KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, şu an yaptığımız düzenleme aslında bir uzatma düzenlemesi yani 2022'nin sonuna kadar şu an mevcut, cari hukukumuzdaki bir maddenin uzatımını yapıyoruz. Bu Büyükşehir Belediye Yasası geldiği zaman o dönem konulan maddelerin uzatılması aslında söz konusu. Buradaki tartışmalarda "Hazinenin üzerine eğer bir adam bir yer yapmışsa, ondan sonra o bir yere katılmışsa, bunun yerini büyük şirketler gelip alacaklar." gibi bir şeyler demişti Katırcıoğlu, ben kendisine yok demiştim, şimdi tekrar bilgiyi aldım, teyit de ettim. Orada oturan hak sahibinin haricinde başka birisinin müracaat etme şansı yok yani bir hazine mülkiyeti üzerinde ben oturuyorsam ancak benim müracaat etme hakkım var, benim haricimde kimsenin müracaat edip orayı satın alma imkânı yok. Ben müracaat etmezsem, plana dâhil olmazsam devlet bir şey yapmıyor, yapı kayıt ruhsatını almamış oluyorum ama benim haricimde Cemal Bey "Ben alamadım, gelip ben bunun yerini alayım." diyemiyor. Bu kısıtlanmış.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bunlar alabilir ama.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Hayır, alamaz. Oranın mülk sahibi benim. Yani hazineden benim adıma gidip, burayı alıp beni çıkartamaz, sadece ben müracaat etme hakkına sahibim, orada ben oturuyorum, malik benim. Zaten benim elektriğim var, suyum var yani ispatlayabilirim ben bunu. Benim haricimde müracaat edebilen yok.

BAŞKAN - Sayın Başkan, o konuyu kapatmıştık.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Hayır, Sayın Katırcıoğlu konuşmuştu "İnşaat şirketleri gidecek vesaire falan, böyle bir risk var." demişti ama onu teyit etmek için.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Elektriğiniz, suyunuz olamaz ki. İspatlayamaz ki.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şöyle: Şu an mesela orada oturuyorum ama bunu ispatlayabilirim, orada oturduğum belli zaten benim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Elektriği, suyu olamaz.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Tamam, suyu olmadı. Muhtar var orada, orada oturuyorum bir şekilde, bu gösterilebilir. Nasıl müracaat edecek? Bir sürü müracaat yapılıyor arkadaşlar. Bunu kanıtlayabilir.

BAŞKAN - Sayın Başkan, ben maddeye dönmek istiyorum.

Belediyeler Birliğinin de orada enteresan bir açıklaması oldu. Ciddi bir gelir kaybı olduğu, burada pek çok lüks binanın, iş yerinin bunlardan faydalandığı, bunların dışına çıkarılması gibi bir yaklaşımın doğru olacağı noktasında bir görüşü oldu. Aslında...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, Belediyeler Birliğinin görüşüne ben katılmıyorum. Burada tek şunu ifade edebilirim: Mevcut bir uygulama var ve bu uygulamanın uzatımını yapıyoruz.

BAŞKAN - O doğru, doğru.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şöyle: Belediyeler Birliği bu meseleye gelir tarafından bakıyor. Dolayısıyla onlar katılmayabilirler ama biz bu teklifte ısrarcıyız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sosyal adalet bozuluyor.

BAŞKAN - Ama Belediyeler Birliği "Bunu uzatmayalım." demiyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ben o şekilde anlattım yani itirazları...

BAŞKAN - Yok, yok "Uzatalım." diyor ama "Sadece gerçek köylüleri kapsasın." noktasında bir yaklaşımları var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz de öyle diyoruz Sayın Başkan.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Muhalefet de öyle diyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şöyle: Şimdi İstanbul'da Zekeriyaköy gibi örnekler verildi veya başka yerler gibi örnekler verildi. Şimdi, bir kere şunu görmemiz lazım: Her köy dediğimiz yer İstanbul'da köy değil, Çengelköy de köy ama köy değil. Dolayısıyla...

BAŞKAN - Ama onlar bu kapsamda değil zaten.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Onu diyorum ama Sayın Paylan öyle bir konuştu ki aynı o şekilde, sanki buna getirdi. Ama oralarda...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, Çatalca'nın köyleri... Gidip gezelim beraber, ben size göstereyim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ege sahillerinde bir sürü köy göstereyim size.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, gidin Ege sahillerine.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sadece gerçek köylüler yararlansın.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bu, var olan bir istisnadan yararlanmak yani.

BAŞKAN - Var olan bir istisnayı devam ettiriyoruz, doğru, onda bir sorun yok.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, burada getirdiğim düzenleme de az önce söylediğim gibi, bu köyleri kapsıyor. Arkadaşların tedirginliği şu: Burada gerçek köylü olmayıp belli bir gelirin üzerinde olanlar bundan faydalanabilir mi? Tabii, burada...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Faydalanıyor, faydalanıyor.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Faydalanıyor. Otel sahibi faydalanıyor değil mi?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Otel sahibi nasıl faydalanacak, köyde ne işi var otelin? Köyde otelin ne işi var? Yapmayın arkadaşlar ya.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Olmaz mı? Ege'nin her tarafında var.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya Ege'nin sahillerine gidin, köylere bakın ya.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bu dediğimiz... Siz buraları ne sandınız bilmiyorum.

BAŞKAN - Şunu söylüyor...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Zekeriyaköy gibi düşünüyorsunuz hepsini ya. Siz hepsini Zekeriyaköy gibi düşünüyorsunuz herhâlde, öyle mi düşünüyorsunuz?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya Ege'nin sahillerine gidin, sahil köylerine gidin de bir bakın bakalım.

BAŞKAN - Sayın Başkan, burada bir şey daha...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, buradaki takdir şu...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama Sayın Girgin'in verdiği örnekler farklıydı.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, öyle iddia ediliyor, bunun Genel Kurul aşamasına kadar bir zamanı var, arkadaşların ifade ettiği açıdan ben de tekrar çalışırım, kendileri de çalışsınlar. Bizim buradaki maksadımız orada yaşayan köylülerin hakkının korunması.