KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE ESER DANIŞOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bu yasayla ilgili birkaç açıdan bazı şeyleri konuşmak gerekiyor. Yasanın amacı açıklanırken bir doğumların teşvik edilmesi meselesi var, bir de kadın istihdamının artırılması meselesi var. Şimdi bu çocuk doğurmanın teşvik edilmesi konusuna fazla girmek istemiyorum, başlı başına çünkü devasa bir konu. Şu anda çocuklarla ilgili Türkiye'de çok ciddi problemler var, işçiliğinden istismarına kadar ve eğitim sisteminin kalitesizliği uluslararası ölçütlerle her yıl tekrar tescilleniyor. Biz bu tablo içinde sürekli nüfus artışını teşvik edip mevcut durumu da düzeltemiyorsak burada da bir yanlışlık var demektir ama onu ayrı bir konu olarak bir kenara koyuyorum.

Şimdi, kadın istihdamını artırma açısından bakıldığı zaman burada benim gördüğüm, pozitif ayrımcılık adına kadın işsizliği getirecek bu yasa uzun vadede. Kısa vadede, tamam, birtakım istihdam olanakları ortaya çıkacaktır ama görülen şey şu ki yarım gün yani kısmi çalışmaya mahkûm ediliyor kadın, yarı zamanlı çalışmaya.

Şimdi, biraz önce işveren temsilcimizin izah etmiş olduğu gibi, 3 tane çocuğu olan bir kadının bu imkânlardan yararlanmasıyla çalışma hayatının çoğunu yarı zamanlı geçirmesi sonucu doğacak yani kadının kariyeri bir annelik kariyeri olarak planlanmış oluyor sonuçta. Şimdi, bu kadar yıl yarı zamanlı çalışmış olan bir kadın zaten tam zamanlı bir işe geçemez.

Pelin Hanım'ın söylediği gibi, evden çalışma imkânı maalesef mevsimlik işçilerde, fabrika işçilerinde, temizlik işçilerinde filan yok, çok sınırlı iş kolunda bu mümkün olabiliyor. Dolayısıyla bir müddet sonra zaten kadın çalıştırmak maliyetli ve manasız hâle gelecek. Ne zaman bu manalı hâle gelir? İşte bu geçici istihdam bürolarıyla siz güvencesiz, kuralsız, örgütsüz, en düşük ücrete razı bir kesim yaratırsanız o zaman da buna mahkûm olan kadınlar da ortaya çıkacaktır, yarı zamanlı çalışıp istismar edilecektir ama bu da bir yasanın amacı olmamalı. Zaten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından reddedilme sebebi insan onuruna aykırı bir biçimde hazırlanmış olması idiyse bunun tamamen yeniden düzenlenmiş olması lazım ki aynı sorunla tekrar devam etmesin yasa düzenlemesi. Yani burada kadın istihdamı artırılıyor vitrininin arkasında iş gücü piyasasıyla ilgili yeni bir düzenleme görüyoruz. Bir tek kadınlarla ilgili bir mesele olmadığı da açık.

Bu Avrupa'yla uyum meselesine baktığımız zaman, şimdi, Avrupa'da epey bir zaman önce kadın istihdamı politikaları ve kadın üzerinden kalkınma politikaları ortaya çıktı, kadınlara teşvikler sunuldu fakat bu iş yaşamında kadına karşı birtakım ayrımcılıklar ve kırılganlıklar doğurmuş olması sebebiyle bu kadına yönelik kalkınma modelleri "kadın ve erkek" olarak değiştirildi yani iki cinse ortak sorumluluk ve ödevler yüklendi. Burada tarafı olduğumuz ya da çekinceler de koyduğumuz var da... İşte ILO sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartı düzenlemelerini iş ve aile uyumu olarak düzenliyor, kadın, erkek, devlet, hatta özel sektör paylaşımı var yapılan düzenlemelerde. Birleşmiş Milletler, çocuk için aileyi yükümlü kılıyor. Bütün bunları göz önüne alarak bir aile perspektifiyle düzenlenmesi daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

Bir de tabii, yasayla ilgili en önemli meselelerden biri, eğer kreş yoksa hiçbir şey yok demektir kadın istihdamıyla ilgili. Bu kreşlerin zorunluluk olduğunu söyledi sayın genel müdürlerimiz, müsteşar yardımcımız ya da tam şey yapamadım. Şimdi, bu zorunluluk ama bir yaptırımı yoksa hiçbir anlamı yok bunun. Belediyelerdeki sığınma evi meselesini biliyoruz, kapananlar, işlevsiz olanlar ve hiç açılmayanlardan ibaret bir tablo var ortada. Son derece yetersiz, çare bulunamıyor. E, şimdi, bu kreşlerle ilgili olarak da kim bakacak bu kadının çocuklarına, evdeki yaşlılara, engellilere; o da ayrı bir ayak. Ama çocuk olarak ele alalım, dolayısıyla eğer kreş yoksa hiçbir şey yok demektir.

Teşekkür ediyorum.