GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, işlenmiş harita henüz dağıtılmadı. Geldi mi elinize acaba?

BAŞKAN - Hayır, gelmedi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gelecek mi?

BAŞKAN - Ne zaman konuştunuz Başkanla?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Dün konuştuk ve talep ettik. İşlenmiş haritayı bugüne hazır edeceğini...

BAŞKAN - Ondan benim bilgim yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz Başkanla bir konuşabilir misiniz?

BAŞKAN - Bundan benim bilgim yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çünkü işlenmiş haritayı görmeden ve Cemal Bey'in nerelere inşaat yapacağını bilmeden bizim bu maddeye cevaz vermememiz gerekiyor.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben aldım bunu ama...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E niye dağıtmıyorsunuz?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben bunu farklı kanallardan aldım ama.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E bize niye dağıtmıyorsunuz? Siz teklif sahibisiniz.

Hayır, ama lütfen Sayın Başkan, sizden istirhamım, eğer ki Cemal Bey...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bende renkli, sizde...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bunları bize dağıtırsanız biz bir görürüz. Cemal Bey de bize haritadan belki izah etse...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Anlatacağım, anlatırken göstereceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, belki Barco'ya verirsiniz, oradan izah edersiniz.

BAŞKAN - Siz o konuda açıklamalarınızı yaparken arkadaşlarımıza gösterir, daha sonra da...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama o küçücük bir şey. Onu göremeyiz ki biz.

BAŞKAN - Onu şu anda başka bir şekilde getiremeyiz şu dakika itibarıyla.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Renkli fotokopi var Meclisimizde.

BAŞKAN - Daha sonra arzu eden arkadaşlara da siz iletirsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Görelim bir neresi imara açılıyor, nereye saray yapılıyor?

BAŞKAN - Sayın Paylan, birazdan görelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Görelim ya. Allah Allah! Bir de şu var Sayın Başkan: Renkli fotokopi Meclisimizde mevcut, benim odamda da var, istiyorsanız danışmanıma söyleyeyim, çeksin, getirsin.

BAŞKAN - Tamam, birazdan Sayın Öztürk'ün açıklamalarından sonra onu...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama maddeyi oylayacaksınız Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamam yani verilecek size. Maddenin oylanmasıyla o...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Belki vekillerimizin fikri değişir, "Çok büyük bu alan, küçültelim." diyecekler.

BAŞKAN - Lütfen siz konuşmanızı tamamlayın. Gereğini yaparız arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hani, bir maddeyi değiştirme olasılığı gülüşmelere yol açıyor. Gerçekten, ferman değişir mi diye gülüşmelere yol açıyor. Bu da manidar.

Sayın Başkan, Cemal Bey; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın... Pardon, özür dilerim. Göreviniz neydi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Mekânsal Planlama Genel Müdürü.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, onunla hatta pek çok teşrikimesaimiz de oldu, sağ olsun. Şöyle: Kıyı Kanunu pek çok kez ihlal de edildi Sayın Genel Müdürüm. Şöyle ki: Şimdi, İstanbul'da -sabah da örnek verdim, burada mıydınız, bilmiyorum- havalimanından inelim, Yeşilköy'den başlayalım, Ataköy'e geldiğiniz anda Ataköy'den taa Zeytinburnu'na kadar yeni surlar yapıldı, biliyorsunuz ve bunlara Bakanlığınız cevaz verdi. Yani her birine orada 20 katlı, 30 katlı ve çok büyük yoğunluklarla yani 1'e 10 emsallerle orada yoğunluk verildi -ve bunlar kıyıya 30 metre, 50 metre mesafede- cevaz verildi.

Şimdi, bunlar kanunsuz olarak yapıldı yani böyle bir istisna kanunu çıkarmadan yaptık bunları. Ben şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisine soruyorum: Ya arkadaş, buna mademki bu şekilde cevaz verebiliyorsunuz, Kıyı Kanunu'na aykırı bir şekilde bunlara cevaz verdiniz -kıyının dibinde ya, denizin dibinde bu binaların hepsi, biliyorsunuz- niye böyle bir istisna maddesi getiriyorsunuz? Yani bunu merak ediyorum. Ya onu nasıl yaptık, bunu niye bu şekilde istisna olarak getiriyorsunuz ve bunun gibi pek çok örnek var Türkiye genelinde. Karadeniz'de de var, pek çok yer var, yani Van Gölü'nde de var, İstanbul'da da var, İzmir'de de var, Marmaris'te de var, her yerde var. Yani bunlara ruhsatlar nasıl veriliyor, nasıl iskânlaştırılıyor? Nasıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunlara ruhsat veriyor? Cumhurbaşkanı "Yıkın." diyor, "16/9'u yıkın." diye emir verdi, 16/9 yıkılamadı. 16/9 yıkılamadığı için 16/9 gibi 100 tane daha aynı boyda bina yapıldı. Nasıl oluyor? Bunları bize bir izah edin lütfen.