AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, Darüşşafaka geçen yıl 3 milyon KDV ödedi, 3 milyon Türk lirası KDV ödedi Maliyeye. Bunun çok büyük bir bölümü okuyan çocuklar için dışarıdan satın alınan kırtasiye gideri ve yemek gideri ve bunlara KDV ödüyor.

Sayın Demiröz dedi ki: "Darüşşafaka işini bağış ve yardımlarla görüyor yani onlara kalem, kırtasiye gibi bağış yapılıyor." Şimdi, Darüşşafaka bağış ve yardımla aldığı kitap ve kalemi değil, parayla satın aldığı kalem ve kitabı dağıtıyor. Dolayısıyla, satın aldığı için bunlara KDV ödüyor. Ayrıca, bağış ve yardım olarak verilen örneğin kalemde KDV yok, doğrudur çünkü bağış ve yardımda bir bedel zaten yok, zaten KDV'nin kapsamında da değildir. Yani, Kızılay'a yapılan battaniye bağışı da Darüşşafaka'ya yapılan kırtasiye bağışı da aynıdır, KDV ödenmiyor ama her ikisinin de gidip parayla satın aldığı yani Kızılay'ın gidip satın aldığı battaniyeye KDV ödüyor, Darüşşafaka'nın gidip satın aldığı kırtasiyeye KDV ödüyor.

Şimdi, 2009 yılında Kızılay'a ve 2012 yılında da Yeşilay'a yapılan nakdî bağışların tamamı vergi matrahından düşürmüştür, bir kuruş vergi ödenmemiştir. Oysa, Darüşşafaka'ya yapılan nakdî yardımlarda ancak matrahın yüzde 5'i kadar düşürülme oldu. Dolayısıyla, matrahın tamamı vergiden düşürülmediği için bağışçıların sayısı azalıyor. Oysa, eğer Darüşşafaka da Yeşilay ve Kızılay gibi matrahının tamamını vergiden düşürebilseydi bağışçı sayısı artacaktı. Dolayısıyla, burada, aynı şekilde hayır kurumu olan yani Kızılay gibi, Yeşilay gibi hayır kurumu olan bir başka hayır kurumuna bu şekilde birine "yap", öbürüne "yapma" demek doğru değildir. Bence, Darüşşafaka'nın da yine öbürleri gibi, Kızılay ve Yeşilay gibi bu kapsamda düşünülmesi gerekir.

Teşekkür ederim.