KOMİSYON KONUŞMASI

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyoruz.

Şimdi, hem hocam hem İlhami Bey sabah dinlediğim kadarıyla hep ithalata değindiler ama baktığımız zaman biz 118 milyar ithalat yaparken 182 milyar da ihracat yapmışız yani 64 milyarlık bir katma değer yaratmışız.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yapmayabiliriz diye söylüyoruz.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Doğrudur, doğrudur ama böyle söyleyeyim: Yağlı tohumları ithal etmenin dışında bir şans var mı hocam?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Hocam, işte söylüyoruz, örnek model verdik size, çözüm verdik.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Onu söylüyorum. Şimdi, 500 dolar ayçiçeğinde 500 dolar fon var. Bunu hem sen hem İlhami bey...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sıfırladık Hocam yapma, sıfır yaptık onu, 300 bin tona çıkardık.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Şimdi, neden dolayı sıfır oldu? Dolar kurundan dolayı sıfır oldu. İlhami Bey, benden daha iyi biliyorsun, ben hem işlettiğim için de iyi biliyorum.

İşte, demin soyayla ilgili söylediniz. Şimdi, eğer tavuk eti, yumurta yiyebiliyorsak eğer soyayı tavuğa yedirmezsek et yiyemeyiz, doğru mudur?

BAŞKAN - Doğru.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Doğru.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Şimdi, yiyemediğimiz bir ürün soyanın en fazla yetiştiği ürün Çukurova'dır. Çukurova'da da 2'nci ürün diye yetişiyor, senede az bir miktar yetişiyor. İnanır mısın bu 10 tane kümese yetmiyor.

BAŞKAN - Tamamı 140 bin ton, ben söyleyeyim rakamı, daha da küçük.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Yok, yok Sayın Başkanım yetmiyor yani yetmiyor, işin şey tarafı burada.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Çiftçiyi özendirelim.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Ya, İlhami Bey şimdi sen diyorsun ki: Trakya bölgesinin hepsini ayçiçeği yapalım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Türk yenilmez.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Bir dakika, bir dakika... Ayçiçeği yaptık, buğdayı nerede üreteceğiz?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Münavebe var zaten, münavebeye giriyorsun Başkanım, münavebe sistemi var.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Başkanım, şimdi, her tarafı pamuk yaptık, mısırı nerede üreteceğiz? Mısırı bu sefer ithal edeceğiz yani işin gerçeği burada. Şimdi işe baktığımız zaman da aslında burada yapmamız gereken -hiçbir arkadaş dile getirmedi, ben dile getireyim- katma değer ürün yaratmamız lazım, marka yaratmamız lazım, süt ürünü ve et ürününde marka değeri ürün yaratmamız lazım. Burkina Faso diye bir devlet var -hepiniz bilirsiniz- 2000'li yıllarda ticari amaçla gittim, orada yemekler çok fazla bizim damak tadımıza uygun olmadığı için yiyemezsin. Şimdi gittim bir markete, peynir alacağım, peynirin üzerinde "Fransız peyniri" yazıyordu, çok ilginç. Şimdi, eğer süt ürünlerinde biz marka değeri yaratıp dünyaya satabilirsek hayvancılığı da kurtarmış oluruz; yoksa doğurganlık olmadığı müddetçe sen hayvancılığı geliştiremezsin, doğurganlık olması lazım. Bu ancak süt ürünü ve et ürünüyle olur, dünyaya satarsan... Orta Doğu pazarı var, çok büyük bir Pazar, büyük bir pazar. Ben işte diyorum, dile getirmediniz, öneriyi dile getirmediniz, ben öneriye...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım dile getirmeme diye bir şey değil, şimdi komşumuz kalmadı ki açılmaya.

BAŞKAN - İlhami Bey, bitirsin Başkan.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - İlhami Bey, ben bitireyim, fazla zamanı dağıtmayalım.

Nusrettin Bey demin bir şey söyledi. 1990'larda köy boşaltmalar tek taraflı değildir. Ben ve sen bu olayları daha iyi biliyoruz. Diyarbakır Organize Sanayi'de 7 bin kişinin çalıştığı doğrudur. Şimdi böyle söyleyeyim, 6. Bölge Teşvik Sistemi'nde on iki yılda sigorta primini tamamen devlet ödüyor. Ama bunu unutmamamız lazım, huzurun olmadığı yerde yatırım olmaz. İlk başta huzur gelmesi lazım, huzur olduktan sonra güven kendiliğinden oluşuyor, yatırım kendiliğinden oluşuyor. Ben Diyarbakır'da yatırımcıyım, bütün yatırımlarım da Diyarbakır'da, ondan dolayı yabancı bir yatırımın cazip hâle gelmesi için mutlaka huzur ve güvenin olması lazım. Yani ben cevap vermek için şey yapmadım.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Bir şey soracağım.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Sor, ben cevap vereyim.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Turgut Özal döneminden yani ANAP döneminden bugüne kadar Diyarbakır gibi 2 milyon nüfusu bulunan bir kent bütün teşviklerde pilot kent olarak seçiliyor birçok il ama Diyarbakır da bunun içinde. Şimdi bu kadar yirmi beş, otuz yıllık bu serüvene rağmen hâlâ organize sanayi bölgesinde en büyük fabrikanın çalıştırdığı işçi sayısı 350. Birçoğu 20, 30, 50... Şimdi bunlara fabrika demek dahi yanlış, atölye şeyindedir.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Öyle değil Nusrettin Bey, benim tanıdığım arkadaşlarım var, öyle söyleme. Senede 350 milyon dolar Diyarbakır kökenli firma değil, dışarıdan gelen...

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Çalıştırdığı işçi sayısı.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - O değil, şimdi tabii, sen haklı olarak böyle bakabilirsin. 350 kişiyi senin dediğin iplik fabrikası bir tane çalıştırıyor. Arıtma tesisi yoktu, boyama olmadığı için şimdi arıtma tesisi yeni kuruluyor, bilgin olsun diye söylüyorum. Tekstilkent Diyarbakır'da kuruluyor, bunun da bütün altyapıları, bütün ihaleleri yapıldı. Lojistik merkezi Diyarbakır'da kuruluyor. 2'nci organize sanayi Diyarbakır'da kuruluyor, bilgi açısından söyleyelim, bilmen açısından. Esnaflar için ve merdiven altı dediğimiz şeyler için de 3 bin dönüm üzerinden gene bir yapı yapılıyor, bu da elli yıllık ihtiyacı karşılayacak şekilde yani öyle bir şey değil. Silvan Barajı'nda yatırımlar devam ediyor; öyle, yatırım gelmemiş diye şey yapmayalım.

Sen, buğdayla ilgili dedin, buğdayın anavatanlarından biri Karacadağ bölgesinin eteklerindedir. Mezopotamya bölgesi Türkiye'nin en verimli topraklarından biridir, katılıyorum. Hayvan evcilleştirilmesi de ilk olarak Hilar Mağaraları Ergani'de yapılmıştır, bizim bölgede. Bölge zengindir, yeter ki bölgede huzur olsun, eğer huzur olursa inanır mısın bölgede herhangi bir sıkıntı yok gelişmemesi için. Bizim tek çaba sarf edeceğimiz huzurun ve güvenin sağlanmasıdır.

Teşekkür ederim Başkanım.