SÜMER ORAL (Manisa) - Şimdi, Sayın Bakanın gerçekten 17 ve 25 Aralık olaylarıyla ilgili konuya cevap vermesi doğaldır. Ona hiç kimsenin bir şey demesi mümkün değil ama ona cevap verirken IMF borcunun ödenmiş olması, batan bankalar konusunun gündeme getirilmesi ve hadi DSİ kendi konuları, ona da değineceğim, 3,2 milyar liranın geri alınması konularını getirmesini fevkalade yadırgadığımı ifade etmek isterim.

--0---

SÜMER ORAL (Manisa) - İzin verin.

Konuşmamın içerisinde sizin katılmadığınız konu olursa onu söylersiniz.

Şimdi, "IMF borcu" dediniz. IMF borcu batak bir borçtu da ödenmemiş, birikmiş, yıllarca. IMF de devamlı "Ya, ey Türkiye ödeyin şu borcunuzu." demiş, o günün hükûmetleri ödememiş, ödememiş de Adalet ve Kalkınma Partisi geldikten sonra "Ya, bu borcu artık ödememiz lazım." diye ödenmiş borç değil ki. IMF borçları, takvimi, borç vadeleri belli olan, belli faizi olan borçlardır. Ve 2002'de geldikten sonra 13 milyar dolar sizin Hükûmet aldı ve onunla birlikte 26 milyarı buldu. O 26 milyarı da kademe kademe her sene mevcut taksit tarihlerinde ve taksit miktarlarında faiziyle ödendi.

BAŞKAN - Sayın Oral, 35 milyar dolara kadar çıktı, 23'tü, ödemeler var, alınan var, 2004'te, 35 küsur...

SÜMER ORAL (Manisa) - Sayın Başkan, onları sonra bakar tetkik edersiniz.

26 milyara yakın bir borç ödenmiştir. Bunun 13 milyarı AKP Döneminde alınan borçtur.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ben de zaten ödediğimizi söyledim, borç almadık.

SÜMER ORAL (Manisa) - Ama öyle bir anlatıyorsunuz ki...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yolsuzluk yapılmış gibi anlatıyor Bakan.

SÜMER ORAL (Manisa) - ...sanki ödenmemiş de bakaya olmuş, haciz gelmiş falan da siz ödemişsiniz gibi. Hayır, bu son derece sağlıklıdır, hatta bunun faizi de düşüktür. Güzel de IMF borcu ödenmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin dış borcu bitmiş mi? Hiç onlara da değinmiyorsunuz. Dış borçlar, ekonominin dış borcu kaçtı, kaç oldu, onu hiç söylemiyorsunuz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yüzde 72'den yüzde 36'ya...

SÜMER ORAL (Manisa) - Hayır, efendim, sade kamu mütalaa edilmez. Ekonominin borcudur. Merkez Bankasının ödeyeceği borçtur, birlikte mütalaa edilir ve zaten bu işi anlayanlar da bunların televizyonda tartışmalarında bu bazdan gitmektedir. Dolayısıyla IMF borcu böyle.

"Batan banka" deyip durdunuz. Sizden önceki Hükûmetin yani 57'nci Hükûmet döneminde bir tek banka kurulmamıştır. Ama 99 sonuna gelindiğinde bazı kamu bankalarının finans yapısı sağlıksızdı, ben de o Hükûmetin Maliye Bakanıyım, baştan sona kadar. Ayrıca, bazı özel bankalar, o Hükûmet döneminde kurulmamış, daha önce kurulmuş bankaların durumları vardı, ne oldu? Kamu bankaları olan Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve Halk Bankasının finansman yapıları sağlıklı hâle getirildi ve hepsinin görev zararları 2002 sonuna kadar tamamen tasfiye edildi.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Daha önce görev zararı yok muydu Sayın Bakanım?

SÜMER ORAL (Manisa) - Zaman zaman bu görevleri...

Sayın Bakan, müsaade edin, görev zararlarının tamamı ödendi. Kamu kâğıtları çıkarılarak ve borç kalmamıştı.

Ayrıca, görev zararlarının önüne geçilen kararnameler çıkarıldı. Bunların hepsi sizden önceki Hükûmet zamanında yapıldı. Hem görev zararı tasfiye edildi hem de görev zararı yapılmasının önüne geçildi. Bankalar Kanunu 2 defa değiştirildi ve Merkez Bankası Kanunu bağımsız hâle geldi. Sizin bu oturduğunuz koltuğa gelip zaman zaman bize bilgi veren Merkez Bankası Başkanı, her defasında, arkadaşlarımız şahittir, "Eğer enflasyon aşağıya indiyse Türkiye'de bunun sebebi Merkez Bankasının bağımsız olması." demiştir çünkü hazineye ve kamu kuruluşlarına kredi açma imkânı o kanunlarla kapatıldı, o da sizden önce olmuştu. Dolayısıyla, kamu bankalarını sağlıklı hâle getiren düzenlemeler 57'nci Hükûmet döneminde yapılmıştır, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun dün bir bankayla ilgili aldığı karar gibi, bazı özel bankalar da Tasarruf Mevduatına geçirilmiştir sağlıklı hâle getirilmesi için ve onlara da finans desteği verilmiştir. Dolayısıyla, buralarda "batan banka" demek çok afaki. Hangi bankaya farklı bir işlem yapılmış ve hangi batan banka sizden evvelki hükûmetin uygulamasından batmış, bunların açıklanması lazım. Yani, devlet adamlığında bu çok önemlidir, yoksa bir şeyi at gitsin olmaz, bu bir.

Bankacılık konusu ve IMF, bunu sık sık ifade ediyorsunuz, "IMF'e borç verdik." falan diyorsunuz. Yani, IMF'e borç verilmiş falan değildir. 2008 krizinden sonra gerekebilir diye bir fon kurulmuş, "Buraya üye ülkeler tarafından belli miktarda para yatırılsın icabında." denmiş, Türkiye de 5 milyarlık bir taahhütte bulunmuştur. Bunun da faizi vardır, hatta bankadaki mevduat faizinden de daha fazla bir faizdir. Zaten, Merkez Bankasının rezervlerinin bir kısmı bankalardadır, onun bir kısmını oraya koyabilir, borç verilmiş değil ve bugüne kadar da bu IMF tarafından istenmemiştir. Yani, bunları ikide bir halkın önüne getirip kafasını karıştırmaya gerek yok.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Peki efendim, döviz rezervi nasıl, 136 milyar dolar döviz var şu anda?

SÜMER ORAL (Manisa) - Şimdi, o kısma girmeyelim de, sizin konunuz değil. Onun içinde kullanılabilir rezerv var falan, bankaların şeyi var. Sayın Bakanım, baraj işlerine girelim, orada da girdik zaten, size büyük de bir liste verdim, bir şey de diyemediniz.

Şimdi, banka konularına falan böyle girip yarım bilgiyle karıştırmamak lazım.

BAŞKAN - Böyle bir usul yok ya, önergelere geçmişiz ya.

CAHİT BAĞCI (Çorum) - Sayın Başkan, burası Veysel Eroğlu Beyin Bakanlığının sorgulandığı bir platform mu, böyle bir şey yok yani! (Komisyon sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir müsaade edin.

SÜMER ORAL (Manisa) - Üçüncüsü, efendim, "Devlet Su İşlerinin 3,2 milyarlık şeyini aldım." dediniz. Bu bir kurumdur yani nereden alındı, onu da açıklarsanız daha aydınlanır.

Teşekkür ederim.