| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .11.2014 |
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Günün ilk iktidar partisi konuşmacısı. Heyecanla bekliyoruz.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Evet, Sayın Müslim Sarı, teşekkür ederiz.
Bizim konuşmadığımızı, arkadaşlarımızın konuşmadığını, dinlemek istediğinizi söylüyorsunuz. Biz sizleri dinliyoruz ama söylediklerinizin gerçekten çoğu boş, hayal ürünü olan konular.
BAŞKAN - "Boş" demeyelim Sayın Demiröz, lütfen, "boş" demeyin, çok ayıp yani.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunların hepsi eleştiri. Oldu mu şimdi Sayın Demiröz? Olmadı.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Tamam, boş da ama hep olayları başka taraftan alarak.
BAŞKAN - Sayın Demiröz, bakın, "boş" lafını lütfen geri alın, başka bir şekilde ifade edin onu.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sen konuşmanı yap, kendi diyeceğini söyle.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Çok dolu konuşmalar ama nasıl dolu?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen Vedat Demiröz gibi konuş, Sadi Bilgiç'e özenme, ne yapacaksın?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Meclis Başkanım, kamu kurum kuruluşlarının değerli üyeleri, başkanları; hepinize saygılarımı sunuyorum. Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum öncelikle.
Ben en son, Sayın Güneş çıktı, Güneş'in son cümlesinin tutanaklarını lütfen istiyorum. Kullandığı cümle aynen böyle: "Şu anda yapılan ak sarayın ODTÜ öğrencilerine verilmesi en azından namuslu bir iş olurdu." diye söyledi. Yapılan iş eğer tersten bakınca "namussuz" demek istiyorsa düzeltme yapması lazım.
MUSA ÇAM (İzmir) - Onu söylerdi, açık söylerdi onu. Öyle bir şey yok.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Hayır, Sayın Güneş'in böyle bir şey demeyeceğine, dil sürçmesi olduğuna ben inanıyorum kendisinin kişiliğini bildiğim için. Ama tutanaklardaki cümle aynen öyle "...en azından namuslu bir iş olurdu." diye bitiyor. Onun düzeltilmesi lazım. Ben duydum fakat getirilir, bakılır. Kendisi tabii, konuşmalarında "Anayasa ihlali, adaletsizlik, insaf, israf, ikametgâhı beğenmeyip..." cümleler kurdu, gitti. Dinlemiyor tabii bizi. Sizin genel yapınız bir şeyi söyleyip sonra cevabını almadan gitmek.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Böyle bir konuşma üslubu olmaz. Lütfen...
ADNAN KESKİN (Denizli) - Arkana bir bak, kaç kişi var.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Kaç kişisiniz bakın, kim dinliyor sizi?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Dön bak, kaç kişi dinliyor seni, kim dinliyor seni?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Biz yeteriz kendimize, merak etmeyin.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Gerek yok bu konuşmaya. Konuşmanı yap, biz de bekliyoruz ya.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Başkan...
BAŞKAN - Kaçırdığım, ondan müdahale edemedim ne söylediğine.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sizin arkadaşlar konuştuğunda varken bize niye yok. Yapmayın ya!
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi ben de konuşacağım, o zaman aynı şeyleri ben de dile getireceğim.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Meclis Başkanvekilim, öncelikle, tabii, İç Tüzük'ten hepimiz yakınıyoruz. Arkadaşlarımızın İç Tüzük değişikliğindeki sergiledikleri ortama siz de şahitsiniz, kürsüyü işgal etme, saatlerce, günlerce İç Tüzük engellendi.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Gene tahrike başladın ha, gene karıştıracaksın ortalığı.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Şimdi de İç Tüzük'ten yakınanlar maalesef kendilerinin engellediklerini ve buna göre torba yasaların çıkma zorunluluğunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu şekilde bir İç Tüzük olduğu sürece torba yasalar da devam edecektir, başka çıkıp noktamız yok çünkü kamudaki işlerin yürümesi için...
BAŞKAN - Bir torba teklif hazırlığı içindesiniz galiba.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - ...bir an önce kanunların çıkarılması gerekiyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Vedat Bey, Ticaret Kanunu'nu bu Meclis çıkardı, bak, Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu, böyle kocaman, 2 bin sayfaydı ya, bu Meclis çıkardı. Biz de buradaydık, sen de buradaydın, çıkıyor demek ki ya.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Tamam, okumadan çıkarıldığını biliyoruz maddelerinin onların.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Gözünü seveyim. Demek ki uzlaşılırsa çıkıyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Onun için İç Tüzük değişmediği sürece bu torba yasaların da devam edeceğini ben size buradan söyleyeyim çünkü bir ihtiyaç.
Plan Bütçe Komisyonunun çalışma ortamını görüyorsunuz. Tabii, sunumunuzu da gördük, sevindik. İnşallah burası da bir an önce çalışılabilir bir ortama gelir.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başbakanla Sayın Arınç "Bundan sonra torba yok." dedi, sen yine ters konuşuyorsun.
