| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .12.2018 |
AHMET KAYA (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli kurum yöneticileri ve çalışanları; Komisyonumuza hoş geldiniz.
Arkadaşlar bahsettiler ama ben de bu mevsimlik işçiler konusuna değinmeden geçmek istemedim. Bu mevsimlik işçi sorunu arkadaşlar, çok ciddi bir sorun. Orada çalışan birçok arkadaş bizzat beni arayarak bu sorunu Meclis gündemine taşımamı rica etti ve ben de geçenlerde bir toplantıda Meclis gündemine taşıdım. Çokça geri dönüş ve teşekkür aldım. Bu arkadaşlar sizin de ifade ettiğiniz gibi yılda altı ay çalışıyor. Bu da en fazla çalışma süresi olarak altı ay. Bu işçi arkadaşlarımızın yıl boyu çalışmasını sağlayabilecek tedbirler alınabilir mi? Bunu düşünmenizi sizlerden rica ediyorum, muhtemelen düşünüyorsunuzdur ama yani bugün ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar değerlendirildiğinde on iki ay çalışan insanlar geçinemezken, rahat yaşayamazken altı ay ya da dört ay çalışarak bu insanların geçinmesi, evlerine ekmek getirmesi, çoluk çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesinin mümkün olmadığı gerçeği ortaya çıkıyor.
Ayrıca, arkadaşların değinmediği bir eksiklik daha var, yine bana ÇAYKUR çalışanı mevsimlik işçi arkadaşların ilettiği. Bu arkadaşlardan çalıştıkları dönemde bir işsizlik ücreti kesildiği, İşsizlik Fonu'na ücret kesildiği bilgisi var aylık ortalama 52 lira civarında fakat çalıştıkları dönemde bu arkadaşlardan İşsizlik Sigortası Fonu'na para kesilirken çalışmadıkları dönemlerde işsizlik parası alamıyorlar, böyle de bir haksızlık var yani bu insanlar İşsizlik Fonu'na para ödüyorsa çalışmadıkları dönemlerde bu arkadaşlara bu fondan para verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer verilmiyorsa bu arkadaşlardan bu kesinti neden yapılıyor? Bunu da sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
Ben bu sorunu Çalışma Bakanımıza da ilettim bir toplantımızda kendisine de bu sorunu ilettim ama bu sorunun çözümüne yönelik sizlerin de desteklerini ve katkılarını beklediğimi ifade etmek istiyorum.
Bir diğer konu, ÇAYKUR'un stokları konusu. ÇAYKUR'da bildiğimiz kadarıyla bu üretimini teşvik ettiğiniz organik çay ve üzerinde durduğunuz organik çay konusunda bir sıkıntı yaşanıyor. Organik çay tabii ki teşvik edilmeli, çok önemli bir üretim alanı fakat ürettiğimiz organik çayın tamamını satamadığımız gerçeği var bildiğim kadarıyla ve elimizdeki ÇAYKUR stoklarına baktığımız zaman on-on beş yıla yetecek düzeyde elimizde organik çay stoku olduğu gerçeği karşımıza çıkıyor. Bu anlamda bu stokları eritebilmek için bir çalışma yapılıyor mu? Yani bu stoklar... Kurum zarar eden bir kurum son dönemlerde. Kurum zarar ederken elinde on yıldan fazla süre yıllık satış rakamlarına baktığımız zaman sanıyorum yıllık bin ton civarında bir organik çay satışı söz konusu, 10 bin tondan fazla organik çay stoku olması da biraz manidar. Bu stokları eritmek için mutlaka yeni pazar arayışlarının, özellikle dış pazar arayışlarının ya da içeride tüketimi teşvik edici tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bir çalışmanız var mıdır? Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bilgi verirseniz Komisyonumuza teşekkür ederim.
Bir son konu da şu: Şimdi, ÇAYKUR'a son atanan Genel Müdürümüz Ekrem Yüce Bey'di yanılmıyorsam. Bir buçuk ay görevde kaldıktan sonra istifa edip siyasete atılmak üzere ayrıldı. Şimdi, konuşuyoruz, ÇAYKUR çok önemli bir kurum, Karadeniz deyince Karadeniz insanının ekmeği, geçimi iki ürüne bağlı, zaten iş olanakları Karadeniz'de kısıtlı, sıkıntılı; bir çayımız var, bir fındığımız var. Bunun dışında maalesef, çok böyle, insanların evine ekmek getirebileceği iş alanı sıkıntısı var. Ama ÇAYKUR'da bir ciddiyetsizlik olarak ben bunu değerlendiriyorum. Yani bir buçuk ay önce bu kurumun başına atanan bir insan siyaset yapma iddiasıyla istifa edip siyasete atılıyor. Yani bu bilinmiyor muydu? Bu atamayı yapan insanlar bunlara dikkat etmeli diye düşünüyorum. Bu kadar insanın ekmeğini, geçimini, evininin ihtiyacını karşıladığı bir alanda böyle bir boşluk kabul edilemez. Bir buçuk ay görevde kal ondan sonra "Ben siyaset yapacağım." deyip istifa edip siyasete atıl. Bunu doğru bulmuyorum.Bundan sonra atanacak yöneticilerin -özellikle siyaset kurumuna Sayın Bakan, sizlere bunu söylüyorum- özellikle bu göreve atanacak insanların çayı bilen, çayın sorunlarını bilen ve bu sorunları dert eden, çözme gayreti içinde olan, bir müddet sonra oradaki konumunu kullanarak siyasete atılma iddiasında, düşüncesinde olmayan insanlar olduğunu düşünüyorum ve buna da hassasiyet göstermenizi rica ediyorum.
Teşekkür ediyorum.