| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .12.2018 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tabii, çay üretimi bizzat köylüye dokunan üretim sektörlerinin başında geliyor. Biz bunu daha önce de pancar fabrikalarının özelleştirilmesinde de görmüştük. Yani bu fabrikalar zarar ediyorlar belli bir dönem, ondan sonra bunların hemen satışı gündeme geliyor. Bu çerçevede de şeker fabrikalarının satışlarını hep beraber izlemiştik.
Aynı çerçevede şu an diyorum ki ÇAYKUR'un da 45 tane fabrikası var. Her geçen yıl zarar ediyor. Pazarın da yüzde 42'sine sahip, yüzde 58'ini de özel sektör üretiyor. Yani bu gidişle biz çay fabrikalarını da özelleştirecek miyiz diye düşünüyorum. Hâlbuki bunlar üreticiye, köylüye, çiftçiye direkt dokunan müesseseler, işletmeler; aile bazında herkesi ilgilendiriyor. Diğer kurumların denetiminde de vurguladığımız gibi, bu sektör savunma sanayisi sektörü kadar önemlidir. Gıda sektörünün önemini tekrar tekrar hatırlatmaya gerek yok. Dolayısıyla, bunların kesinlikte devlet ve üretici kooperatifleri marifetiyle yapılması lazım, bu müesseselerin kesinlikle yaşaması lazım.
Bundan hareketle özellikle Türkiye çay sektöründe ve bölge ekonomisinde önemli bir yeri bulunan ÇAYKUR'un kârlılığı artmakla birlikte, bu artışın kalıcı hâle getirilmesi ve kaynak yaratması önem arz etmektedir. Kârlılığa rağmen 2015 yılı sonu itibarıyla da 309 milyon zararla kapatmıştır. Aynı şekilde bu kullandığı kredilerden kaynaklanan kredilerden dolayı da 41 milyon bir faiz ödemiştir. Bu dönem içerisinde toplandığı, toplamda kullandığı kredi miktarı ne kadardır? Bu kadar faiz ödediğine göre, ne kadar kredi kullanmıştır? Bunu öğrenmek istiyorum. Kullanılan bu krediler sadece borçları kapatmak için mi kullanılmış, içerisinde yatırıma ayrılan bir pay var mıdır? Yine, bu krediler devlet bankalarından mı, özel bankalardan mı kullandırılmıştır, kullanılmıştır? Buradaki faiz oranlarında, özellikle son dönemde Türkiye'de çok ciddi faiz artışları söz konusudur, bu son dönemdeki dalgalanmalardan ÇAYKUR ne şekilde etkilenmiştir? Mesela, şu an ÇAYKUR kredi kullanıyor mu, kullanıyorsa hangi oranlarla kullanıyor?
Diğer bir husus, reklam giderleri. Ciddi oranda reklam giderleri var. Bu reklam giderlerinin yüzde kaçını diyelim ki Rize bölgesinde, yüzde kaçını da diğer bölgelerde reklam yapıyorsunuz? Bu oranları verebilir misiniz? Reklam bütçesinden ÇAYKUR'a aktardığınız rakam ne kadardır? ÇAYKUR'un dışında da diğer spor kulüpleriyle ilgili bir değerlendirmeniz var mı?
Çay, arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi, Türkiye'nin genelini ilgilendiren bir ürün. Türkiye'nin her tarafına sattığınıza göre, herhâlde reklam bütçenizi de bu pazar oranlarına göre Türkiye genelinde de eşit olarak dağıttığınızı düşünmek istiyorum. Dolayısıyla, bu pazarlama stratejisi olarak bölgeler arasında, hangi bölgelerde satışlarımız ne kadar, hangi bölgede yaptığınız reklam miktarları, reklam harcamaları ne kadar? Bunları da rakamsal olarak ifade ederseniz memnun olurum.
Yine, kurumun 2015 yılı çeşitli giderlerinde önceki yıla göre yüzde 46 oranında artış meydana gelmiştir. Bu durum hizmet faturası karşılığı primler ve reklam giderlerindeki artışlardan kaynaklanmıştır. Ayrıca, bir önceki yıla göre reklam giderleri yüzde 36 artarken piyasa araştırma giderleri yüzde 85 oranında azalmıştır. Bu, Sayıştay raporunun 43'üncü sayfasında ifade ediliyor. Bu reklam harcamaları sonucunda öngörülen geri dönüşler sağlanmış mıdır? Reklam giderleri artarken piyasa araştırma maliyetlerinin düşürülmesi arasında bir çelişki yok mu?
Aynı şekilde, Sabuncular Çay Fabrikasında bir önceki yıla göre yaş çay alımında yüzde 18,9 oranında azalma yaşanmış, ayrıca Pazar Çay Fabrikası da bir önceki yıla göre yüzde 2,9 oranında azalma meydana gelmiş. Bu da Sayıştay raporlarından.
