KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Tasarının bu maddesi Polis Akademisi bünyesinde bulunan Güvenlik Bilimleri Fakültesinin kapatılması ve polis meslek yüksekokullarının da dönüştürülmesine ilişkin altyapıyı hazırlayan, bir sonraki madde de fakültenin kapatılmasıyla ilgili düzenlemeleri içeren hükümlerle donatılmış. Polis Akademisi Başkanının görev süresi dolmadan görevden atanmasındaki usule göre görevden alınabilmesi hususu da yine bu maddeyle tanzim ediliyor. Dolayısıyla, burada, yine, Sayın Dinçer'in ifade ettiği üzere benzer bir şekilde ben de aynı eleştirileri yinelemek istemiyorum ama burada da bir kadrolaşma, bir, uzmanlıkla, ihtisasla ilgili alanda yetişmiş olan kadroları tasfiye ve bir toptancı anlayışla cezalandırma niyeti açık seçik ortadır. Belki fakültenin kapatıldığı maddeyle ilgili madde çerçevesinde daha çok o konuyu eleştirmek lazım ama burada Polis Akademisi Başkanının görevden alınabilmesine ilişkin hükmün buraya konulması gerçekten çok enteresan. 4652 sayılı Polis Yükseköğretim Kanunu'nun 2001 yılında ortaya çıkardığı yapı bir "Polis Akademisi" kavramını gerçek anlamda bizlerle buluşturmuştu. "Akademi" kavramı üzerinde biraz durmak lazım. "Akademi" kavramı özellikle bir akademik çevreyi kastettiği için bilimsel, yönetsel ve mali anlamda özerklik içeren bir kavram. Tıpkı üniversitelerin de olması gerektiği gibi bir yapıya sahip olması lazım. Aslında, bu özerklikle ilgili kavram bizim anayasal sistemimizde çok yabancı olduğumuz bir kavram değil, Anayasa'mıza göre özerk kuruluşlar var. İşte, TRT var, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu var, Kamu İhale Kurumu var, benzer kuruluşların özerk olduğu söylenir, Anayasa'ya göre öyle düzenlenmiştir ama maalesef fiiliyatta öyle değil. Üniversitelerin özellikle "özerk" olduğu söylenir. Ha, böyle bölücü çevrelerin bugünlerde çok zikrettiği bir "özerklik" kavramı var, o siyasal anlamda özerklik ki o bizim Anayasa'mızın ruhunda da lafzında da felsefesinde de reddedilen bir kavramdır. Ancak, diğer, yönetimin içerisindeki birimlerin özerkliği anlamında bizim anayasal sistemimiz özerkliğe açık. İşte bu Polis Akademisi de bu çerçevede bilimsel bir özerkliğe, yönetsel bir özerkliğe, mali bir özerkliğe sahip olmalı ki kanunda kısmen buna ilişkin hükümler var gelirleriyle ilgili ya da yönetimiyle ilgili ya da bilimsel çalışmalarıyla ilgili. Özerk olması gereken bu Polis Akademisi Başkanının görev süresi dolmadan önce görevden alınabilmesi aslında özerkliğe vurulan bir başka darbedir. Böyle bir şey kabul edilemez. Yani, Polis Akademisi Başkanı...Yani, aslında Hükûmetin eğitim kurumlarına eğitimle ilgili yönetsel anlayışı çok ciddi arızalı. Yani, kanunla okul müdürlerini görevden alan bir anlayış. O aldığı okul müdürlerinin yerine kendilerine bağlı bir sendikanın getirdiği listeyi valilere, millî eğitim müdürlerine imzalattıran, onaylattıran bir anlayış. Şimdi, her yere hükmetmek istiyor, her kuruluşun başında kendi adamını görmek istiyor, herkesi fişlemek gibi böyle, herkesin bir yere mensubiyeti ya da dünya görüşü ya da etnik, mezhepsel yaklaşımı gibi hususları...

Bugün daha KİT Komisyonunda konuştuk. Devlet Hava Meydanları İşletmesinin personeliyle ilgili İnternet'e düşmüş, gazetelere düşmüş, "Ne kadar doğrudur?" diye sorduk, cevabını da bekliyoruz. Ama, yazmış oraya, işte, bu sol görüşlüdür, bu ülkücüdür, bu paralelcidir -hani fişlemeleri paralelciler yapıyor diyorlar da onun için söylüyorum, paralelci dedikleri ekip yapsa herhâlde paralelci yazmazlar- gibi. Şimdi, burada da Polis Akademisi Başkanı kendilerinden olmaz, başka birisi olur, kazara kendileriyle çatışır diye düşünüyorlar herhâlde görev süresi dolmadan görevden almayı öngören bir madde. Yani, niye görev süresi dolmadan alıyorsunuz Polis Akademisi Başkanını? Zaten siz atamış olacaksınız. Dört yıllık süre için atanmış. Bugüne kadar on üç yıldır iktidarda olduğunuza göre ilk yıl atadığınızı düşünürsek bugün dördüncü Polis Akademisi Başkanıyla çalışıyorsunuzdur. O yüzden, kendi atadığınız insanları da süresi dolmadan görevden almak istediğinize göre bu onlar üzerinde bir baskı kurma amacınız olduğunu gösteriyor. Bu onlara bazı şeyleri dikte etmek niyetinde olduğunuza işaret ediyor, başka türlü yorumlanamaz bu. Yani, bir akademik kuruluşun başındaki hocanın, profesörün görev süresi dolmadan önce alınması ne anlama geliyor. Üniversite rektörlerini alabiliyor musunuz? Üniversite rektörlerini alamıyorsunuz.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Suç işlemedikçe mümkün değil.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Tabii, o suç işlendikten sonra herkes için geçerli ama disiplin ya da cezayla ilgili bir konu olmadığı sürece üniversite rektörlerini alamıyorsunuz ama Polis Akademisi Başkanını alıyorsunuz.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Lise müdürü ayarına geliyor, lise müdürü yapıyorlar yani bir, "akademik" diye adı kalıyor.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Evet.

Yani, bu kurumlara çok ciddi bir saygısızlık. Kurumların saygınlığına da çok büyük bir darbe vurur. Dolayısıyla, bu madde çok sıkıntılı bir madde. Yine, buradaki hükümler içerisinde polis meslek yüksek okullarının polis eğitim merkezine dönüştürülmesi hususu var. İlerleyen maddede bunlarla ilgili de eleştirilerimiz olacak ama burada o 2001 yılında yapılan 4652 sayılı Polis Yükseköğretim Kanunu tamamıyla artık, bir yönetmeliğe hatta yönetmelikten daha aşağıya, bir yönergeye indirgeniyor. Bu kanunun hiçbir anlamı yok. İçine konulan hükümlerle tamamıyla bu eğitim süreçlerine ve eğitim kurumunun akademik ve idari kadrosuna tamamen müdahale edilme imkânı getiriliyor. Hükûmetin ya da bakanın bu konuda bu kurum üzerinde sonuna kadar tasarruf yetkisi kullanma imkânı getiriyor. Bu açıdan bu 12'nci madde bütün hükümleriyle beraber, içerisinde doğru düzgün, bana göre, tasvip edilebilecek bir hüküm olmadığını düşünüyorum. Bu açıdan bu maddenin arızalı olduğunu ve tasarı metninden muhakkak çıkması gerektiğini düşünüyorum Sayın Başkanım.

Teşekkür ederim.