KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS EMRE (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Gerçi bir önceki anlaşma üzerine yapılan görüşmelerde de başta Sayın Koç olmak üzere gündeme getirildi. Şimdi, bir tali komisyon olarak toplanıyor Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu. Yani rapor ve muhalefet şerhlerine baktığınız zaman şöyle çok temel bir meseleyle karşı karşıya kalıyoruz. Yani Türkiye'nin bu kadar ağır tarım, hayvancılık, gıda sorunları yaşadığı bir ortamda bu raporlardan öğreniyoruz ki aslında ilgili komisyon bu konuları müzakere etmek üzere toplanamıyor, ancak uluslararası anlaşmaların, sözleşmelerin görüşülmesiyle ilgili bir tali komisyon olarak toplanıyor. Bu türden gelişmeler, tabii, genel olarak hem Meclisin saygınlığı bakımından hem Meclisin etkin bir denetim işlevini yerine getirebilmesi bakımından çok sorunlu bir durum, bunu hatırlatmak isterim.

Sayın Başkan, siz de konuşmanın başlangıcında benim bir önceki toplantıda komisyona ilişkin bir açıklamamı gündeme getirdiniz. Orada da onu düzeltmek isterim. Şöyle ki: Benim, sizin ya da Komisyonda çalışan arkadaşlarımızın, dostlarımızın çalışkan insanlar olmaları, erdemli insanlar olmaları, Türkiye'yi düşünen insanlar olmalarıyla ilgili bir şüphem yok, bununla ilgili söylemedim. Benim gündeme getirdiğim hadise, biz Dışişleri Komisyonu olarak parlamenter diplomasinin imkânlarını kullanabiliriz, kullanmalıyız, kullanıyoruz da zaten. Türkiye'nin uluslararası iş birliklerinin güçlenmesini desteklemeliyiz, destekliyoruz da zaten. Benim dile getirdiğim hadise şu idi: Meclisin dış politika alanında etkili bir denetim yapması için Dışişleri Komisyonu daha farklı neleri yapabilir, bunu aramamız gerekir. Benim anlattığım buydu. Bu bahsettiğim arayış sadece, tabii, Türkiye'ye özgü bir arayış da değil, yani dünyada hemen her tarafta, hemen her ülkede bu yeni siyasi ortam, yükselen popülizm, uluslararası ilişkilerde yaşanan kapsamlı sorunlar, ticaret savaşları, başka hadiseler falan gündeme gelirken ve çatışma ortamının derinleşmesi uluslararası platformda gündeme gelirken birçok ülkede meclislerin dış politika alanında etkili bir denetim yapamamasının bununla çok ilgili olduğu açıklanıyor. O kapsamda bunun da ben Türkiye için temel bir sorun olduğunu değerlendiriyorum. O toplantıda da aslında gündeme getirdiğim "Bunun çözümü şudur." gibi bir yaklaşım tarzı değil, bunun çözümünü Komisyonumuzun birlikte araması gerektiğiydi; bunu anlatmaya çalıştım. Yani örneğin bir şekilde bir alt komite oluşturularak bunun aranması yani Meclis daha etkili bir denetim işlevini işte dış politika, güvenlik gibi alanlarda nasıl yerine getirebilir? Bu, hem bölge için hem Türkiye için önemli, kritik bir gelişmedir.

Şimdi, tekrar bu tarafa dönünce, tabii, bu seçimlere yaklaştığımız ortamda gerçekten siyasi hayatımıza yön veren bir temel mesele oldu Türkiye'deki tarım sorunları yani gerek basında kapladığı alan düşünüldüğünde gerek yurttaşlarımızın günlük yaşamları içerisinde karşılaştıkları sorunlar düşünüldüğünde gerçekten tarımla ilgili sorunlarımız ve tabii, bu üzerine konuştuğumuz anlaşmanın temeli olan tarımsal kalkınmayla ilgili sorunlarımız orta yerde duruyor. Burada ciddi bir meselemiz yani Türkiye'nin zaten tarım alanında çöküş yaşayan bir ülke olarak başka ülkelerle deneyimlerini ne ölçüde paylaşabileceği sorunu. Haluk Bey de ilk bölümde söylemişti, üzerinde durmuştu. Özetle, ben, bu noktaları hatırlatmak istiyorum.

Teşekkür ederim.