CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Şimdi siz Sayın Başkan "Kürt sorunu yok." diyorsunuz ama bu ülkede Kürt sorunu olduğunu herkes biliyor. Yani devletimizin öncüleri de bunu "Kürt sorunu benim sorunumdur." demiştir geçmiş yıllarda.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Şimdi, Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Ben kendi şahsi düşüncemi söylüyorum.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Sayın Başkanım, bakın ben şu konuda bir bilgi vermek istiyorum. Ben Devlet Su İşlerinde çalıştım, Orman Bakanlığında çalıştım ve her yıl en az 5-6 sefer de doğudaki şantiyelerimize biz bakanımızla gittik; gerek Ilısu şantiyesi olsun gerek Silvan ki çok önemli bir projemiz. Bakın, bizim müteahhitlerimiz asker kontrolünde, güvenlik güçlerinin kontrolünde şantiyelere malzeme taşıdılar. Niye? Çünkü terör örgütü o bölgede bizim bu projeleri yapmamıza izin vermiyor. Geçen dönemde, bakın, yaşadığımız bir hadiseyi anlatıyorum: Genel Kuruldayız, Sayın Altan Tan kalktı, bir konuşma yaptı, dedi ki: "Siz Ilısu Barajı'nı inşa etmek için tugay ve alayı oraya görevlendirdiniz, korunaklı bir şekilde inşa ediyorsunuz. Peki, Silvan Projesi'nde niye böyle bir tedbir almadınız?" dediğinde, o zamanki Grup Başkan Vekili, bakın, İdris Baluken yarım saat sonra kalktı şu lafı söyledi: "Biz o projeye kökten karşıyız." dedi. Aynen böyle bakın. Bugün Silvan Projesi dediğiniz projede 7 tane baraj var, 230 bin hektar arazi, 1 milyon 300 bin kişiye iş imkânı sağlayacak. Cenab-ı Allah öyle bereketli topraklar vermiş ki... Ve şu anda o projeyi, bakın, Türkiye bitirmeye çalışıyor, devlet bitirmeye çalışıyor ama hâlâ daha kontrollü bir şekilde. Askerin kontrolünde, güvenlik güçlerinin kontrolünde bu şantiyeler yapılıyor. Ben de bakın, Karadeniz çocuğuyum, kusura bakmayın, ben biliyorum ödenekleri, GAP Projesi'ne, Doğu Anadolu'ya ve güneydoğuya yapılan yatırımlar Batı'dan çok daha fazla. Trakyalı milletvekillerimiz var, onlar da itiraz edebilirler.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Biliyoruz zaten.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Giden ödenekleri ben biliyorum. Bakın, biz Atatürk Barajı'ndan 225 kilometre uzunluğunda dünyanın en büyük yapay nehrini inşa ettik. Kızılırmak'ın debisi en yoğun zamanda 190 metreküp saniyedir, bizim yapmış olduğumuz kanalın debisi 200 metreküp saniyedir ve şu anda orada biten sulama projeleri harıl harıl hayata geçiyor. Lütfen raporları okuyun, ben okudum, şu anda GAP bölgesine özellikle Antalya'dan, Mersin'den, Adana'dan tekrar tersine göç başladı. Niye? İnsanların arazileri su görmeye başladı ve insanlar memleketlerine geri gitmeye başladılar. O yüzden, böyle, efendim... Tamam, elbette ki tarımda yıllardan beri bir işçi göçü vardır. İşte, mesela batıda işçiye ihtiyaç vardır, doğudaki insanlar gelir, çalışırlar ama aynı şekilde, ben iddia ediyorum, bugün GAP Projesi bittiği zaman başka bölgelerden de oraya gelip insanlar çalışacaklar ama önce yerli yerine bir koyalım, bakın, eğer bugün Doğu'da bu yatırımlar da gecikmişse bunun birinci sebebi terör örgütüdür. İzin vermiyor. Niye? "Efendim, siz buralara gelip yatırım yapmayın." Niye? "İnsanlar böyle kalsın, biz onları kandırıp dağa çıkaralım." diye böyle bir anlayış var. Biz bunları biliyoruz netice itibarıyla. Kusura bakmayın.

Teşekkür ederim.