| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1907) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .05.2019 |
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Bakan, ben mi yanlış anladım, zaten bu alanlar üzerinde bakanlıkların çalıştığı ve alanların belli olduğunu söylediniz değil mi? Zaten belliyse olumsuz görüş vermesi ihtimali var mı? Yani zaten belli olan araziler satılacak. Şimdi, cümleden cümleye geçtikçe zaten tahsis edilecek yerler belli demek istiyorsunuz. "Biz çalıştık, görüş vermemesine engel..."
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Hayır, hayır, şimdi yanlış anlaşılmasın, izah edeyim Sayın Vekilim, şöyle: Bir yer Türkiye'de kültür turizmi koruma gelişim bölgesi veya turizm merkezi ilan edilmesi için ilgili bakanlıkların... Bir alan belirlendi, burada ciddi bir turizm potansiyeli var ve biz Bakanlık olarak burada bir turizm bölgesi ilan etmek istiyorsak o araziyle ilgili -büyüklüğü çok sınırlı bir alan da olabilir çok büyük de bir alan olabilir potansiyel itibarıyla- biz o alandaki ilgili tüm bakanlıklarla bir üç aylık çalışma süreci bakıyoruz, arazideki alanlar nedir, potansiyel nedir, bir nevi etüt çalışması, bir nevi mastır çalışması. O çalışma sonrasında iş biraz daha olgunlaşıyor, somutlaşıyor ve biz alanın sınırlarını belirleyerek, bakanlıkların da uygun görüşünü alarak Cumhurbaşkanlığına -yeni sistemde- biz burada turizm bölgesi ilan etmek istiyoruz diye bir kara gönderiyoruz. Karar onaylandığı zaman bu bir hukuki statü elde ediyor. Bu hukuki statü elde edildikten sonra zaten bu alanda, çalıştığımız alanlarda buranın planlamasını da Bakanlık olarak nerede ne turizm tesisi olacak, nerede rekreasyon alanı olacak, nerede turizm için başka bir hizmet alanı olacak onun kabaca bir mastır planını yaptıktan sonra buradaki hazine arazileri var ise, özel mülk de olabilir, her türlü arazi de olabilir, biz bu amaçla burayı kullanacağız diye Çevre ve Şehircilik Bakanlığından istiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı zaten buranın turizm merkezi ilan çalışmasında çalıştığı için alanı durumu, konumu hakkında zaten bilgi sahibi. Ben bir süreçten bahsediyorum. Bu süreçte istediğimiz alanda... İki ay içerisinde koymamızın sebebi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığında geçmişte yaşadığımız tecrübeler. Bu süreçler olduğundan fazla uzadığı için bunları daha hızlı ve verimli bir şekilde, etkin bir şekilde kullanalım amaçlıyoruz yoksa bir yeri biz belirledik, burayı turizm yatırımı için kullanacağız, buralar budur, önceden karar belli de bu karara göre süreçler oluşturulmuyor. Bugüne kadarki, yirmi yıldır, otuz yıldır turizm merkezlerindeki süreçler de hep böyle işlemiştir.
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Ama şöyle: Bu etüt çalışmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığını görüşü alınıp birlikte çalışma yapılıyorsa olumlu görüş vermesini engelleyecek ne olabilir ki?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Şöyle: Orayla ilgili kendisinin başka bir şeyi olabilir, daha sonradan bir çalışma çıkar 2/B olur veya bir mahkeme sonucu belli olmuştur, özel mülktür, bir sürü şeyler var, hukuki süreçler var. Dolayısıyla hukuka konu olan, davalara konu olan veya 2/B statüsüne veya daha sonra devletin başka bir kurumunun başka bir amaçla kullanılacağı bir alan durumu gibi söz konusu olursa Çevre ve Şehircilik "Ben bu gerekçeyle vermiyorum." diyebilir, bu da gayet doğal devlet işleyişi içerisinde.