KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Evet, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar; hepinizi ben de saygıyla selamlıyorum.

Açıkçası üniversitelerle ilgili bu değişikliğin yapılacağını geçen hafta Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen Adana Milletvekili Tamer Dağlı'nın bir kanun teklifi oldu ve orada benim de bir akademisyen olarak dikkatimi çekti ve torba kanununun ismi de Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu. Burada baktığımız zaman, işte Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin isminde bir değişikle ilgili 3 madde var. Geçen hafta toplanacaktı Plan ve Bütçe Komisyonu ancak bir erteleme oldu ve salı günü toplandı. Biz de Değerli Hocam Kaboğlu'yla birlikte gittik ancak teklifin çekildiğini öğrendik, işte Millî Eğitim Komisyonuna devredildiğini. Öncesinde de Plan ve Bütçe Komisyonunda bu tür üniversite isimleri değişikliği olmuştu ve ciddi anlamda biz de eleştirmiştik, bunun Millî Eğitim Komisyonunda tartışılması gerektiğini, hem üniversitelerin isimleri ve bu bağlamda asıl tartışılması gerekenin üniversitelerin sorunları olması gerektiğini söylemiştik. Bu defa böyle bir uygulama olmuş ama geçen defa yapılan üniversite isim değişiklikleri Plan ve Bütçe Komisyonunda oldu. Ya bu bir keyfîlik, bir tutarsızlık oluyor açıkçası. Yani biraz daha dikkatli bir yaklaşımın izlenmesi gerektiğini vurguluyorum. İşte bugün de Değerli Naci Bostancı Hocamızın imzasıyla buraya indirildi bu yasa teklifi. Evet, Sayın Bostancı da her zamanki gibi önemli, derinlikli bir konuşma yaptı.

Burada baktığımız zaman, evet, gerekçede de zaten belirtilmiş; işte kalkınması, ilerlemesi için ülkemizin katkıları olan isimlerin üniversitelerde belirlenmesi gerekçesi var. Burada, dediğimiz gibi, Sayın Alparslan Türkeş'in siyasi hayatımızdaki milliyetçiliği ya da o gelenekteki yeri tartışma konusu değil bugün burada ama burada üniversitelerin gerçekten isimlerinin değişikliğiyle ilgili bence önemli bir tartışma yapmamız gerekiyor. İşte verilere baktığımız zaman bugün üniversite camiasının 7,5 milyon öğrenci ve yaklaşık 60 bini aşan bir akademik kadrosu var ve gerçekten bu yapının işlevi, kalitesi, niteliği ülkemizin kalkınması açısından çok önemli yani isimlerinden ziyade nitelikleri ve sistemleri, yapısı, kalite konusu ki YÖK'ün bu konudaki çalışmalarını da biliyoruz. Aynı zamanda bu üniversite içerisindeki öğrencilerin ve en önemlisi de akademik kadronun mutluluğu, bu motivasyonlar, bunlar çok önemli, bunları gerçekten dikkatli bir şekilde tartışmak gerekiyor çünkü ciddi sorunlar hâlâ devam ediyor, özellikle kadro sorunları. Sayın Başkan Vekilimiz, siz de biliyorsunuz, norm kadrolarla ilgili -bugün burada katılamadı, eğitim politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Yıldırım Kaya'nın da bana bir bilgi notu oldu- gerçekten bu norm kadrolarda, işte Kasım 2018 tarihinde yayınlanan yönetmelikle birlikte bir değişiklik yapıldı ve burada gerçekten o kadrolara nasıl atamalar yapıldığı bilinmiyor. Burada ciddi sıkıntılar var, bunu tekrar değerlendirmeye almanız gerekiyor. Sayın Kaya eminim notunu da size ulaştıracaktır. Bu kadroların belirlenmesi, rektörlerin keyfî atamaları, o norm kadrolardaki sıkıntıları burada tekrar dikkatinize sunuyorum. Kadro sorunları var, bunlar önemli, özerklik sorunu, bunu gerçekten çok tartıştık, rektör atamalarındaki sıkıntılar, bunların tekrar gündeme getirilmesi gerekiyor ama böyle çok ciddi sorunların yaşandığı bir ortamda ki YÖK Kalite Kurulunun bir raporundaki sonuca göre üniversitelerimiz bugün vizyon, misyon, strateji ve hedeflerini ancak yüzde 20 ve 25'i oranında gerçekleştirebiliyor. Bence Millî Eğitim Komisyonunun asıl tartışması gereken konu bu. Sorunları ne bu üniversitelerin, sıkıntılar neler ve bunlar nasıl aşılabilir; bunlara dikkat çekmemiz gerekiyor.

