KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Çok Değerli Başkanım, değerli milletvekillerimiz, çok değerli bürokratlarımız ve çok değerli basın mensuplarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Burada geçen bir konuşmanın yanlış anlaşılmasına üzüldüğümü ifade edeyim. Tabii, bu kanunun birçok maddesiyle ilgili problemlerle sahada biz de karşılaşıyoruz ve dolayısıyla bize de bu talepler geliyor. Mesela, diyelim ki 3'üncü maddedeki işte sosyal yardımların kesilmesiyle, engelli vatandaşlarımıza yılda 2 kez verilen bu ikramiyeden dolayı... Tabii, bunları görüyoruz ve dolayısıyla da bunların kaldırılmasını bizden de talep ediyorlar.

Diğer taraftan, bir diğer konu da iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili. Ben de daha önceden iş yeri hekimliği yaptığım için bunlara da vâkıfım ve buradan da bize talepler geliyor. Yani kanun İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 2012'de çıktı ama Türkiye buna hazır olmadığı için uygulamada birtakım aksaklıklar çıktı ve sürekli bazı maddelerinin uygulanması ertelendi. En son da bu 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli yerlerde iş sağlığı ve güvenliğinin uygulanmasının mecburi olmasının ertelenmesiyle bu 1 Temmuz 2020'ye ertelendi. Burada da daha önce yine aynı şekilde, sayın vekilimizin de ifade ettiği gibi, normalde (A) sınıfı, çok tehlikeli; (B) sınıfı, tehlikeli; (C) sınıfı da az tehlikeli olan iş yerlerine bakabiliyordu. Tabii, bu sınıftaki iş güvenliği uzmanları yeterli olmadığı için bunlar bir basamak öne kaydırıldı ve neticede (B) sınıfı çok tehlikeli ve tehlikeliye, (C) sınıfı da tehlikeli ve az tehlikeliye bakmaya başladı. Dolayısıyla burada bir uygulama hayata geçirilince insanların büyük bir kısmı, diyelim ki (C) sınıfı olan veya (B) sınıfı olan insanlar bunlarla ilgili işe girdiler ve belli iş yerlerinde çalışıyorlar. Biz bunu uzatmadığımız zaman, diyelim ki 1/1/2019 tarihi itibarıyla bunlar bu sınıflara bakamayınca o iş yerleriyle sözleşmeleri iptal oldu. İptal olunca da birtakım mağduriyetler doğdu. Biz de isteriz ki herkes kendi sınıfına baksın. İş kazaları Türkiye'mizde çok yüksek, dolayısıyla da bunu mutlaka önlememiz lazım ama bir taraftan kanunun diğer kısmının uygulamasını 2020'ye ertelerken bu taraftakini bu şekilde bırakmamız tabii ki bütünlük açısından da engel oldu. Tabii ki bunları görüp... Mesela, bu şikâyetleri gördüğüm zaman ben de bu konuda bir kanun teklifi vermeyi düşünüyordum. Diğer taraftan, yine çiftçilerimizle ilgili, çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili bazı mağduriyetleri görüyoruz ve bununla ilgili de benzer fikirdeydim.

Burada ifade etmek istediğim şudur benim yani bu kanunda imzaya yetişemediğim şey şudur: Toplumda belli konulardaki belli sorunlara hepimiz beraber iştirak ediyoruz. Burada ayrı ayrı bir teklif vermektense birlikte, beraber teklif de verilebilir, değil mi? Yani verilebilir. Bir sakınca var mı? Sakınca yok yani kastettiğim budur. Dolayısıyla, ben burada verilen kanun tekliflerinin çoğunun toplumun dertlerine derman olacağını ve bunların da seçimle alakasının olmadığını düşünüyorum. Yani iş güvenliği ve sağlığını görüyorsunuz, diğer taraftan engellileri görüyorsunuz, çiftçileri görüyorsunuz yani bunlar tamamen toplumun birtakım sorunlarını çözecektir diye ben düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.