MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada dile getirilen verginin güce göre alınması konusu... Tabii, Türkiye'de elde ettiğiniz gelirin yüzde 20'sini kurumlar vergisi olarak ödüyorsunuz ya da gelir vergisi dilimine göre artan oranlı bir sistemimiz var, yüzde 35'e kadar gidiyor. Dolayısıyla, ceza ve gelirin... Aslında gelire göre oran olduğu için belli bir noktada aslında bunu karşılıyor fakat mutlak anlamda, tam anlamıyla ulaşmak istediğimiz noktada bu öneriler değerlendirilebilecek öneriler, kıymetli bulduğumu ifade etmek isterim. Yani geliri 2 bin lira olan kişinin kırmızı ışıkta ödeyeceği ceza 108 liraysa geliri 20 bin lira olan ona göre ödesin. Buna hiçbir itirazım yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak çalışalım, üzerinde müzakere edelim, uygulama konusundaki, uygulamadaki zorlukları ya da uygulamadaki kabiliyetimizi ilgili kolluk kuvveti getirsin, tartışalım üzerinde. Ben buna hiçbir zaman itiraz etmem ve makul olduğunu da söylerim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Cezalarda olur mu? O zaman, adam öldüren...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - İşte, yani onu oturup... Para cezası, trafik cezası. Onun Anayasa'ya göre, eşitlik ilkesine göre araştırılıp...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Dünyada örnekleri var.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Paylan "var" diyor, araştırılıp bakılabilir.

Sayın Başkan, Türkiye'deki binalarla alakalı İstanbul'un bir deprem riski var, doğru, İstanbul'da deprem riski var. Geçtiğimiz dönemde -Çevre Şehircilik Bakanlığı- bu kentsel dönüşümle alakalı yasal düzenlemeler de yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı da İstanbul'da şu an bununla alakalı çalışma yapıyor. İstanbul'da binaların -ekonomik ömürlerinin bir kısmını doldurmuş, bir kısmı doldurulmaya yaklaşmış- yenilenmesi gerekiyor yani sağlıklı, depreme dayanıklı hâle getirilmesi gerekiyor. Buna hiç kimse itiraz edemez yani bu, Türkiye'nin, özellikle İstanbul'un, hepimizin karşı karşıya kaldığı ortak bir sorun ama biz bununla alakalı...

Şimdi, kentsel dönüşümden gelen kaynağın bir kısmı buraya aktarılıyor, tapulardan elde edilen gelirin bir kısmı buraya aktarılıyor. Geçenlerde diğer bir... Bu torbada vardı, İller Bankasının yetkisi biraz daha genişletiliyor, orada kentsel dönüşümle alakalı yetkiler veriliyor, aslında hepsi bu dönüşümün yapılmasıyla alakalı bir çabanın olduğunu gösteriyor. Bu noktada kararlılığımız söz konusu. Bunu aslında hep beraber... Bu, partilerüstü de bir mesele, yaklaşan bir tehlike var...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Çivi çaktırmayacağız." diyorsunuz. Nasıl bir kentsel dönüşüm yapacaksınız?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Evet, anlatacağım. Yaklaşan bir tehlike var. İstanbul sadece o kıyı kenarı içerisinde kalan alanlardan ibaret değil, 15 milyon nüfusun yaşadığı bir alan. Dolayısıyla pek çok alanla alakalı bu deprem riskimiz mevcut. Bu dönüşümü İstanbul'da gerçekleştirmemiz lazım. Siyasi partilerin, bir propaganda aracının ötesinde bir mesele. Hepimizin bu noktada çaba sarf etmesi gerektiği kanaatindeyim. Bu noktada da bizim parti olarak görüşümüz çok net ve bir çaba içerisindeyiz. İlçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi belli uygulamaları İstanbul'da yaptı, onu da ifade edeyim.

Şimdi, burada, arkadaşlar, şu an fiilî bir durum söz konusu. İstanbul'da bu imar barışı dışında bırakılan bölgenin içerisinde yaşayan insanlar var. Biz bunu yok saysak da görmesek de görmek istemesek de orada insanlar yaşıyor, orada yaşamları var, fiilî bir durum söz konusu orada. Şu an zaten bir şey yapamıyor adam orada, şu an herhangi bir şey yapamıyor. Bu yapacağımız düzenlemenin kentsel dönüşümün önüne nasıl geçeceğini ben anlayabilmiş değilim. İstanbul'daki insanların zaten tapuları da var ama buna rağmen yapabiliyoruz bunu yani bir engel değil önümüzde. Dolayısıyla burada insanlara yapı kayıt belgesi verilmesi, onların kentsel dönüşüme girmeyeceğini söylemek, iddia etmek... Ben çok bağdaştıramıyorum, onu söyleyeyim. Neden adam kayıt belgesi aldıktan sonra evini yenilemeye girmesin? Bir tehlike olduğunu vatandaş da görüyor, dolayısıyla buraya kaynak da ayrılacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aynı yere yeniden bir şey yapamaz ki.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yenileyemez ki.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Nasıl yenileyecek?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yenileyemez evini, hayır.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, Sayın Sındır...

