KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, tabii çok güzel ifade etti, son cümlesi daha iyi oldu.

Şimdi, bir siyasi iktidar var, bu siyasi iktidar ülkeyi yönetmek zorunda. Örneğin eskiden Karayolları 80'den önce Türkiye'nin yollarını yapıyordu ama bu Karayolları bir türlü yapamıyordu yani otoyolu bırakın normal yolları bile yapamıyordu çünkü kendisi yapıyordu, sürekli iş makinesi alması gerekiyor. Sonra ne oldu? Özel sektöre açıldı, özellikle rahmetli Özal, Ankara-İstanbul otoyolunu yaptı, çok eleştirildi o. O sayede Karayolları ilk defa özel sektöre açılmış oldu, özel sektöre kısım kısım işler verildi; şimdi, aldı gitti, daha da model geliştirildi, yap-işlet-devret geliştirildi. Köprüleri yapamıyorduk, artık köprüyü kendimiz yapıyoruz, Karayolları özel sektörle, yap-işlet-devret, yeni model getirdi, hatta Türkiye'nin cebinden para çıkmadan; havaalanını yapar hâle geldik. Yani siyasi iktidar, tabii ki kendisine verdiği söz veya ülke kalkınması için ne gerekiyorsa özelleştirmeden faydalanıyor ama hassas bir nokta olan savunma sanayisi. Savunma sanayisinde inanın hepsi devletin ilgili kurumları tarafından yani istihbaratından her şeyiyle kontrol ediliyor. İşte yabancı sermayeden faydalanılabilir. Yabancı sermaye Türkiye'ye gelsin, hiç korkmayalım, Türkiye yıllardır yabancı sermayeyi getirmek için neler çekiyor, getirmemiz lazım. Bizim elimizdedir, zaten Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanıyor, her şey bizim elimizde, en ufak bir hatasında gönderilir.

Kaldı ki şöyle de bir zihniyet oluyor: Batılı bir ülke Türkiye'ye gelince bir şey olmuyor, başka bir sermaye geldiği zaman hemen o niye geldi deniyor. Arkadaşlar, gelsin, paranın yeşili, mavisi falan olmaz. Türkiye'ye yabancı sermaye gelsin, yabancı sermaye geldikçe, zaten çok akıllı bir özel sektörümüz var, hemen onları devre dışı bırakıyor. Eskiden Japonlara yaptırdığımız köprüyü kendimiz yapıyoruz, bakın ne hâle geldik? Bizim eskiden Sümerbankımız vardı, Sümerbank özelleştirilirken de aynı eleştiriler oldu. Niye? Bez ve kumaş üretiyordu, Türkiye tekstil sanayisinde öyle bir hâle geldi ki yani Bursa'da, Denizli'de tekstilde ihracata yönelik olarak geliştik, Sümerbanka ihtiyaç bile kalmadı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Uçak da yapıyorduk.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım, toparlayalım Sayın Çelik.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Uçak da yapıyorduk yani 30'larda uçak da vardı ama bir zihniyet geldi onları kapattırdı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2002 yılından önce de Türkiye Cumhuriyeti devleti vardı.

BAŞKAN - Sayın Yavuzyılmaz, lütfen...

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Hayır, olur mu, Özal'dan bahsediyorum, rahmetli Özal'dan bahsediyorum.

BAŞKAN - Sayın Çelik, lütfen.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Tamam, kapatıyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sanki evveliyatımız yokmuş gibi konuşuyorsunuz.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Türkiye 2002'den önce de vardı, rahmetli Özal, rahmetli Demirel bu ülkeye çok...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ondan önce de vardı.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Atatürk'ten başlayarak çok önemli hizmetler yapıldı. Tabii bir dönemde yapılan uçak fabrikaları da kapattırıldı yani onu da bu arada belirtelim.

Teşekkür ederim.