| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1579 |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .02.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, memlekette her gün 6 iş cinayeti oluyor, her gün ortalama 6 işçi iş cinayetlerine kurban gidiyor ve şu anda hâlâ göçük altında olan işçilerimiz var ve biz, hâlâ bu iş güvenliği uzmanları yasasında bir ertelemeyi tartışıyoruz.
Biliyorsunuz, Avrupa'da şu anda 1'inci sıradayız iş kazalarında, iş cinayetlerinde, dünyada da 3'üncü sıradayız. Bu bizim için bir utançtır arkadaşlar, bu utancı yıllardır taşıyoruz ve bununla ilgili gerçekten yapısal bir tedbir almıyoruz. Sorunlar da belli.
Bakın, bir örnek vereyim. Biliyorsunuz, inşaat denetimleriyle ilgili de inşaat denetim firmaları vardı ve bunları müteahhitler seçiyordu. Burada hâlâ da ciddi sorunlar var ancak yaptığımız muhalefetle, baskıyla, en sonunda, hiç değilse bu inşaat denetçilerini bir havuzda toplayıp, orada bir kura sistemiyle bu denetçilerin belirlenmesi yani müteahhidin seçmesinden ziyade oradan belli bir sırayla görevlendirilmesi şeklinde bir sisteme geçildi. Yani düşünün ki bir denetçinin maaşını siz veriyorsanız, onu siz istihdam ediyorsanız, ne kadar sizi denetleyebilir? Bu, eşyanın tabiatına aykırı ve şu anda uyguladığımız metotla her gün ortalama 6 iş cinayetiyle karşı karşıya kalıyoruz ve hâlâ biz bunu ertelemeyi konuşuyoruz.
Diğer bir konu, arkadaşlar, bakın, biz, ortalama iki ayda bir torba yasa çıkıyoruz, bazen ayda bir çıkarıyoruz Sayın Başkan, değil mi? Ve biz, geçen yıl henüz tamamlanmadan bir torba yasa çıkardık burada. O dönem demek ki sermaye grupları yeterince bastıramamışlar. "Ya, arkadaş, biz yandık, bittik, bunu çıkarırsanız, 2 bin liraya iş güvenliği uzmanı çalıştırırken şimdi 6 bin liraya çalıştırmak zorunda kalacağız." dediler ama o zaman demek ki siyaset kurumu bunu dinlemedi, bunun devreye geçmesi için irade konuldu ve 1/1/2019 itibarıyla, eğer ki herkes yasaya uyduysa (A) ve (B) grubu iş güvenliği uzmanlarını istihdam ettiler zaten firmalar. Yani etmiş olmaları gerekiyor, öyle değil mi? Yani bunlar aldılar. Bu 3 bin kişi açıksa, bu 3 bin kişiyi istihdam etmiş olmak zorundalar. Yaptığınız denetimlerde bunun dışında bir şey görüyor musunuz, bilmiyorum. Çünkü bu kanunen bir emir, 50 kişinin üzerinde çalıştıran iş yerlerinde bunlar alınmak zorunda. Sonuç olarak alınmış iş güvenliği uzmanları zaten var ama ne diyorlar firmalar benim aldığım bilgilere göre? "Arkadaş, biz, ne güzel, 2 bin liraya iş güvenliği uzmanı çalıştırıyorduk. E şimdi (B) sınıfı olan, 5 bin, 6 bin -neyse- (A) sınıfı olanlar 10 bin lira, bize maliyet bindiriyor." E ekonomik kriz de var. Ne yapmamız lazım? "(C) grubu sınıflarını tekrar uzatın, biz onları 2 bin liraya asgari ücretle çalıştırmaya devam edelim." diye bir baskı var ve bu baskıya, arkadaşlar, her gün 6 iş cinayetinin olduğu bir ülkenin Meclisi yenilecek mi? Yani düşünün ki şu anda üzerinden elli gün geçmiş durumda yani yürürlüğe girmiş durumda. 1/1/2019 itibarıyla (B) sınıfları zaten istihdam edilmiş, (A) sınıfları zaten alınmış iş yerlerine. Alınmaması kanun dışı zaten. Bunlar demek ki var, bulunmuş, öyle değil mi Tamer Bey? Demek ki var ki bulunmuş yani yok diye (C) sınıfına bu hakkı uzatmıyoruz. Var, bulunmuş ki istihdam edilmiş. Bir şikâyet de yok yani "Ben bulamıyorum." diyen yok. Bakın, benim şu anda odamı bugün en azından 20 kişi aradı, diyor ki: "Arkadaş, ben (B) sınıfıyım, işsizim." 20 kişi yalnızca beni aradı, diyor ki: "Ben (B) sınıfıyım ve işsizim." Demek ki hâlâ işsiz olan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanları da var.
Şimdi, ne diyoruz? Tamam, (C) sınıfları bir mağduriyet yaşıyor diye bir iddia var ortamda. Ama arkadaşlar, ya lütfen, yani yüksek riskli gruplarda daha çok tecrübeli uzmanlar istihdam edilmişken... İşte, atıyorum iş yerleri 3-4 bin lira, 5 bin lira daha fazla maliyetle karşı karşıya kalmasınlar diye (C) sınıflarına bu hakkı vermek, gerçekten yeni cinayetlerin önünü açacaktır, bundan hiçbir kuşku yok çünkü...
BAŞKAN - Konuşma sürelerine sınır getireceğim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bana gelince mi oluyor Sayın Başkan?
