BAŞKAN - Şimdi, efendim, biz, gördüğünüz üzere, herkesin düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmesine zemin hazırlıyoruz. Aslında gündemimizle hiç alakası olmayan ve bizim şu andaki konuştuğumuz konuya da hiçbir katkı sağlamayan ama en azından içinizden geleni anlayabilmek adına sürdürdüğümüz bir süreç şu anda. Ben isterim ki biraz daha, şu andaki gündemimize, tarıma nasıl katkı vereceğimiz üzerinde daha çok konuşalım.

Şöyle bir sıkıntı oluşuyor arkadaşlar, kusura bakmayın, bunu söylememiz lazım bizim de: Sizin aldığınız sözlerde belki bizim hiç duymak istemediğimiz -elbette bizim duymak istediklerimizi söylemek zorunda değilsiniz ama- tabiri caizse, son söyleyeceğinizi baştan söyleyerek toplantının diğer kısmına hiçbir katkı yapmayacak süreçlere sokuyorsunuz.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Siz bu konuda bize izin verirseniz, siz bize izin verirseniz...

BAŞKAN - Ben bitireyim. Bakın, siz konuştunuz, ne kadar dinledim, bekleyin.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Bakın, Başkanım, bir şey söyleyeyim: Ben köylü çocuğuyum, hem süs bitkilerinden geliyorum.

BAŞKAN - Onları anlatsan keşke.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Ama sen eğer benim geldiğim etnik kimliğime yönelik bir baskı, konuşturmama şeyine girişirsen benim öncelikli konum bu olur.

BAŞKAN - Öyle bir geçmiş çizdiniz ki...

ZAFER IŞIK (Bursa) - Bak, arkadaşım...

BAŞKAN - Bir saniye arkadaşlar, Zafer Bey...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Irkçılık yapıyorsun, ırkçılık.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Bakın, arkadaşlar...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Irkçılık yapıyorsun, faşistlik yapıyorsun.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Bakın, sadece bu park bahçelerde kullandığımız çim tohumu var ya, o tohumun kendisi dahi DLF'dir, ithal ediyorsunuz. 2017'de 10 lira olan o tohum şu an 28 lira.

ZAFER IŞIK (Bursa) - Nereden nereye geçtiniz Sayın Vekilim ya.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Şimdi siz bize tarımla ilgili fırsat verirseniz, Türkiye'de AKP ve AKP öncesi izlenen politikalardan dolayı bu ülkenin nasıl uluslararası tekellere peşkeş çekildiğini -sanayiden tutalım, tarımsal alana kadar- biz bunu çok iyi izah ederiz ve o konuda da -kusura bakmayın- biz sadece Orta Doğu'nun değil, küresel güçlerin, Avrupa'nın da ABD'nin de Orta Doğu'da, Asya'da...

ZAFER IŞIK (Bursa) - Etnik köken ile çim tohumunun ne ilgisi var?

BAŞKAN - Ya, nereden nereye gittiniz beyefendi, bırakın.

ZAFER IŞIK (Bursa) - Kafamı karıştırdınız.

BAŞKAN - Zafer Bey, bir dinler misiniz?

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Siz tarımı bitirdiniz, biraz biz tarımı konuşalım.

BAŞKAN - Bir dakika kardeşim. Siz yarım saattir konuşuyorsunuz, keşke tarımdan konuşsaydınız, biz de faydalansaydık.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Başka zaman konuşuruz.

BAŞKAN - Hayır, öncelik bu. Şu anda burada tarımı konuşsanız bizi, hepimizi memnun eder, bilgileniriz, yararlanırız. Fakat önce başladığınız bir sohbeti sanki bu ülkede insanlar, Kürt olmayanlar Kürt halkının varlığıyla alakalı bir tereddüt taşıyorlar gibi bir sohbetle başladınız. Ya, yok böyle bir şey kardeşim. Kürt nedir? Bir tanımlamadır, değil mi? Biz bunu kabullenmişken, tabiri caizse, her gün her gün "Bunu kabul etmiyorsunuz." diye insanların aklına bir başka şeyi getirmenin bir âlemi var mı? Bu, Kürtlere iyilik midir ya? Yapmayın lütfen. Bu Komisyonun gündemiyle alakalı görüşlerinizi ben bekliyordum ama yarım saat süre verdim, söylemediniz. Keşke onlardan yararlansaydık diyorum.