SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerçekten çok değerli konuşmalar oluyor. Farklı halkların, farklı kimliklerin, farklı dillerin kendi kendini yöneterek kendini var etmesi, dilini, ana dilini yaşatması ve gündelik yaşamında ve eğitimde kullanması son derece kıymetli ve bu, zaten partimizin de ilkelerinden biri. Türkiye'de de aynı tutumun sergilenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Başka coğrafyalarda savunduğumuz bu fikirleri Türkiye'deki halklar için de, özgünlükler için de, örneğin Kürt halkı için -büyük bir nüfus oldu artık- Arapça için de ve başka diller için de düşünmeliyiz diye düşünüyorum.

Burada Gagavuzya'nın özerkliğine yapılan güzellemeler bana şunu düşündürüyor: Bir halkın özerkliği kriminal bir şey değil; bir halkın demokratik, katılımcı bir şekilde halkların birlikte yaşam modelidir ve bu dünyada böyle örnekler vardır ve bunlar iyi örneklerdir, ortak yaşam için desteklenmesi gereken örneklerdir. Sınırların dışındaki bu anlayışın sınırların içinde de kriminalize edilmemesi, bu fikirlerin kriminalize edilmemesi açısından öğreticidir.

Buradaki 2'nci maddede lisenin hangi dillerde eğitim yapacağı belirtilirken, işte, Türkçe, Rumence, Rusça ve İngilizce eğitim yapılacağı belirtilmiş. Yani buradaki Türkçe etnik bir çerçevede mi ele alınmış? Türkiye'nin tanıtılmasıysa Türkiye halklarının tanıtılması olarak ben anlıyorum. Bu anlamda bu dil açısından daha da genişletilebilir, başka dillerde de eğitim öngörülebilir diye düşünüyorum, Arapça gibi, Kürtçe gibi.

Teşekkürler.