Diğer fabrikalarda da 2014 yılına göre yaş çay alımında artış gösterirken bu iki fabrikada azalma olmasının sebebi nedir? Devamında, yine bu ÇAYKUR'a dönemsel işçi alımlarından bahsettiniz. Bunu hangi kriterlere göre alıyorsunuz, burada inisiyatif var mı? Biliyorsunuz, inisiyatifin olduğu her yerde otomatikman kayırmacılık da kendiliğinden oluyor. Burası o bölge için çok ciddi istihdam bölgesi, herkes ÇAYKUR'un gözünün içine bakıyor. Dolayısıyla, zaman zaman bu manada da kayırmacılıkların olduğu bize intikal ediyor. Bunu hangi kriterlerde, hangi şartlarda neyi dikkate alarak alıyorsunuz.
Yine bunların sosyal haklarıyla ilgili, bu "Yüz yirmi günlük süre yüz seksen güne çıkarıldı." diyorsunuz ama Sayın Peköz'ün söylediği gibi zaman zaman farklı yorumlar bize de geliyor. Bunların tabii, sosyal güvenceleri açısından bu önemli. Neticede bunların belli zaman diliminden sonra da emekli olmaları lazım ama bu gidişle bunların emekli olma işleri de herhâlde mezara kalacak gibi görünüyor.
Diğer bir olay beyaz çay. Beyaz çay hem Orta Doğu'da hem Orta Asya'da hem de Avrupa'da çok ciddi oranda talep gören bir ürün. Ben Orta Asya'yı gayet iyi bildiğim için nasıl Türkiye'de "çay getir." dediğiniz zaman standart olarak siyah çay gelir, orada da "çay" dediğiniz zaman otomatikman onlar "gökçay" diyor, yeşil çay gelir. Dolayısıyla, çok ciddi bir pazarı olduğunu düşünüyoruz ama o bölgede de özellikle dökme çay yani kendileri demlemeyi daha ön planda tutuyorlar, poşet çaya çok fazla itibar etmiyorlar, sizin de hem poşet hem de diğer türlü herhâlde üretiminiz vardır. Pazar açısından bu önemli. Tahmin ediyorum, bunun fiyatı diğerlerinden zaten yüksek. Bunun toplam üretimdeki payı ne kadar, cirosu ne kadar? İnşallah bundan da zarar etmiyoruz diye düşünüyorum.
Sayıştay yöneticisi bu Çay Yasası'yla ilgili, burada da bir sürü gündem oluşturduk, çay üzerinde de bir sürü görüştük, "Çay Kanunu çay kurumunu doğrudan ilgilendirmiyor." dedi. Herhâlde ben yanlış anladım, yani yanlış anlamak istiyorum, adı "Çay Kanunu" ama doğrudan ilgilendirmiyor. Arada bir çelişki yok mu? Orada herhâlde bir yanlışlık var diye düşünüyorum. Dolayısıyla, on yıldır sürüncemede olan Çay Kanunu'nun kesinlikle bir an öce çıkarılması lazım yani bunun mazereti olamaz. Her şeyde torba yasalarla çuval çuval yasalar geliyor, o zaman bu Çay Kanunu'nun da bu torbanın içerisinde gelmesinde hiçbir mahzur yoktu, o zaman bir an önce de çıkardı. Tekrar söylüyorum, biz önümüzdeki günler içerisinde Çay Kanunu'yla ilgili yasa teklifini İYİ PARTİ olarak Meclis gündemine getireceğiz. Ümit ediyorum, eğer arzu ederse, başta da söylemiştim, Komisyondaki arkadaşlarla hep beraber bunu imzalayabiliriz ama onlar bu konuyla ilgili imzalamadığı takdirde biz bu yasayı da cuma günü, önümüzdeki hafta cuma günü itibarıyla da vermiş olacağız.
Diğer yandan, bankalardan kullanılan krediler meselesi. Bunları hangi dönemlerde kullanıyoruz yani krediyi satın almada mı, fabrika üretiminde mi, pazarda mı, böyle bir oran var mı? Ortalama yılda hangi miktarda ne kadar kredi kullanıyoruz? Herhâlde bir yıl ortalaması vardır.
Değerli arkadaşlar, benim şu an için soracaklarım bunlardan ibaret. Ben bundan sonraki dönemde çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Biz ümit ediyoruz ki... Her geçen gün tabii, bunu da rakamlarda müşahede ediyoruz, her geçen gün bir azalma görüyoruz işte gerek çay bahçelerindeki diyelim artık ihtiyarlamadan mı diyorsunuz, çay bahçelerinin ekonomik ömrünü doldurmasından mı diyorsunuz, gerekçesine ne diyorsanız bilmiyorum ama sonuç itibarıyla bu bahçelerin bir an önce gençleştirilmesi lazım, üretimin artması lazım. Bu da dünyada bizim ciddi oranda üretim yaptığımız alanlardan bir tanesi; aynen fındık gibi stratejiktir, aynen diğer ürünlerde olduğu gibi bizim daha çok kendi alanımızda ürettiğimiz tümüyle katma değeri ve patenti ülkemize ait olan bu ürünlerin hem her yönü itibarıyla desteklenmesinde büyük fayda mütalaa ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.