KOMİSYON KONUŞMASI

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Sayın Başkanım, değerli üyeler; İlhami Bey'le aynı bölgenin vekilleriyiz, tabii ki Sayın Vekilim de Edirne'den. Benim ifade ettiğim rakam sadece buğday kalemi için değil. Yani AK PARTİ hükûmetleri döneminde güzel olan bir şey başarılmıştır, aslında bunda hepimizin gurur duyması gerekir. Eskiden hepimizin belki de hayıflandığı, Türkiye tarımsal ham maddeyi satıyor, işlenmiş tarımsal sanayi ürününü 5 katı, 10 katı fiyatla diğer ülkelerden alıyor. Bunu Türkiye başarabilmiştir yani bu son on altı yıllık dönemde tarımsal sanayinin gelişmesiyle beraber tarımsal ham madde satmak yerine işlenmiş tarımsal sanayi ürünü satabilmektedir. Ha, bunun bir kalemi buğdaydır, ben tüm kalemleri tek tek bilemem ama kümülatif rakamda baktığımız zaman 2002 yılında 3 milyar dolarlık tarımsal ihracat yapan Türkiye 2017 sonu itibarıyla dolar bazında 17,5 milyar dolar tarımsal sanayi ürünü ihracatı yapabilmiştir. Bu bence çok başarılı bir serüvendir, bir katma değer vardır içerisinde. Dolayısıyla bunun içinde nohut mu vardır, bezelye mi vardır o ayrı konudur ama yıllarca biz bunun tartışmasını yaptık. En temel tartışma da işte, fındığı bedava veriyoruz, fındıktan elde edilen birçok ürünü Almanya'dan vesaire pahalı alıyoruz. Bir tarımsal sanayi temeli atıldıktan sonra bunun bileşenleri arkasından da gelecektir ama buradaki temel mesele bence Sayın Başkanım, işin ölçek meselesidir. Tarımsal nüfus azalabilir, dünyada her yerde azalmıştır ama tarımsal katma değer olarak çıktıya bakmak gerektiği kanaatindeyim. Ne Trakya'da ne de Türkiye'nin diğer bölgesinde ekilmeyen 1 metrekare tarım alanı yoktur. Tarımsal alan ekilmektedir, birim hektardan alınan tarımsal ürün artmaktadır, onların tarımsal sanayi içinde işlenme oranı artmaktadır. Bence gidişat doğrudur ama 50 dönümle çiftçilik, 2 tane inekle hayvancılık diye bir ölçek koyarsak sadece bir dava alan avukat da geçinememektedir, yılda sadece bir proje çizen mühendis de geçinememektedir. Dolayısıyla işin bence bütün boyutuyla ele alınması lazımdı. Onda da bugünün sadece bu kanun görüşmesi kısmına girecek kadar da yeterli bir vakit yoktur İlhami Ağabey.

Teşekkür ederim.