BAŞKAN - Evet yani bugün maşallah yıldızı sensin Komisyonun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Estağfurullah Başkanım, yani bütün Komisyonumuz yıldız o anlamda hiçbir şüphem yok ama sizde bir yıldızlık yok, geri çekmiyorsunuz bu torbayı yani gerçekten...
BAŞKAN - Ben hiç yıldız olmadım ki sadece adım yıldız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok kötü hazırlanmış bir torba.
Arkadaşlar, bakın, ortada gerçekten bir manipülasyon var. Yani sanki ortada (B) sınıfı, (A) sınıfı iş güvenliği uzmanı yokmuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor OSGB'ler, sermaye grupları tarafından ve bunlar... Tabii ekonomik kriz şartlarını biliyoruz "Ya arkadaş, oluşan maliyeti, bu maliyeti bizim sırtımızdan alın." diye baskı yapan bir sermaye grubu var. Bu anlamda da "(C) sınıflarını ne güzel asgari ücretle çalıştırıyoruz." diyen bir sermaye grubu var ve bunlara biz yenilecek miyiz arkadaşlar? Her gün iş cinayetleri olan bir ülkede biz buna yenilecek miyiz? Ve yürürlüğe girmiş, bakın 1/1 yani önümüzdeki bir süreç değil arkadaşlar.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ücret tarifesi var mı bunlarda acaba? Standart var mı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani 1/1/2019'da yürürlüğe girmiş.
BAŞKAN - Sayın Paylan, bu söylediklerinizin hepsi doğru ama bütün arkadaşlar ve ilgili kurumlar şu an itibarıyla bu uzatmanın zorunlu olduğunu ifade ediyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neden? Hayır, değil, öyle değil.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dernek de öyle istiyor.
BAŞKAN - Yahu size göre öyle değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, mesele şu arkadaşlar: Dernek sonuç olarak...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sarı dernek, sarı dernek!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, şöyle bir durum var, dernek şöyle olabilir: Sonuç olarak...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aydemir, dernek, sarı dernek.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, açıkça söyleyeyim: Ne güzel, 67 bin (C) sınıfı üyesi var, diğerleri daha az. E tabii, onların basıncı daha fazla olacak arkadaşlar. Ya açıkça söyleyeyim, şimdi, 67 bin (C) sınıfının mı baskısı dernek üzerinde daha fazla olabilir, yoksa 18 bin (B) sınıfının mı baskısı daha fazla olabilir? (B) sınıfları feveran ediyor "Yandım anam!" diye bağırıyor şu anda çünkü işten çıkarılacaklar (B) sınıfları çünkü (B) sınıfının maliyeti daha yüksek, (C) sınıfına bu hakkı verdiğiniz zaman...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dernek Başkanı, sen sarı dernek misin yahu?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani sonuç olarak arkadaşlar, bakın, tekrar edeceğim, bir manipülasyonla karşı karşıyayız. Bu istihdamlar yapılmış durumda. Yalnızca maliyeti daha yüksek ama emin olun, eğer ki bu istihdamlar devam ederse biz yüzlerce işçinin hayatını kurtarmış olacağız bu yıl. Yani eminim, bu konuya herkes katılacaktır yani "daha tecrübeli iş güvenliği uzmanları" demek "daha az iş cinayeti" demektir ve bununla beraber de bu tedbir yetmez, bu iş güvenliği uzmanlarının patronlar tarafından belirlenmemesi ve bununla ilgili yeni bir düzenleme yapılması yani patronun işçi olarak almaması, kendisinin seçmemesiyle ilgili bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var. Bunu da yaparsak emin olun yılda 2 bin olan iş cinayetini çok düşük rakamlara doğru çekebiliriz. Yani bunları yapmamız lazım.
Ben aynı zamanda da bir kaygımı da belirterek kapatayım. Bu, 50'den az sayıda çalışanı olan iş yerleriyle ilgili iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğunu biliyorsunuz ertelemiştik ve gelecek yıl göreceksiniz, eğer bu ekonomik kriz şartları devam ederse, o 50'den az çalışanlı iş yerleriyle ilgili de Sayın Başkan, bir torba yasanın içine bir madde sıkıştırılmaya çalışılacak. Biz şunu söyleyelim Meclis olarak: Bu konuda asla bir ertelemeye yol vermeyeceğimizin beyanını şimdiden yapalım ki sektörler de buna hazırlansın, iş güvenliği uzmanları da buna hazırlansın ve bütün... Bakın, o zaman çok sayıda iş güvenliği uzmanına zaten ihtiyaç olacak ve bu anlamda da...
TAMER DAĞLI (Adana) - O niyetle çalışma yapıldı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz "Ertelenmeyecek." mi diyorsunuz?
TAMER DAĞLI (Adana) - O niyetle...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O niyetle ama hep son dakika, son dakikayı geçtikten sonra uzatmalarda uzatma geliyor.
BAŞKAN - Yani "Biz bu niyetleri çok gördük." diyor.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Kasımda, aralıkta gelmesi lazım...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, Sayın Tamer Bey, uzatmalarda uzatma geldi yani süresi geçmiş. Eskiden hep süresi gelmeden uzatma gelirdi, şimdi maç bitmiş "Hadi uzatalım, bir daha uzatalım." diyorlar.
BAŞKAN - Evet, öyle oldu.
Teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gerçekten bizim irademize de hakarettir ve iş cinayetlerinin önüne geçmek için de bu maddeye kesinlikle karşı çıkmamız gerekir Başkanım.