KOMİSYON KONUŞMASI

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Benim anladığım kadarıyla bu maddeyi konuşuyor olmak bile bence... Bu maddeyi konuşurken işte "Şu kadar ertelendi, bu kadar yeniden yapılandırıldı." vesaire gibi benim bilmediğim bilgileri de vermiş oldunuz. Esasında bütün bunlar şunu gösteriyor, benim işaret etmeye çalıştığım şeyi gösteriyor yani ortada tarımın yapısından kaynaklanan bir sorun var bir kere. Dolayısıyla da önerdiğiniz... Tamam, ben de söyledim zaten, sanırım diğer arkadaşların da çok ciddi bir itirazları olmaz yani çiftçimizin bu zor durumunda ertelenmesi veya yapılandırılmasıyla ilgili çabanız desteklenebilir. Bununla ilgili bir sıkıntı yok. Bizim sıkıntımız ya da en azından ben ve benim gibi düşünenler açısından sıkıntı, Hükûmetin bunların farkında olmaması noktasında yani biz kriz meselesini bu sebeple konuşuyoruz. Yani Allah aşkınıza, krizin...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Nasıl olur, işte bu şekilde...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bakın, ben size şunu söylüyorum: Tanzim satışlarıyla enflasyonu önlemek denilen şey olmaz. Olmaz böyle bir şey, olmaz. Göreceksiniz olmayacağını.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya o ayrı, bu ayrı.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bakın, biz muhalefetiz ve biz bunu söylemek zorundayız çünkü benim anladığım kadarıyla... Ben bir iktisat hocasıyım ve ben bütün bilgilerim içinden baktığımda, bu tür bir yaklaşımın çok palyatif olduğunu söylüyorum. Nitekim bu madde de aynı şekilde.

BAŞKAN - Çok özür diliyorum, kürsüden müdahale etmek istemiyorum ama Tarım Kredi tarafında sadece yüzde 3'lük bir dilimi, Ziraat Bankası tarafında da yüzde 1'in altında ödeme güçlüğünden dolayı bir yapılandırmayı konuşuyoruz ve siz bunu hâlâ Türkiye'de büyük bir kriz varmış gibi bir takdim gayreti içerisindesiniz.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, hayır, öyle değil. Bugün tarımın...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, bir senedir neleri yapılandırmadık ya!

BAŞKAN - Yani bunun ne size faydası var ne bize.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bakın, yüzde 6'ya düştü tarımın gayrisafi millî hasıla içindeki yeri ve biz geçmişte ürettiğimiz bir sürü malı ithal etmek durumunda kaldık.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, diğer bankalardaki borçlarla ilgili bir bilginiz var mı?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, kredi borçlarını yapılandırdık, bireysel kredileri yapılandırdık.

BAŞKAN - Bir dakika... Biz bir tarım memleketiyiz, bana sorun, biz biliriz neyin ne olduğunu.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika müsaade eder misiniz, lütfen ben bitireyim cümlemi.

BAŞKAN - Buyurun, bitirin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, siz kabul etmeyebilirsiniz ama keşke kabul etseniz ve birlikte çözüm yolları üzerine kafa yorsak ama böyle bir yaklaşım maalesef olmuyor, olmayacağını da anladım ben.

BAŞKAN - Bu madde bir çözüm ama karşı çıkıyorsunuz.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, karşı çıkmadım ki ben.

BAŞKAN - Çıkıyorsunuz, ben de verin önergeyi çıkartalım diyorum kanun metninden!

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, efendim, hayır. Olur mu, destekleyeceğimizi söyledik zaten.

Ama arkadaşlar son bir şey daha söyleyeceğim, müsaade edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İmar barışı çıkarken de aynen böyle davrandınız, hadi bakalım, imar barışına karşı da...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bekaroğlu, lütfen.

Bakın, alınan alınsın ama bunu da söyleyeceğim, ben size bir şey söyleyeyim, bu Komisyonda Durmuş Yılmaz gibi birisinin burada olmuş olmasını gerçekten çok önemsememiz gerektiğini düşünüyorum.

BAŞKAN - Durmuş Bey, önemsemedi, "Saygı gösterme." dedi Sayın Öztürk'e.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ben bir iktisatçı olarak bildiğim kadarıyla Durmuş Yılmaz Bey çok doğru bir noktaya değindi ama gördüğüm kadarıyla da yeteri kadar değer vermediğinize dair bir intiba uyanıyor bende, onun için de bunu söylemek zorunda hissettim kendimi.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biz hepinize değer veriyoruz ama yanlışa da doğru diyemeyiz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Fikirlerine, fikirlerine...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Cemal Bey, ben size söylemiyorum, genel olarak söylüyorum, aldığım izlenimi söylüyorum.

Bu kadar.