| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | 1-2 Aralık 2018 tarihlerinde Mardin'de gerçekleştirilen çalıştay sonucunda BM Kadın Birimi ve IPU'yla yapılması kararlaştırılan etkinliklere ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .05.2019 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ben başka bir şeyle ilgili söz istiyorum.
Gündem tabii ki önceden belirleniyor ama gündem önerileri de olabilir, başka şeyler de olabilir, arada hani buna da fırsat tanıyacak şekilde toplantıların zamanını biraz daha önceden bilirsek belki bizim de gündem önerilerimiz olabilir, aynı şekilde bu alt komisyon için de geçerli olan bir şey.
Az önce Şule Çet davasından geldim, bir kadın cinayeti şüphesi olduğu söylenen bir dava ve bütün kadın örgütleri oradaydı dayanışma için. Bu tür şeylerde de aslında özellikle alt komisyonunuzun mesela arada takip etmesi, neler olduğunu görmesi iyi olur diye düşünüyorum.
Bir de çok vahim bir şey daha var kısaca değinmek istediğim: Bir televizyon programında bu Nihat Hatipoğlu'nun bir Ermeni çocuğa kelimeişahadet getirtip "Müslüman yaptık." diye ortaya çıkması. Şimdi çocuk hakları daimî komisyonu yok, maalesef kurulamadı daha, kurulması için de hep girişimde bulunuyoruz, aslında bütün partilerin isteği var ama bir türlü gündemde ona sıra gelemiyor. Bu, çok vahim bir şey, 13 yaşındaki bir çocuk ve ailesi gerçekten çok üzüntü içerisinde çünkü her kesimden, Ermenistan'dan da acayip baskılar alıyorlarmış. Yani bu ne bir Müslüman çocuğa yapılabilir ne bir Hristiyan çocuğa yapılabilir; 13 yaşındaki bir çocuk kendi iradesine yeterince vâkıf mıdır, vâkıf olsa bile bir televizyon programında ve milletin önünde "Sen şimdi Müslüman oldun, adının da değişmesini ister misin?" deyip o anda çocuğa bir de onu sorup, adını da televizyonda değiştirtmek gibi bir gaflet ve dalalet içerisinde bulunmak bir din insanına yakışmaz diye düşünüyorum. Bu konuda buranın da özellikle aileye -çünkü şimdi açıklamalar yapıyor aile ama korkuyor ve çekiniyor da aynı zamanda- en azından bunun doğru bir şey olmadığının söylemesi ve aileye bir baskı gelirse onlara da biraz destek olması gerekir diye düşünüyorum. Onun için burada dile getirmek istedim. Yani çocukların bu şekilde istismar edilmemesi lazım; bu, resmen bir taciz aslında.
BAŞKAN - Tabii ki bizim en büyük hassas noktalarımızdan biri çocuklarımız ve geleceğimiz. Tabii bütün hassasiyetlerin aynı noktada olması lazım. Hatırlarsanız Küçükçekmece'de 5 yaşındaki bir çocukla alakalı kameraların önünde gidip de aileyi, çocuğu tekrar deşifre edecek noktalarda...Ve orada yaşam koçu olan birisinin söyledikleri yenilir yutulur gibi değil. O konuda da tepkilerimizi gösterdik ama sonuçta Aile Bakanlığının burada daimî olarak avukatları var ve bize gelen dilekçeler noktasında biz takipçisi oluyoruz, tıkanan noktalarda veya herhangi bir problemde veya haksızlık duyguları hissedildiğinde yasama sürecine dâhil olmak noktasında değil ama sonuçlar noktasında ve herhangi bir sonuç çıktığı zaman biz de dâhiliz. Birkaç dilekçeyi de bu noktada değerlendirdik, ilgili kişilerle bire bir takipçisiyiz. Antalya'da yaşanan bir olay vardı -siz de katılmış mıydınız bilmiyorum o toplantıya- bire bir avukatından takip edip bire bir onu neticelendirmeye çalışıyoruz çünkü sonuçta, hepimizin, adaletin yerini bulma noktasında, adalet noktasında herkesin hemfikir olduğunu; özellikle çocuklar ve genç kızlar noktasında, bütün insanlık noktasında sadece bizim ülkemizde olan değil dünyanın neresinde olursa olsun onun bire bir takipçisi olduğumuzu bilmenizi istiyoruz açıkçası ama sonuçta bunların muhatabı direkt Aile Bakanlığı. Biz sonuçlar kesinleşmeden herhangi bir problem çıktığında biz de onları takip ediyoruz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, Bakanlığa da ilettik zaten, onlara da söyledik ama sizin de bilginiz dâhilinde olsun herhangi bir durumda.
Teşekkürler.