KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜHAL TOPCU (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli konuklar, şimdi, olaya baktığımızda, ben genel perspektiften bakmak istiyorum. Sosyolojide toplumsal olayları açıklamak için "sistem teorisi" vardır, bu yönetimde de var. Bunları biliyorsunuz zaten ama böyle bir vurgulamak istedim. Yönetimde de işte daha başarılı yönetimler için birçok teori vardır ama sistem teorisi de bunlar içerisindedir.

Şimdi, bunlara genel olarak baktığımızda, bu gibi çalışmaların, özellikle bu önerilen herhangi bir sosyal olayı çözüm için getirilen bu yasa tekliflerinin çok daha dikkatli, gerçekten ihtiyaca cevap verebilecek şekilde düşünce perspektifinden veya irdelemesinden, basamaklarından geçtikten sonra getirilmesi gerekiyor. Popülist söylemlere kurban edilmemesi lazım bunların yani özellikle seçimlerin yaklaştığı bir dönemde bu gibi şeylerin alelacele getirilmesi veya herhangi bir böyle küçük noktalara çözüm üretmek için getirilmesi daha sonra kaotik ortamların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Şu anda işte İç Güvenlik Yasa Tasarısı'nın getirilmesi de bunlardan bir tanesi. Kadın konusunda yapılan çalışmalar da aynı şekilde geniş perspektiften değil de problemler ortaya çıktıktan sonra olaya yaklaşılması, hemen alelacele bir şeyler getirilmesi aynı. İşte Sayın Bakanın geçen gün panik butonunun beklenen etkiyi vermediğine yönelik açıklamalarını da bunların göstergesi olarak verebiliriz.

Şimdi, buralara baktığımızda, demin hocam söyledi 3 çocuğu olduğunu, benim 3 çocuğum yok ama bütün çocukların bizim olduğu düşüncesinden hareketle bu konuların çok daha iyi irdelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabii ki ailenin ayakta tutulması lazım, çocuğun aileyle beraber düşünülmesi lazım. Bu konuda hemfikiriz ama bunlar düşünülürken, bu yasa teklifi hazırlanırken bu yasadan etkilenecek olan tarafların görüşlerinin alınması gerekiyordu. Ama buradan gördüğümüz kadarıyla -biz asli komisyon değiliz ama- burada konuşan arkadaşlarımızın haberlerinin olmadığı, görüşlerinin alınmadığı yönünde neler var? Serzenişleri oldu. Bunların çok daha dikkatli incelendikten sonra getirilmesi gerekiyordu.

Şimdi, önümüzde bu konularda düşük ücret, kayıt dışılık, emeklilik gibi birçok konu var iken hemen bunun gündeme getirilmesi gerçekten "Sorunun acaba ne kadarını çözecek?" sorusunu karşımıza getiriyor.

Şimdi, genel olarak madde 9'a baktığımızda... Hani, ben okurken bunları şunu düşündüm: Yani bu gibi işler, özellikle özel sektör, kamuda olunca kamuda bir şey yapamıyorsunuz, hocam kamuda, üniversitelerde, onun için kimse size dokunamıyor, istediğiniz kadar ücret alabilirsiniz ama bu işin özel sektör boyutu var. Özel sektör nasıl etkilenecek? Şimdi, özel sektör olarak baktığınızda, niye kadını istihdam etsin bu kadar şey olduğunda? Ona başka yasal güvencelerin getirilmesi lazım yani daha dikkatli hareket edilmesi yazım ve birtakım yasaları getirirken denetim mekanizmalarının işlemediğini görüyoruz, çalıştırılmıyor. Yani denetlenmeyen bir şeyde o yasa ne kadar işleyecektir, ne kadar geçerliliği ve güvenirliği olacaktır o yasanın, bunlara çok daha iyi bakmak lazım.

İşte 12'de diyor ki: "İşten çıkartırken -işte 12'nci maddede- analık izni ve yarı zamanlı çalışma sonrasında -bilmem, işte dıt dıt dıt- bu durumun iş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep oluşturmayacağı düzenlenmiştir." Mazeret mi yok birini işten çıkarmak için, bir kadını işten çıkarmak için o kadar çok bahane var ki yani çıkarmak istediğinizde. Yarın özellikle bu açıdan bakıldığında inanın kadınların özellikle iş gücünde sayılarının gittikçe azaldığına hep birlikte şahit olacağız. Bunları getirirken özellikle devlet güvencesinin sağlanması lazım kadınlara, analıkla ilgili, ailenin korunmasında bunların gerçekten dikkate alınması, göz önünde bulundurulması lazım.

"Kreş" denildi. Zaten belediyelerin belli bir kadın çalışana ulaştıktan sonra işte kreş açma zorunlulukları var ama acaba hangi belediye açtı bunu ve denetlendi mi bunlar? Yok. Yani siz şimdi tekrar getiriyorsunuz ama denetim olmadıktan sonra işte o zaman kürsülere çıkıp bağırıyoruz, işte şu kadar altın vereceğiz, şöyle yapacağız, 3 çocuğa bu kadar, 5 çocuğa bu kadar da sonra ne olacak bunlar? Perişan oluyor. Ondan sonra sosyal patlamalar gündeme geliyor ve işte kadın katliamları, aile parçalanmaları veya uyuşturucu bağımlısı hâline gelen veya sokaklarda suça itilen, eğitimden düşen, devamsızlıktan düşen birçok çocuğu çok rahatlıkla görebiliriz.

Onun için, tabii ki bu Komisyon tali komisyon ama her ne kadar Avrupa'ya uyum sürecinde de, bu yasaların uyumlaştırma sürecinde de bizim sosyal dokumuza uygun, bu yasaları getirirken sosyal dokumuzun bütün özellikleri gündemde tutularak ve bütünsel perspektiften bakılarak bu getirilen yasaların da ona göre hazırlanması veya seçim ekonomisi veya seçime yönelik popülist söylemlere bu gibi konuların -özellikle vurguluyorum- kurban edilmemesi gerekiyor. Devlet güvencesi ise aileye mutlaka sağlanması lazım. Aile kırılmalarının, aile parçalanmalarının ve çocukların ortalıkta çeşitli suçlara yönelik kaymalarının devlet olarak önüne geçilmesi lazım. Sosyal devlet olma özelliği bu zaten.

Teşekkür ediyorum.