KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları, değerli sivil toplum kuruluşları temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, ben bu dönem çok yoğun olacağımızı düşünüyordum çünkü hem Türkiye bir ekonomik krizle karşı karşıya hem de yapısal reformlarımızı yapmamızın zamanı geldi, bununla ilgili hemen hemen herkes hemfikir. Böyle bir dönemde de Plan ve Bütçe Komisyonun çok yoğun çalışacağını gerçekten düşünmüştüm.

Şimdi değerli arkadaşlarım, bakın, bazı şeyler söyleyeceğim. Şu anda Türk lirası mevduatından daha fazla dolar, döviz mevduatı var. Türk lirası mevduatlardan daha fazla döviz mevduatı var şu anda. Bu bir güvensizliği gösteriyor. Zaten tüketici eğilimleri de bu yönde, bir güvensizliğe işaret ediyor maalesef. Vergide ilk dört ayın tahakkuk tahsilat oranı nedir? Yani aramızda Uğur Bey var, işte maliyeci arkadaşlar var. Tahakkuk etmiş vergilerin yüzde 51'i tahsil edilebilmiş yani yarı yarıya. Vergide tahsilat yapılamıyor, devlet vergi alamıyor, bu durumda, yüzde 51 ilk dört aylık resmî rakam. Ve döviz hesapları Türk lirası hesaplarını geçmiş, dolarizasyona uğramışız. Tüketici Güven Endeksi mayıs ayında 55,3 ki dip yapmış vaziyette. İnşaat sektörü biliyorsunuz, lokomotif sektördür ocak-mart döneminde inşaat ruhsatlarında yüzde 37,7 gerileme var; daha önce inşaat ruhsatlarında sürekli olarak artış vardı, gerileme var. Ekonomik Sosyal Konsey on yıldır toplanmamış. Bir krizden geçiyoruz, bu kadar önemli bir dönemde Ekonomik ve Sosyal Konsey on yıldır toplanmamış vaziyette. Yani bunlar aklıma gelenler. Yatırımcılar, iş adamları, herkes şikâyetçi, sıkıntıları var biliyorsunuz; esnaf şikayetçi, çalışan, işçi, memur, çiftçi şikâyetçi sıkıntıları var ve biz burada -biraz önce Nevzat Bey'in de anlattığı- kamudan yani yürütme erkinden geldiğini bildiğimiz bazı kanunları görüşüyoruz. Çok önemli şeyler yok, işte bir köprü geçiş cezaları, ücretleri gibi İstanbul seçimlerine yönelik bazı düzenlemeler var ya da şu andaki bu krizi, yapısal reformları falan etkilemeyecek, yaşantımızı etkilemeyen bazı düzenlemeler var.

Değerli Başkanım, değerli arkadaşlarım; bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, seçilmiş kişiler olarak, hep beraber bir an önce bu konularla ilgili çalışmamız lazım. Bakın, bu konularda iktidara destek olmaya muhalefet olarak açık olduğumuzu söylüyoruz. Türkiye çok büyük bir kriz içerisinden geçiyor. Biraz önce rakamların bazılarını vermeye çalıştım. Bu bizim ülkemiz. Hep beraber bir şeyler yapmak zorundayız, sorumluluk almak zorundayız. Hiçbir şekilde bu sorumluluğu müdrik hareket etmiyoruz. Bir şeyler yapmak zorundayız, hem krize hem de yapısal reformlara Türkiye'nin bu sıkıntılarına yönelik bir şeyleri birlikte yapmak zorundayız, düzenlemeler yapmak zorundayız. Bütün ekonomistlerin, herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Türkiye'de hukukun üstünlüğünün tekrar tesis edilmesi mümkün olmadan Türkiye ekonomik krizini aşamaz. Bütün bunları dikkate almak, buna göre hareket etmek zorundayız.

Dolayısıyla epey bir aradan sonra tekrar toplandığımızda -ki bir süre sonra seçimler dolayısıyla herhâlde çalışmalarımız yine yavaşlayacaktır- böyle bir konunun değil de çok daha önemli, bu yapısal reformlar ve krizimize yönelik konuların gündeme gelmesini beklerdim gerçekten, üzüldüm. Bunu ifade edeyim.

Maddelerde sırası geldiğinde görüşlerimi tekrar ifade edeceğim.

Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.