CAVİT ARI (Antalya) - Yıksın yeniden yapsın bari!

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ya, arkadaşlar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çivi çakamaz ya!

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Benim meramımı anlatmama...

BAŞKAN - Yani yapıyı yıktığı anda mevcut imar neyse o imara uygun yapabilir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İmar yok ki.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hayır, Başkanım, hiç yapamaz, yapamaz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, tapu vereceksin, sonra diyeceksin ki: "İmar yok."

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hayır ama yapamaz, Sayın Muş.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, eğer hem soruyu sorup hem cevabı veriyorlarsa arkadaşlar, ben bir şey söylemeyeyim.

BAŞKAN - Benim için gayet uygundur yani.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Benim için de gayet uygundur.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yapı kayıt belgesi olan bir insan yapıyı yıktığı an bitmiştir.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; İstanbul, sadece bugün konuştuğumuz bölgeden oluşan bir şehir değil. 15 milyon insanın yaşadığı bir şehirden bahsediyoruz. Bizim kentsel dönüşümle alakalı bir çabamız var, bir gayretimiz var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bugünkü örnekten konuşalım.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, şu an fiiliyatta zaten burada çivi çakamıyorsunuz, kımıldayamıyorsunuz. Bu yapılan binalar kaçak; yapılmış, bitmiş. Biz yapı kayıt belgesi veriyoruz. Kentsel dönüşüm meselesi ayrı bir mesele. Bu bölgenin, bu bölgelerin, buraların nasıl dönüştürüleceği; bu, üzerinde ayrıca kafa yorulması gereken... Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Deprem için eli daha güçlü ama...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Paylan, yapı kayıt belgesi vermediniz buraya, nasıl yapacaksınız?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Muş, neden yıkmadın diye belediye başkanlarına hapis cezası veriyorsunuz ya.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başka yerden bir yer önerirsin.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Yapı kayıt belgesi vermeniz buna engel değil ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, sadece bir dakika...

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir dakika müsaade edin, Sayın Bekaroğlu beni taciz ediyor, ona bir söz vereyim.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bu doğru bir şey değil, hakikaten benim sözümü kesiyorsunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Özür dilerim arkadaşlar ama mayıs ayında yaptığımız madde şu: "Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır." Ne diyorsunuz? Yıkıldı bitti yani, oraya kadar.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yapılamaz zaten.

SALİH CORA (Trabzon) - Kamulaştırma yapılamaz mı?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kamulaştırma ayrı bir şey.

CAVİT ARI (Antalya) - Kamulaştırma ile bunun ne ilgisi var Sayın Cora?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, arkadaşlar, sayın milletvekilleri sorularını, eleştirilerini yönelttiler; bırakın da teklif sahibi olarak iki kelam da ben edeyim. Ne zaman topa girsek...

BAŞKAN - Ama dayanamıyoruz ki, hemen... Yani yapacak bir şey yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, burada milleti aldatıyoruz Sayın Muş. Bu sorunu çözmüyoruz, genel olarak erteliyoruz, millete imar affı diye...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çözmüyoruz, evet.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Bekaroğlu, bizde o yok, bizde o yok.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, teşekkür ediyoruz.

Sayın Muş, teşekkür ediyorum cevaplar için.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bakın, bir problemi ortaya koymamız lazım. Şimdi, meselenin özeti şu: Bizim burada yapı kayıt belgesi vermemizle hemen konu alındı oradan, kentsel dönüşüme getirildi.

CAVİT ARI (Antalya) - Kentsel dönüşüm farklı bir şey.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, kentsel dönüşüm başka bir mesele, şu an üzerinde konuştuğumuz yapı kayıt belgesi verilmesi başka bir mesele.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama engelliyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Hayır, niye engelleyecek arkadaşlar? Gözünüzü seveyim ya, bunu yapacak olduktan sonra e şimdi de adam gitmiyor.

BAŞKAN - Sayın Muş, toparlayın lütfen.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, az önce burada şöyle bir eleştiri yapıldı, Sayın Katırcıoğlu sinirlendi "Ben konuşmuyorum." dedi. Şimdi şu anki tabloda ben de bununla karşı karşıya kalıyorum. Sizler sorularınızı sordunuz, kentsel dönüşüm...

BAŞKAN - Sen de "Ben de konuşmuyorum." de, ben de oylayayım.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ben bu tarafa döneyim o zaman, bizim arkadaşlara konuşayım.

Sayın Başkan, bu kentsel dönüşüm meselesi ayrı bir konu dedim. Şu an fiilî bir durum var, şu an bir şey yapamıyorsunuz zaten. Kayıt altına alınma bölgesi... Az önce şu çıktı: "Efendim, buralarda kime gidiyor, kimler o bölge içerisinde?" Sayın Bekaroğlu, siz böyle kuşkular taşıyorsanız -dediniz ya "Burada rant verilecek, rant alacak olanlar var." bakın, aşağıya kadar vaktimiz var- siz, o zaman, burada, bizim teklifimizin içinde böyle bir eksiklik görüyorsanız nasıl da engelleyeceğinizle alakalı teklifinizi getirin; Genel Kurul aşamasına kadar vaktimiz var, getirin, bir öneri de siz sunun.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yılbaşından sonra bir değerlendirelim bunu Sayın Başkan, bu maddeyi yılbaşından sonra değerlendirelim.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Deyin ki...

