YUNUS KILIÇ (Kars) - Sayın Başkanım, bu çalışma programı, evet, biraz belki yorucu olacak ama ihtiyaç olduğu belli, ona itiraz etmeyeceğiz.

Ben bu süreçte, geçen haftaki ilk toplantımızdan sonra bana göre taraf olabileceğini düşündüğüm birçok insanla biraz konuşma imkânı buldum. Daha önceki bu süreçlere de sayın vekilimin söylediği gibi katılan insanlar ağırlıklı olarak. Tabii, onların da bu çok ciddi bir şekilde başlamış olduğumuz ve sonuçlandırmayı umut ettiğimiz bu süreçle alakalı bazı kaygıları var, daha önce yaşamış olduğu tecrübelerle alakalı ama onlara hep "Bu sefer öyle olmayacak, bu sefer hakikaten bir şeyleri sonuçlandırmak için bir aradayız." diye telkinlerde bulunduk ve bazılarının -Meclisi biliyorsunuz, herkes, taraflar bu toplantılara katılmayı ister, arzu eder aslında ama katılmaktan imtina eden tavırlarını gördüm. İkna ettik birçoğunu, gelsinler, katılsınlar; gerçekten bilgili, birikimli insanlar ve buralarda çalışmışlar, sadece dinlenilmekten ziyade katkı sunmuşlar, birikimleri var. O yüzden ben inanıyorum ki bu sefer de tabiri caizse bu beklentileri bir şekilde, bir kanunla sonuçta taçlandıramazsak beklentiler noktasında ciddi bir kırılganlık da olacak. Bizim de hepimizin de arzusu... Özellikle, tabii, siyaseten şu anda hükûmet eden partide olduğumuz için arkadaşlar, biliyorsunuz daha çok istek ve baskı da üzerimizde var. Dolayısıyla biz istiyoruz ki hakikaten herkesi mutlu eden -çünkü hayvan haklarıyla alakalı bir komisyon ama bunun insan boyutu da var, toplum sağlığı var, sokak sağlığı var; hayvanların korunmasından tutun, hakları var, hukukları var- hepsini mutlu edebilecek bir sonuçla taçlandırmamız lazım.

Burada tabii, bir şeyi de söylemekte fayda var: Şimdi siz bir liste hazırlamışsınız, o kısma geçeceğiz ama genellikle daha önceki toplantılara katıldıysanız biliyorsunuzdur, şöyle de bir şey var: Kimi ararsanız diyorlar ki: "Ya bunu, davet edeceğiniz insanlar grubunu çok da genişletmeyin çünkü birbiriyle hiç uyumlu olmayan, biri küçük bir laf ettiği anda ortalığı yakıp yıkan, bağıran çağıran, bayılan -şov bir sürü- basını yanında getiren gruplar da çok. O yüzden bir verim elde etmek istiyorsanız özellikle bizim de bu önceki tecrübelerimizden yararlanarak gerçekten faydalı olmak isteyen ve birikimi olan grupları davet etmeniz son derece önemli işinizi zayi olmaması için."

BAŞKAN - Burada bir şey söyleyeyim de...

Bunları bizim ayrı ayrı dinlememiz gerektiğini düşünüyorum yani bir araya getirip de dinlemek yerine, bence zaman ayıralım yarım saat, yirmi dakika, neyse, beraber karar verelim dinleme süresine ve gelen grupları ayrı ayrı, tek tek dinleyelim. Herkesi karıştırarak dinlediğimiz zaman kakofoni olabilir. O yüzden, herkese bir şekilde zaman verelim diye ben düşünüyorum.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Evet, tam oraya öyle bağlayacaktım.

Biraz belki vaktimizi alacak, herkesi dinlemek bizi biraz yorabilir ama birbirini gördükleri zaman, hani kamera hastalığı vardır ya, bunların hastalığı kameradan da sıkıntılı olan boyutlara gelmiş olanlar ile birbirine karşı olan sıkıntılarından dolayı -çünkü birisi "a" dediği zaman, birisi "z" diyecek boyutlara gelmişler- bu bizim Komisyonumuzun çalışmalarına da birikmiş problemlerinin yansımaması adına dediğinizi tam ben de önerecektim. Ayrı ayrı dinlenilmesinde fayda var diye düşünüyorum.