BAŞKAN - Efendim, "Biz demokratik bir partiyiz, istediğimiz gibi söyleriz. Sizin gibi değil." diyor arkadaşımız.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kendisi için iyi olmaz.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayıştay raporlarını düzenlemiş, kurumumuza teşekkür ediyoruz. Ama ısrarla arkadaşlar raporları göstererek "Niye tenkit etmiyorsunuz, niye bunlarda tenkit yok?" diyorlar. Olmayan bir şeyi ille yazmak mı gerekiyor? Yani her kurumda suistimal mi olması lazım? Suistimal olanları veyahut da olması... İstiyorsunuz yani, çıkarıp sallıyor, "Niye bunlarda suistimaller yazılmamış?" aksini ispat etsin, var olan ispat etsin, söylesin.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Söyledim. Olanı niye araştırmıyorsun?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Keskin şimdi dinleyemiyor, telefonda ama kendisi olmayanlar olan kurumlarda gösterdiği raporlarda en azından kendisinin "Şu var, niye bunu yazmadınız?" demesi lazım. "Niye ille burada aksine bir şey yazmadınız?" deyip Sayıştay denetçilerini suçluyor. Bu da yanlış bir tespit. En azından siz kendiniz bir tespit yapın, deyin ki: "Şu kurumda şu var. Bunu niye yazmadınız?"
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Dedik işte.
BAŞKAN - Komisyon üyesi olmayan milletvekillerini dikkate almıyoruz yalnız.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben söyledim, Gelir İdaresini söyledim işte.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Kamu Denetçiliği Kurumu bir buçuk yıldır oluşan bir kurum, yeni yapılanıyor. 4.500'e yakın dosyası var, 5 tane denetçimiz var, her biri için hatta 1.200 tane dosya düşen arkadaşlarımız var. Görevleri hakikaten zor. Kendileri gayret ediyorlar, kutluyorum. Ben bu Kamu Denetçiliği Kurumunun önümüzdeki yıllarda Türkiye'de saygın ve işi çözen bir kurum hâline geleceğini ümit ediyorum.
Cumhurbaşkanlığına gelince, tabii, Türkiye'nin ufkunu, 2023-2071 ufkunu düşünemeyenler böyle bir çalışma ortamını, fiziki ortamı veyahut da temsil kabiliyeti olan bir ortamı nedense yadırgıyorlar. 1 milyarın bilmem ne üstünde sarfiyat olmuş. Orası Tayyip Erdoğan'ın babasının malı değil, tapusu onun üzerine değil, o, bu milletin malı, hepimizin malı.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Niye adı "ak saray"?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Yarın sizler de orada görev yapma imkânı belki... Çabalarınız o.
MUSA ÇAM (İzmir) - Yer mi yoktu Sayın Demiröz, yer mi yoktu?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Eşit şartlarda seçime gidiyoruz. Millet sizi tercih eder, sizler ve sizin gibi olanlar orada görev yaparlar ama orası 77 milyonun malı, Türkiye'yi temsil eden bir yer.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Bizi temsil etmiyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Yurt dışına hiç mi gitmediniz? Türkiye artık Orta Doğu'da veya Uzakdoğu'da Afrika'nın bir ülkesi değil, dünyanın ilk 10'unu hedef alan bir ülke. Tabii ki bizi temsil edecek, gelen giden üst düzey devlet başkanlarını orada konuk edeceğimiz bir yer mutlaka lazımdı.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Köşk dar geliyordu!
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Şu anda Köşk'ün yeri veya eski Başbakanlık binası veya Başbakanlık konutuna herhâlde hiç gitmiyorsunuz. İki ayrı ekip geldiği zaman misafir edecek bir yer yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İki sene önce yenilendi Köşk 63 milyon liraya. İnsaf!
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şu andaki Başbakanlık binası küçücük bir yer ya.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) -Millet yok orada.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Padişahlık sevdanızı tatmin için yaptırdınız.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Yani, onun için, burası milletin malı, yoksa Recep Tayyip Erdoğan zevk ve sefa içerisinde yaşayacak bir insan değil.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Uçağı verin millete o zaman Vedat Bey.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - On iki yıldır Keçiören'de milletin, halkın arasında yaşayan bir insan.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Haram var orada.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ondan önce İstanbul'da yaşadığı binayı, hiçbirinizin oturmadığı... Hepinizin çok daha iyi yerlerde oturduğuna ben eminim. Yani bunu getirip de "Zevk sefa için bunu yaptı, kendi zevkine yaptı." demeniz insafsızca oluyor. Açıkça söyleyeyim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hindistan'dan gelen yeşil mermerlerle bir dağ eritildi, düzlendi, Hindistan'dan yeşil mermer gelerek bir dağ eritildi. İnsaf!
