BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Değerli Başkanım, TTK'nin değerli yöneticileri; öncelikle hepinize hoş geldiniz diyorum.

Biz, burada 2012 yılının önerisinden bahsediyoruz, sene 2019, bu öneri gündeme geldiği zaman, en azından bu geçen yedi yıl içerisinde ben şahsen bir iyileşme beklerim yani şu an konuştuğumuz öneri 2012 yılına ait. 2012 yılında konuşulan meseleler -diğer ilerleyen sunumunuzda da gördüğümüz gibi- 2019'da da aynı şekilde devam ediyor yani aynı hadiseler devam ediyor. Dolayısıyla, sizin bu orta yere koyduğunuz sunum, orta yere koyduğunuz cevap şahsen beni tatmin etmiyor. Neden etmiyor? Çünkü 2012'den, yedi sene içerisinde kurumda herhangi bir iyileşme olmadığı gibi hem üretimde bir düşme var hem de zararda bir artma var. Bununla ilgili yönteminiz her neyse -sunumun sonunda da bunu belirttiniz ama- ben bunların üzerinden bir daha geçmenizi öneriyorum size. Yoksa, burada yazılı cevapla, sunumla verdiğiniz rakamlar... Çünkü netice itibarıyla, siz bir yola çıktınız gidiyorsunuz, 2012 yılında bir problemi orta yere koydunuz, sene 2019; geçen yedi yıllık süre bu sistemin gerçekleşmediğini gösterdiği gibi bundan sonra da ciddi sıkıntıların olacağını gösteriyor.

Bir de benim anlayamadığım, programlanan yatırımlar ile gerçekleşen yatırımlar arasında anormal bir farklılık var yani böyle bir bütçe var, harcayamadınız mı, yoksa biz böyle bir planlama yaptık ama gerekli ödenek olmadığı için, sizin programımız 100'dü, devlet size bu konuyla ilgili 50 sağladığı için hedeflediğiniz yatırımın yarısını mı yapabildiniz, bunu merak ediyorum.

İkincisi, caddeler, sokaklar, sizinki daha çok şu an uyguladığınız metot itibarıyla da işçiye dayalı bir üretim. İkincisi, zaten satıyorsunuz. Şu an, toplantıya başlamadan önce -Zonguldak Milletvekili Deniz Bey'in de verdiği kısa bilgide- şunu söylüyor, diyor ki: "Biz, DemirÇelik'in toplam ihtiyacının ancak 10'unu TTK olarak karşılayabiliyoruz." Yani sonsuz talebin olduğu yerde, sonsuz demeyelim ama Demir-Çelik İşletmelerinin çok ciddi bir talebi var yani müşteri hazır. Bu piyasada en zor olan şey müşteri bulmaktır. Sizde müşteri hazır ama bir türlü üretip de müşteriyle üretici arasında bir köprü kuramıyoruz. İkincisi de ürettikçe daha fazla zarar ediyoruz. Şimdi, siz "Bu alanların yüzde 55'ini özel sektöre devrettik." diyorsunuz. Bilmiyorum, tabii, özel sektörde bu üretimler başladı mı yani şu an bir üretim yapıp onlar da sizin gibi satıyorlar mı, o konuda bir bilgimiz yok. O konuyla ilgili de bilgi verirseniz memnun oluruz. Eğer özel sektörün sizin bir şekilde zararları... Neticede devlete ait bir müessese, devletten karşılamanız mümkün ama özel sektörün böyle bir şansı olmadığına göre, dolayısıyla bu aradaki ilişkiyi de ben şahsen bilmek istiyorum.

İşsiz ordusu var, Zonguldak'ta da var yani Zonguldak'ta da "iş" dediğiniz zaman kömür de olsa, yer altı da olsa insanlar kuyrukta. Madem işçiye ihtiyacınız var, neden almıyorsunuz? Netice itibarıyla, üretim belli, müşteri belli, her şey belli, bu arada bir çelişki yok mu?

Ben geneli üzerinde daha detaylı konuşacağım ama yeri gelmişken bu öneri üzerinde de görüşlerimi beyan etmek istedim.

Teşekkür ederim.