir anlamda değil.

Yaptığınız için teşekkür ediyorum. Ben o bölgeyi de bilen bir insanım çünkü orada termal turizm var. Termal turizmin de gelişmesi güzelleşmesi için ne yapmak gerekiyor? Tabii, havaalanının yapılması gerekiyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Zeybek.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkanım, bir dakika.

BAŞKAN - Lütfen...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tamamlayayım.

Ben olumsuz bir şey konuşmuyorum.

BAŞKAN - Anlaşıldı ama artık. Tutanaklara da geçti.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tabii, tabii...

Ben Zafer Havaalanı'nı ele alırken sebebi şuydu: İstanbul üçüncü havaalanını doğru dürüst bir ekonomik yapısıyla ele alabilmek, değerlendirebilmek için ben bunun yaptım.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyorum.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Yoksa benim Zafer Havaalanı'yla ilgili bir şeyim yok.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Zeybek. Tekrar İstanbul Havalimanı'na girmeyelim.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Hiç öyle bir eleştirim olmadım, olamaz. Yapılan şeyin doğru olduğunu söylüyorum.

Teşekkür ediyorum.