BAŞKAN - Yarın akşam yapmayı planlıyorum ben.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

"Bak, ben, burada garibanların sorununu çözüyorken bu taraftan da rant oluşturacak bir sıkıntı görüyorum, onu da şöyle engelliyorum." diye getirin teklifinizi. Buna biz açığız, kapalı değiliz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bunu siz getiriyorsunuz ya.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Biz bunu getirdik.

CAVİT ARI (Antalya) - Hâlihazırlar yapıldıysa, tespitler yapıldıysa sorun kalmaz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam, getireceğiz.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Bekaroğlu, bizim getirdiğimiz bu öneriye karşı böyle bir eleştiri yapılıyor.

İkincisi: Sayın Başkan, bakın -az önce yine eleştiriler içerisinde- "İstanbul'da sıkıntım var, bunu getiriyorsunuz..." "Seçimlere üç ay kaldı, İstanbul için bunu getiriyorsunuz..."

BAŞKAN - Efendim, üç ay kaldı, bunu konuşmaya gerek yok ya.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Bilgiç, lütfen dinleyin.

BAŞKAN - Sayın Başkan... Sayın Muş...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Bilgiç, dinler misiniz lütfen...

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, hadi bize fırça atıyorsunuz, Sayın Muş'a da atıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Muş, yani seçime üç ay kaldı şurada. Üç ay sonra zaten ak mı, kara mı, ortaya çıkacak. Neyi konuşuyoruz?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Bilgiç, sözümü lütfen kesmeyin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bunu ben desem beni buradan kovalardın.

BAŞKAN - Kovalardım, doğru. Ama grup başkan vekili, ne yapayım.

CAVİT ARI (Antalya) - Burada Başkan sizsiniz Başkanım, size kimse fırça atamaz.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sözümü tamamlamama lütfen müsaade edin.

BAŞKAN - Beş dakika içinde toparlayın.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Beş dakika içinde toparlarım.

Şimdi, sürekli, her getirdiğimiz düzenleme seçim yatırımı olarak değerlendiriliyor ve burada Sayın Bekaroğlu'na hakikaten şunu ifade etmek isterim: "Başkasını bulamadınız mı, Başbakanı gönderiyorsunuz İstanbul'a?" Ya, bizim, İstanbul'a ne kadar değer verdiğimizin göstergesidir?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Muş, konuya gelin, konuya.

CAVİT ARI (Antalya) - Bırakın da İstanbul'a gelin.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kültürel mirasımıza gelin, Boğaziçi'ne gelin.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Başbakan gibi güçlü bir figürü, Başbakanlık yapmış güçlü bir figürü gösteriyoruz. Siz kimi gösterdiniz? Ya, siz, bir gidin... Az önce betonlaşmadan bahsediyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Beş senedir Belediye Başkanı, beş senedir en temiz ilçe.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ekrem İmamoğlu'nu bir sorun Beylikdüzü'nde? "Beton Ekrem" derler ona ya. Siz, lakabı "Beton Ekrem" olan birisini layık gördünüz ya, Sayın Tanal'ı aday göstermediniz. Bak, burada oturuyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Betonlaşmanın en az olduğu.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Gidin, orada sorun, ne söyleyeceklerse söylerler. Sayın Başkan, dolayısıyla lakabı bu olan birisini getirdi.

CAVİT ARI (Antalya) - Getirdiğiniz teklifi savunun, bizim adayı boş verin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Esenyurt ile Beylikdüzü'nü karşılaştırın.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bizim, İstanbul'a verdiğimiz değerin göstergesidir Sayın Binali Yıldırım.

CAVİT ARI (Antalya) - Getirdiğiniz teklifi bir anlatın.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - "Boğaziçi daralıyor mu?" diye birisi bir şey sordu, Sayın Tanal'dı herhâlde. Şimdi, bu, Boğaz öngörünüm çizgisinde herhangi bir oynama yapmıyor; o zaten belirlenmiş, onu biz değiştirmiyoruz. Sadece onun içerisinde kalan alanların yapı kaydına müracaat etmesini tanımlıyoruz, bölgeleri tanımlıyoruz. Burada yaşayan insanlar, bu bölgedekiler müracaat edebilirler. Tamamını açmıyoruz ki koruma altında Boğaz kalabilsin diye.

CAVİT ARI (Antalya) - Resimlediniz mi Boğaz'ı Sayın Muş?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Taksitlendirmeyle alakalı da şunu söyleyeyim: Değerli arkadaşlar, bu, yürütmenin bir meselesi fakat bendeki bilgi, Bakanlığın bu noktada bir çalışma yürüttüğü ama hayata geçirip geçiremeyeceğini, ne ölçüde geçirebileceğini bilmiyorum ama bir çalışma yürüttüğü yönündedir.

Teşekkür ederim.