| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü ile müesseselerinin 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarnın görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.
Yani ben de şimdi Peköz'ün durumunu görünce bir şey söylemeyeyim. Peköz'ün durumu netleşsin en azından. Ben de bir soru sormayayım, en azından arkadaşımızın böyle bir durumu var.
BAŞKAN - Ama o doktora gidiyor Sayın Yaşar.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Neyse, o zaman şöyle diyelim: Özellikle TKİ'ye karşı açılan davalar var, bu işçi ölümleriyle ilgili, özel sektörden veya diğer şeylerden. Bunların son durumu nedir? Kurumu böyle yükümlülük altına sokan sonuçlanmış davalar var mı, varsa ne kadar?
İkincisi, özellikle bu iş güvenliği açısından dünya standartlarına baktığımız zaman Türkiye maalesef buralarda iyi bir yerlerde değil, özellikle kömür işletmeciliği açısından. Ölüm oyları dünya standartlarında nedir, Türkiye'de nedir, bununla ilgili bir iyileşme var mı?
Üçüncüsü, bu olaylardan sonra alınmış tedbirler var mı? Yani iş güvenliği açısından veya diğer faktörler açısından bu olayların akabinde neler yapıldı? Özellikle özel sektörün işlettiği maden ocaklarında da ciddi iş kazalarıyla yani neredeyse ayda bir, iki ayda bir ha bire bunu duyuyoruz, işitiyoruz. Bundan da hakikaten çok ciddi rahatsızlık duyuyoruz. Artık Türkiye'de bu işlerin minimum seviyede olması lazım. Türkiye'nin kömür üretiminde dünyadaki yeri malum. Buna rağmen ölüm olaylarında geriye doğru bir azalma yok.
Yine bunun paralelinde özellikle bu özelleştirme, biz tabii bu yenilenebilir enerji kaynakları konusunda ben şahsen çok hassasım. Bunların Türkiye'de üretilmesi lazım. Yani biz enerjiyi çok ciddi para ödüyoruz, kömür de bu enerji kaynaklarımızdan biri. Kesinlikle bundan enerji üretimi konusunda destekliyoruz, programı da destekliyoruz, Hükûmeti de destekliyoruz. Çünkü ürettiğimiz oranda bizim ithalatımız da azalacak ama bununla beraber üretmek derken çevresel faktörler de önemli yani bir şeyi üreteceğiz derken daha gün olmuyor ki bir çevresel aktivite görmeyelim. Yani bu çevresel faktörler dikkate alınıyor mu? Mesela özellikle Eskişehir bölgesi, burada mesela şu an programda da var, burada yansıyan rakamlarda da var yani böyle verimi yüksek olan yerlerden, mümkün olduğunca yerleşimin yoğun olduğu bölgelerden taşıma yöntemiyle biraz daha bu santraller uzaklaştırılamaz mı çevresel faktörler açısından?