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Orası Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi şahsı için yapılmamıştır, bu ülke için yapılmıştır.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Haramdır, israftır, günahtır. Olmaz ya! Bunları söylemeyin. Siz söylemeyin bari ya!
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Bakın, Sayın Kuşoğlu, bu makamlar geçici yerler. Beş sene sonra oranın kime kalacağı belli değil.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Allah bilir.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Tabii Allah bilir, onun için böyle küçük hesaplara girip de kişileri "Oğlu şöyle, kızı böyle." Bir sürü hayali şeyler. Bunların hepsi yanlış.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Çavuşesku da yaptırdı, oturamamıştı.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Az önce Sayın Çetin Ahmet Necdet Sezer'le ilgili destekleyici...
İZZET ÇETİN (Ankara) - "181 lira arttırmıştı bütçesinde." dedim.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Cumhurbaşkanımızla kıyaslamaya gitti. Sayın Ahmet Necdet Sezer Anayasa'yı göstererek sizin o zamanki rahmetli Genel Başkanınızın kafasına fırlatırken acaba Genel Başkanınız Anayasa'ya aykırı bir şey mi teklif etmişti?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kafasına fırlattığını nereden gördün?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - O Anayasa'yı fırlattıktan sonra Türkiye 100 milyar lira zarar etti.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Demagoji yapma, bırak sen.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sana hiç yakışmıyor.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Anayasa'da mıydı o suç?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Şimdi "Ahmet Necdet Sezer'in bütçesi 1 milyondu, 1 milyardı." diyerek yanlış düşünüyorsunuz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Anayasa kitapçığında mıydı o suç?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Onun getirdiği zarar 100 milyar lira, belki daha fazla bir rivayete göre.
BAŞKAN - 180, rivayet değil.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Anayasa kitapçığını attığı için oldu, öyle mi?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ne alakası var ya! Sen bir de mali müşavirsin.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Onun için, 1 milyar liralık bir çalışma ortamını...
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Bu kadar sığ bir değerlendirme sana hiç yakışmadı, hiç.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - 1 milyar liralık bir çalışma ortamını tenkit etmeniz çok gülünç.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Bu kadar sığ bir değerlendirme sana hiç yakışmıyor, gerçekten yakışmıyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Hayır, hiç. Sizinkilerin yanında çok iyi.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Çok daha derin analizler yapabileceğini biliyorum, böyle sığ bir konuşma...
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Hayır, o Necdet Sezer'in açtığı yaralar, bu ülkeye verdiği zararların yanında bütçesini "Şu kadar liraydı, bu kadar lira azdı". diyerek desteklemeniz yanlış.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ahmet Necdet Sezer'in zararı nedir ki bu ülkeye? Bomboş bir konuşma yapıyorsun, farkında mısın?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sizinkiler çok doluydu da ondan. Ben size cevap vermek için diyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Vıcık vıcık bir konuşma.
BAŞKAN - Sayın Çetin, lütfen...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama Sayın Başkan...
İZZET ÇETİN (Ankara) - "Ahmet Necdet Sezer 181 lira artırdı." dedim. Kitapçıkla ne alakası var?
BAŞKAN - Şimdi, efendim, iddiaları yapıyorlar. Sebep-sonuç ilişkisi. Şimdi gelecek.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Her şeyle alakası var. Ben söylüyorum işte. Artırdı da ne oldu? Bir hareketiyle ülkeyi 100 milyar zarara soktu, gelip burada desteklemeyin.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Mesela Sayın Başkan, şu 100 milyar dolar nasıl oluşuyor. Diyor ki: "100 milyar dolar zarar var." Bizim hükûmetimiz değil, üç tane partinin hükûmeti. Neymiş o 100 milyar dolar? Açın biraz.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Bir gecede faizlerin nereye çıktığını, bankaların ne olduğunu... Hepsi o kitapçıktan sonra başlamadı mı?
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Kitap atıldığı için mi oldu bunlar yani?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Tabii, ondan sonra başladı, tetikleyici nokta oldu.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Ya, Allah aşkına, hiç yakışmıyor bu kadar sığ bir değerlendirme ya. Gerçekten bu kadar sığ bir değerlendirme sana hiç yakışmıyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Siz eğer bir bina için bu kadar sığ değerlendirme yaparsanız, biz de buna böyle cevap veririz.
BAŞKAN - Sayın Demiröz, ilave sürenizi vereyim.
Buyurun, iki dakika.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ben kurumlarımızın bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sizlere de teşekkür ediyorum. Sizlerin de en az bizim kadar bu ülkeye hizmet etmek için burada olduğunuzu her zaman vurguluyorum. Ama gerçekten açıklamalarınız çok sığ. Bir yere saplanmışsınız. Sadece Recep Tayyip Erdoğan üzerinden bu bütçeye vurmaya çalışıyorsunuz. Çok yanlış davranıyorsunuz.
Ben hepinize teşekkür ediyorum.