| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1579 |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .02.2019 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Öncelikle bütün çiftçiler adına ben Allah razı olsun diyorum bu teklifi getirdiğiniz için.
Şimdi, burada kimsenin çiftçilerle ilgili bu yapılandırmaya bir itirazı yok, siz nereden o sonuca vardınız? Ben de sizinle birlikte dinliyorum konuşmaları onu anlayamadım. Neden bu noktaya gelindiğiyle ilgili şu soru kipleri vardır, ne, neden, nasıl. Neden bu noktaya gelindi? Neden 6'ncı, 7'nci kez bir yapılandırmaya gidiliyor? 3'üncü kez erteleme, 2 kez yapılandırma, şimdi yine... Aslında belki bunun üzerinde durmak gerekiyor. Evet, tabii ki çiftçilerimizin borçları yapılandırılsın buna bir itirazımız olmaz ama tutanaklara geçmesi açısından, o zaman deminden beri kriz var, kriz yok tartışması, bugün bu torba kanun teklifinin içinde bu madde niye var? Acaba sadece selden dolayı mı var?
Rakamlara da bir bakalım, birlikte değerlendirelim, tutanaklara da geçsin. Şöyle bir yıllık karşılaştırma ile Tarım ve Orman Bakanlığının resmî verileriyle ne olmuş gübre fiyatlarındaki artış? Yüzde 62 gübre fiyatları artmış. Örneğin DAP gübrenin 2017 yılı son ton fiyat ortalaması 1.538 TL iken, 2018 ortalaması ton başına 2.383 TL yani fiyat artışı yüzde 55.
Yine, devam edelim, Et ve Süt Kurumunun 11 Şubat tarihli haftalık verilerine baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre DAP gübre fiyatı yüzde 61,7 artarken üre gübre fiyatı da yüzde 58,2 yükselmiş. Mazottaki artış yüzde 22 olmuş. Yem fiyatları yüzde 41 artmış. Zirai ilaçlardaki artış yüzde 45-95 arasında değişiyor; bu bir yılda fiyatlardaki artışlardan kaynaklanıyor.
Yine, evet, bir sel oldu, selden dolayı bir yapılandırmaya gidiyoruz diyorsunuz, ben daha öncesinin rakamlarıyla sebze, meyve üretimindeki rakamlarımızı da tutanaklara geçmesi açısından paylaşıyorum. Sadece İstanbul açısından baktığımızda 2017 yılında Bayrampaşa ve Ataşehir meyve, sebze haline 3 milyon 5 bin 364 ton ürün sebze gelirken 2018 yılında 2 milyon 216 bin 408 ton ürün gelmiş yani 188.956 ton azaldığı görülüyor bu üretimin.
Şimdi, aslında buradan ortaya çıkan bu rakamlara da baktığımızda sadece sel değil, girdi fiyatlarındaki aşırı yükseliş çiftçiyi artık üretemez hâle getirmiş. Çiftçi üretemedikten sonra borçlarını nasıl ödeyecek? Biraz önce yüzde 97 oranında ödeme kabiliyetinden bahsettiniz.
TAMER DAĞLI (Adana) - Tahsilat.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - İşte, çiftçinin ödeme, sizin de tahsilat kabiliyetinden bahsettiniz. Ben kutluyorum bu gerçekse, bizim çiftçimiz süpermen olmuş biz farkında değiliz o zaman. Yani burada benim paylaştığım rakamlarla çiftçinin yaşadığı gerçek durumu karşılaştırdığımız zaman gerçekten örtüşmeyen bir şeyler var. Şu anda çiftçi üretemez durumda, üretmeden nasıl ödeyecek borçlarını, ben bunu da merak ediyorum. O yüzden bu yapılandırma evet yapılmalı ama madem biraz önce Başkanın söylediği yüzde 3, yüzde 1 gibi küçümsenen rakamlarsa bunlar o zaman bu faizi sıfırlayalım. Madem öyle, madem bir zarar da yok bankada, sıfırlayalım efendim, borçları silelim, hadi cesaretiniz varsa bunu yapalım. Niye yapılandırıyoruz?
UGUR AYDEMİR (Manisa) - Haksızlık o.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bu kadar basit, madem çiftçiyi bu kadar düşünüyoruz, müteahhitleri düşündüğümüz kadar çiftçiyi düşünüyorsak buyurun gelin sıfırlayalım ya.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Borçları mı silelim?
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet silelim yani.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Merkez Bankası Başkanı...
BAŞKAN - Sayın Aydemir...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yoksa gerçek rakamlar ve gerçekler üzerinden konuşalım.
BAŞKAN - Sayın Emecan, tamamlar mısınız lütfen.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Toparlıyorum ve son cümlemi söylüyorum: Burada çiftçilere sanki bir lütufta bulunuluyormuş gibi davranmayalım lütfen, lütufta bulunmuyoruz şu anda.
Teşekkür ediyorum.