CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla tekrar selamlıyorum.

Bugün (2/1908) esas numaralı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz. Teklifte 15 tane kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılıyor, 20 maddeden oluşuyor yürürlük maddesiyle beraber.

Genel gerekçede de belirtildiği gibi son dönemde vatandaşlarımızdan gelen bazı istekler ve kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik bir teklif. Tabii, Anayasa'mızın 7'nci maddesine göre yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait. Yine Anayasa'nın 87'nci maddesinde de kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak yetkisi de Türkiye Büyük Millet Meclisine tanınmış durumda. 88'inci maddeyle de kanun teklif etme yetkisi sadece milletvekillerine verilmiştir yeni Anayasa'ya göre. Yine aynı maddedeki "Kanun tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları İç Tüzük'le belirlenir." ifadesi var. İç Tüzük'ü ise Türkiye Büyük Millet Meclisi yapıyor. Biraz önce bahsettim usul üzerindeki konuşmalarımızda, mutlaka bu İç Tüzük'ü bizim yeni Anayasa'ya uygun hâle getirmemiz lazım diye düşünüyorum.

Tabii, maddelerle ilgili söylenecek çok şey var ama diğer gruplardan değerli arkadaşlarımızın konuşmalarıyla ilgili görüşlerimi beyan edip ondan sonra maddelerde gerekirse söz alacağım.

Değerli arkadaşlar, Türkiye coğrafya olarak çok sıkıntılı bir coğrafyada yer alıyor. Yani gerek tarihî misyonumuz gerek günümüzdeki temsil ettiğimiz değerler bize birçok sorumluluk yüklüyor. Dünya öyle birilerinin bahsettiği gibi öyle cennetten ibaret değil. Elbette, hani eskilerin bir sözü var, derler ki: "Ağrısız baş kabaktan sayılır." Baş ki ağrır, ki Türkiye'nin başı çok ağrıyor.

Evet, güvenlik harcamalarımız son yıllarda ön plana doğru çıktı. Bunu görmemek mümkün değil ama takdir edersiniz ki hani psikolojide meşhur bir Maslow hiyerarşisi var yani zorunlu ihtiyaçlar tabii ki yeme, içme, barınma gibi bu ihtiyaçlar birinci sıradadır, piramidin en altındadır ama ondan sonra da güvenlik ihtiyaçları geliyor. Hele ki Türkiye gibi böyle sırtlanların geçiş noktasındaki coğrafyada bulunuyorsanız ister istemez güvenliğe çok önem vermek zorundasınız. Hepimiz televizyonları izliyoruz, gazetelerden okuyoruz değişik iletişim vasıtalarından; çevremizdeki olaylara gözümüzü kapayamayız. Yani Polyannacılık oynayalım beraber ama mümkün değil, gerek içeride ve gerekse de dışarıda tehditler var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Barış, barış...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - O bakımdan, ister istemez Türkiye de maalesef bütçesinin önemli bir kısmını güvenliğe ayırmak mecburiyetinde.

Bu bir mecburiyet, bu bir tercih değil Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil, barışırsan mecburiyet olmaz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Barışalım ama barışmak için de...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Toplumsal barış.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Hani yine bir atasözüyle bunu değerlendirmek istiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mecbur değilsin.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, devam edin siz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Atalarımız diyor ki: "Hazır ol cenge eğer ister isen sulhusalah." Güzel bir atasözü bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O "sulhusalah"ı başa alalım.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - "Sulhusalah istersen hazır ol cenge." Başa aldım, evet.

Tabii, bu bir zaruret, mecburiyet. O bakımdan, kim ister ki bu harcamalar niye topa tüfeğe gitsin. Bir merminin maliyetini hepimiz veya bir füzenin ya da son günlerin S400'lerin maliyetini hepimiz görüyoruz. O bakımdan, bu mecburiyeti dikkate alarak da güvenliğimizi, tedbirimizi almak mecburiyetindeyiz diye düşünüyorum.

Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarımız; kanun teklifi tabii ki Sayın Milletvekilimiz Nevzat Şatıroğlu Bey ve arkadaşlarının teklifi. Burada hakikaten toplumun taleplerine cevap verebilecek ihtiyaca binaen hazırlanmış güzel maddeler var. Biz grup olarak ihtiyaçlardan doğan ve insanımızın hayatını kolaylaştıracağına inandığımız ve hayat standartlarının da yükselmesine katkı yapacağına inandığımız bu kanun teklifine olumlu bakıyoruz ve diğer grup temsilcilerinin de olumlu katkılar yapacağına inanıyor, kabul edilip Genel Kurulun onayına sunulacağını ümit ediyor, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.