İkincisi, aslında bu kömürün, bu termik santrallerinden çıkan özel bir maddesi de var, kimisi mineral katkı diyor, kimi uçucu kül diyor. Bu özellikle beton sektöründe çok ciddi bir malzeme. Çimentonun betonda kullanım oranını da ciddi oranda azaltıyor. Yani mühendis olarak da geçmişte bu işe biraz kafa da yordum ben. Yani şöyle söyleyeyim: 40 kilogram uçucu kül kullandığınızda çimentoyu bir miktar daha geri çekebiliyorsunuz, 10-15 kilogram. Tabii, çimentonun maliyeti çok yüksek, bu da sizin için bir atık malzeme. Bununla ilgili değerlendirmeler yapılıyor mu, yani rakamlarda ben öyle bir şey görmedim, yani termik santrallerin bacasından çıkan bu uçucu külle ilgili bir değerlendirme var mı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yine, özellikle, tabii, Salih Bey'in değerlendirmelerine katılmamız mümkün değil ama biz KİT'lerin Hükûmetin talimatıyla, görev zararlarıyla, verilen görevlerle böyle geriye doğru götürülmesini de çok fazla kabullenmek mümkün değil çünkü bunu, aynı şeyi çayda da gördük. Çayın fiyatlarını, enflasyonu bir miktar geri çekelim, bir kampanya düzenleyip fiyatı yüzde 10 geri çektiğimizde ÇAYKUR'a bunun maliyetinin 300 milyon lira olduğunu gördük. İşte, o gün burada da, KİT Komisyonunda, denetiminde "Bu zammı yapamadık, zammı geri aldığımız için böyle bir zarar doğdu." gibi beyanda bulunmuştu. E, şimdi burada da ha bire... Devletin size verdiği görevler var, burada kömürü verirken -yani bu görevi size verebilir, bedelini de zaten ödüyor- bunun bedeli ne kadar, yani bunun üzerine bir kâr ilave ediyor musunuz yoksa dağıttığınız kömürü tümüyle elde ettiğiniz maliyetler üzerinden mi görev zararı olarak... Veyahut da görev zararı demeyelim ama siz devlete satıyorsunuz netice itibarıyla, bu bir zarar değil, neticede sizin bir muhatabınız var, burada devlete satıyorsunuz. Bu satılan rakam ne kadar, yani Hükûmete fatura ettiğiniz bedel ne kadar, bu maliyet üzerinden mi gidiyor yoksa burada da bir eksi var mı?
Bir ikincisi, lojmanlarla ilgili... İşte, bir miktarı boş, bir miktarında tamiratlar devam ediyor. Bunlarla ilgili, raporlara yansıdığı için söylüyorum, son durum nedir?
Ama şahsen benim beklediğim, KİT komisyonları olmalı, devlet sanayinin bir tarafında muhakkak olmalı, yol gösterici olmalı, düzenleyici olmalı ki kömür de bunlardan bir tanesi. Bugün bizim yer altı kaynaklarımız açısından baktığınız zaman çok zengin görünmesek bile neticede bunların işletilmesi lazım, enerji sektörü açısından kalorisi düşük bile olsa bunlara çok ciddi ihtiyacımız var.
Bir de bu sahalar özelleştirilirken, işte, özelleştirme ihaleleri var, Türkiye'de ne hikmetse sayısı 5-6'yı geçmeyen gruplar... Yani ne bileyim, termik santrallerin özelleştirilmesinde aynı gruplar, güneş enerjisiyle ilgili özelleştirmede aynı gruplar, yolların özelleştirilmesi aynı gruplar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi aynı gruplar yani bunun biraz dışına çıktığımız zaman, en azından rekabet açısından da daha iyi olacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız diyor ki: "Dünya 5'ten büyük mü? Dünya 5'ten büyük." Biz de diyoruz: Bakın, Türkiye'nin ekonomisini yönlendiren her alanda firma sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunu işte termik santrallerde de görüyoruz, diğerlerinde de görüyoruz. Bunun daha çok tabana yayılması açısından, rekabetin oluşması açısından daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Biz de diyoruz ki: Türkiye 10'dan büyük olsun, 10 tane firmadan büyük olsun. Türkiye her sektörde hakikaten ciddi atılımlar içinde olan bir ülke. Öbür türlü, onun etrafından dolaşır dururuz. Kömürde de, maalesef özelleştirilen ihalelerde de durum bu.
Ben inanıyorum ki bu gayretinizle, çalışmanızla... Ben öncelikle teşekkür ediyorum, yani netice itibarıyla hep eleştirilerimizi söyledik ama kâr eden bir müesseseyi de görmek... 200 milyon dolar...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - TL...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - 200 milyon TL diyelim. Ağzımız alışsın, belki önümüzdeki yıl dolar yapar bunu.
TKİ GENEL MÜDÜR VEKİLİ ÖMER BAYRAK - İnşallah önümüzdeki yıl olacak.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Değil mi? Yani, öyle olur.
Kâr eden bir müessese, dolayısıyla arkadaşlarımıza ben teşekkür ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diliyorum.