Üniversite ismine geldiğimiz zaman, tekrar başa döndüğümde, geçen dönemde bizim en çok tartıştığımız şey üniversitelerin bölünüp parçalanmaları ve isimlerinin değiştirilmesi oldu. YÖK'ün kaliteyle ilgili bir çalışması vardı geçen dönemden hatırladığım ve değerli bir çalışmaydı, onun dışında gerçekten bununla ilgili pek bir şey yapılmadı üniversitelerle ilgili. 30'a yakın üniversitenin adı değiştirildi neredeyse, şimdi üniversitelerin isimleri -siz değerli Komisyon üyeleri, burada çok değerli akademisyenler var- gerçekten çok önemlidir, dünyanın her yerinde yani gelenekselleşmiş isimler, sadece o ülkenin sınırları değil, o ülkenin sınırlarını da aşan evrensel isimler, yüz yıllar, iki yüz yıllar devam eden, o üniversitenin ismiyle özdeşleşen yapıları, nitelikleri, kaliteleri, bunlar çok önemli ve çok değerli şeyler üniversiteler açısından.

Şimdi, geçen Gaziantep Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde de aynı sorun yaşandı. Şimdi, bu üniversite 2011 yılında kurulmuş ve bu üniversiteyi tercih eden öğrenciler var. Şimdi, bir anda bu üniversitenin ismi değiştiriliyor, Gaziantep Bilim ve Teknoloji de oldu İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi. Burada isimlerle ilgili bir tartışma yok. Böyle, gerçekten biz geleneksel hâle getirmemiz gerekirken, kalıcı kılmamız gerekirken bir anda o üniversite öğrencileri açısından baktığınız zaman, empati yaptığımızda sabah kalktıklarında başka bir üniversite ismiyle karşı karşıya kalacaklar. Dediğimiz gibi, burada gerçekten Sayın Türkeş buranın tartışma konusu değil zaten, Sayın Türkeş'in Türk siyasetindeki konumu ya da bir üniversiteye işte verilip verilmemesini uygun olup olmaması tartışılmaz dahi, bu konuda bir sıkıntı yok ama bunlara biraz dikkat etmemiz gerekiyor, bu konuları önemsememiz gerekiyor. Çünkü gördüğümüz kadarıyla bunun yolu açıldı ve sürekli bir üniversitelerin ismi değişiyor. Sayın Grup Başkan Vekili Akçay da şöyle söyledi konuşmasında, dedi ki: "Sayın Cumhurbaşkanının bir sözü oldu." Baktığımız zaman, seçim öncesi bir süreç, siyasi liderlerin birbirlerine sözleri, jestleri; bunlarla değiştirilmemeli üniversitelerin isimleri. Bu üniversiteyi kurarken buraya Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ismini koysaydık hiçbir sorun ve sıkıntı olmayacaktı, burada oy birliğiyle geçecek bir karardı, hiçbir sorun da sıkıntı da olmazdı ama burada gerçekten biraz daha ben dikkatli olunması gerektiğini söylüyorum, o öğrencilerin kazanılmış haklarının dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Neticede Sayın Türkeş belli bir siyasi gelenekten gelen bir isim, değerli bir isim, bu tartışmasız ama üniversiteleri bizim evrensel kılmamız gerekiyor; isimleriyle, yapılarıyla, çalışmalarıyla ama bugün bizim üniversitelerimiz gerçekten ciddi kaos içindeler. Ben de bir akademisyenim, o yapının içinden geldim ve burada gerçekten bunları düzeltmek için de her çalışmada, her komisyonda bunları dile getirmeye çalışıyorum. Biz üniversitelerin nitelikleri, kaliteleri, evrensellikleri, özerklikleri, yapıları, mezunlarımızın kalitesi, dünyayla yarışacak nitelikte mezunlar yetiştirmek... İçlerinde enstitüler kurabiliriz, bu değerli isimleri verebiliriz o enstitülere de, bunlara çok imkân var; içlerinde enstitüler kurarak çok değerli, katkı sunmuş isimlerimizi daha fazla verebiliriz. Bunlara ben dikkatinizi çekmek istedim.

Bir beyin göçü var değerli Komisyon üyeleri, Türkiye'de ciddi bir beyin göçü var ve en çok da beyin göçü yapan akademisyenler, nitelikli insan kaynağımız çünkü mutlu değil bu kadrolar. Sayın Komisyon üyesi dile getirdi, geçen haftalarda akademisyen Sayın Bülent Şık'ın davasını izleme şansım oldu. Gerçekten bir akademisyen olarak çöz üzüldüm ve oraya gittiğimde, adliyeye birçok akademisyen ağır ceza mahkemeleri arasında koşturuyor. Ya bu Türkiye için iyi bir görüntü değil, hoş bir görüntü değil bu. Suçlu olabilir, bu sadece akademisyenlere özgü bir şey değil, hepimiz için bir suça bulaşma olabilir ama bunun iddianamesi olur, suçlu olduğu ispatlanır ve belli bir ceza alır, kimse de ilgilenmez zaten o süreçle. Ama suçları ispat edilmeden birçok insanın ve de akademisyenlerin, bu, dünya açısından da, bizim görüntümüz açısından da iyi görünmüyor... Belki bunlara, bu konulara YÖK Başkanlığımız ve Millî Eğitim Komisyonu biraz daha hassasiyet gösterebilir.

İsmi muhtemelen değişecek üniversitenin, öğrencilerine ve üniversitelerimize, üniversite camiasına hayırlı olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum söz hakkı verdiğiniz için.