| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1579 |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .02.2019 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Başkanım, ben bir sorumu tekrarlamak istiyorum sayın vekilimize, konuşmam sırasında da sormuştum. Şimdi, eğer bu iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının 1/1/2019'da süresi bitmeden bu uzatma kararı alınmış olsaydı karşımıza çıkacak olan sonuç farklı olacaktı. Yani o gün bu bize gelmiş olsaydı farklı bir şekilde tartışıyor olacaktır. Belki yine itiraz ederdik ama farklı bir şekilde tartışıyor olacaktık. Şu anda birtakım mağduriyetler de oluşmuş durumda. Ben bunu daha önceki, ilk konuşmamda da söyledim. Çünkü uzmanlar sistemde şirketlerden düştü, birçok yeni uzmanlar istihdam etmek zorunda kaldı (A) ve (B) sınıfı, şimdi yeniden bir uzatma kararı alındı, ne olacak? Yani bu sorunun cevabına siz vâkıf mısınız? Firmalar (B) ve (A) sınıflarını çıkarıp yerine tekrar (C) mi alacaklar, ne yapacaklar? Bu oldu diyelim, bu sefer de (A) ve (B) sınıfı uzmanlarda bir mağduriyet yaşanmayacak mı? Çünkü en baştaki konuşmanızda (C) sınıfı uzmanların işsiz kalma mağduriyetinden bahsettiniz.
Bir de şunu söylemek istiyorum: Sayısal olarak sayın vekilimiz sordu biraz önce, muhtemelen cevap vereceksiniz ve o cevabın içinde ben biliyorum ki (C) sınıfı uzman sayısı çok fazla sayıda çıkacak. Bunun sebeplerinden bir tanesi de... Tehisi doğru koymamız lazım, sadece sayılardan ibaret değil çünkü, bazı gerçekler var. İş sağlığı ve uzmanlığı yapan kişiler teknik personellerdir ağırlık olarak ve bugün ülkemizde ciddi anlamda ücretlerde düşüklük ve işsizlik var. İşsizlik arttıkça teknik personeller, mühendisler mühendis olarak asgari ücretle bile iş bulamazken "Bari iş güvenliği uzmanı olayım da belki öyle iş bulurum." diye bu sertifika programlarına katılıyorlar, sertifika alıyorlar. Belki de bir kısmı bu alanda da çalışmıyor, bu sefer, bu alanda da hakikaten bir şişme oluyor. Bu da ayrı bir sorun, ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu ama aradaki sayısal farkın sebeplerinden bir tanesi de budur.
Yine sayın vekilim çok doğru bir noktaya değindi. Sorun, yine aslında sınıflarla ilgili olmanın ötesinde, kanunun maddelerinin uygulanmasıyla ilgili. Bugün biz hâlâ Avrupa'da ölümlü iş kazalarında 1'inciysek ve bu rekoru bırakmıyorsak ve 2012'de bu yasa çıktığı hâlde bu olmuyorsa yasa uygulanamıyor demektir ve iş güvenliği uzmanları işverenden maaş aldığı müddetçe de bu böyle olmaya devam edecektir çünkü hiçbir çalışan, patronunu ihbar edemez. Uyarır, uyarıyorlar ama uyarılara rağmen önlemler alınamıyor ve iş kazaları sürekli sürekli oluyor. Aslında önemli olan, uygun şekilde ve yoğun şekilde denetimlerin yapılmasıdır sektörlerde. Bu denetimler yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları daha fazla konuşmaya devam edeceğiz.
Ben bu maddenin bu şekilde geçmesi noktasında yeni mağduriyetlerin oluşacağını düşünüyorum. Sektör temsilcisi arkadaşlarımız var, onların görüşlerini de dinleyeceğiz, önemsiyorum. Umarım, daha doğru bir sonuçla buradan çıkarız.
Şimdilik bu kadar Sayın Başkanım, tekrar söz alma hakkımı saklı tutmak kaydıyla.