KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, benim bazı sorularım olacak ama değerlendirmeye şöyle başlamak isterim: Şimdi, biz bu torba yasanın görüşüldüğü ilk günden itibaren genel bir değerlendirme yapıyoruz, o da şu: Neden torba yasaya ihtiyaç duyduk? Bu ilgili teklifleri veren arkadaşlarımızın -tasarı hâlinde gelmeyen- daha önceden "Biz torba hâlinde bir tasarı getirmeyeceğiz." sözlerine istinaden böyle bir çalışma yapıldı ve önümüze geldi, sanırım Kerim Özkul Bey'in imzasıyla gelen bir teklif olarak sunuldu. Bugün anlıyoruz iddiamızda doğruluğumuzu. Sizin burada konuyla ilgili bu kadar detay ve buradaki, önümüzdeki teklifi bir tasarı gibi ortaya koyup sunmanız ve savunmanız bunun aslında bir teklif değil bir tasarı olduğunu ve bizim de bu konudaki torba yasayı yapma mantığında nerede olduğumuzu bence ispatlıyor. Önce bunun için iddiamızı böyle bir şekilde sizin doğrulamanızdan dolayı ben de teşekkür ediyorum size ki kaldı ki sanırım ilk Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ken yine böyle bir yasa içeriği hazırlanmış ve yargı şartı getirildiği zaman yargı şartına bağlı olarak bir düzenleme, arkasından kendi görev süresi tamamlandığında da yine bunu ortadan kaldırıp CHP'nin başvurusuyla Anayasa Mahkemesi sürecinin işlemesi, tabii ki tesadüfse de birkaç ayda bunun Resmî Gazete'de yayınlanma noktasında da bir gecikmenin ortaya çıkması...

Tabii, biraz önce siz teknik birçok şeyi açıkladınız ama yine söylediğimiz, biz burada bir düzenleme yapıyoruz ve bu düzenlemeyi Plan ve Bütçe Komisyonu olarak yapıyoruz. Benim İnternet ve İnternet'e bağlı bu teknik bilgileri tam olarak anlama, kavrama yetisi olarak bilgim olmayabilir, bir kullanıcı olarak bilgimle sınırlı kalabilir. Ama, bununla ilgili daha bence detay olarak bu konunun uzmanlarınca, sizin anlattığınız ve işte biz de, evet, dinliyoruz, çünkü hem Anayasa dayanağı ortaya koyuyorsunuz hem de baktığınızda özel hâllerin ani bir müdahaleyi gerektirebileceğini dile getiriyorsunuz ama bir de kullanımla ilgili böyle bir... Bunu, verilen yetkiyi paralelinde kullanmama gibi bundan önce ne yazık ki önümüze çıkmış olan yanlış karar ki en son da işte grevle ilgili süreci arkadaşlarımız anlattılar. Şimdi, burada tabii, bir rahatsızlık duyulması veya bundan bir şüphe duyulması son derece de doğal. Bunu sadece tabii, biz duymuyoruz; Sayın Bülent Arınç, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesinin toplantısına gittiği zaman pek çok ülke öncelikle "İnternet sansürü ve medya sansürü" diye bu konunun üzerinde değerlendirmelerde bulundu. "Freedom House" diye bir bağımsız kuruluş "Türkiye'deki İnternet ve Medya Üzerindeki Uygulanan Sansür Başlığı Üzerinde" diyerek bir değerlendirmede bulundu. Tabiidir ki millî güvenlikle ilgili bir problem olur, ülke güvenliğiyle ilgili bir problem olur, gerçekten yaşanmış olumsuz ve acil müdahale edilmesi gereken şartlar olabilir ama bunlar her an olacak şeyler değil ve sanırım ilgili yargı mercileri de bu konuda değerlendirme yapacak süratte hareket edebilecek noktadadır. Yani bunu tamamen yargıdan uzaklaştırmanın temel nedeni bence açıklanan sebeplerle veya dayanaklarla çok yeterli olamıyor.

Burada birtakım para cezaları, birtakım adli para cezaları gündeme getiriliyor. Gördüğünüzde, mesela ben de Twitter kullanan bir kişiyim ve birçok hesapların da "hack"lendiğini biliyoruz. Ben yine bir kullanıcı sorgusuyla sorayım. Diyelim ki sizin dediğiniz mahiyette, yasaklanan bir tweet atıldı ve bir hesaba girildi, bunlar "hack"lenen bir hesaptan retweet edilerek dağıtıldı. Şimdi burada "sadece içerik değil bunu yayanlar da" dediğinizde bütün herkesi kullanıcı olarak böyle cezai mekanizmanın içine sokuyorsunuz izlenimi de yani benim okuduğumda anladığım, burada gördüğüm. Bu böyle midir, değil midir?

İkincisi: Tabii, biz bir yandan kişisel bilgilerin korunması için yasal çalışma yapıyoruz, bir taraftan da kişilerin kişisel bilgileriyle ilgili bazı düzenlemeler oluyor, bu da bir tezatlık teşkil ediyor.

Bir sorum da şu: Tüzel kişilerin de kişisel bilgileri olur mu sizce? Tüzel kişiler de böyle bir konuyla ilgili bir başvuru olduğunda kişisel bilgileri veya tüzel kişilikle ilgili kişisel güvenlik sorunu gibi bir şey olabilir mi? Böyle bir tanım hukuken uygun olabilir mi? Böyle bir yine içinde karmaşa var gibi görüyorum. O yüzden yani sadece bugünkü sorgulama ve rahatsızlığı tek yönlü düşünmeyelim. Dünyada, uluslararası açıdan baktığınızda Türkiye'nin bu konuyla ilgili eleştirildiğini ve eleştirilere bağlı olarak da bizim sürekli geriye giden bir sıralamaya doğru çekildiğimizi de unutmamamız lazım diye düşünüyorum.